Güzel Ve Kısa [bxb]

5

Duman

Eşek gibi terlemiş ama yine de iki gol atabilimiş olmanın gururu ile yerde iki seksen uzanıyordum. Gerçi bende iki seksen absürt kalıyor bir on desek daha doğru gibi. Kısayım amına koyim hayatımda ki tek dert bu tamam mı? Bütün kuzenlerim hep benden uzun ve ideal kiloda olmalarına rağmen ben sıska ve kısaydım. Şapşal bir çocukluk travması işte. Yoksa kısalık annemin geninde vardı ve tek çocuk olduğu için de onun tarafından garipsenmesem de baba tarafım büyük sorun teşkil ediyordu.

Üstüne üstlük bu okula gelmem daha da körükledi işte 12+2 nerdeyse iki metreye yakın adamlarla aynı okuldaydım. Yetmiyor bir kaçı ile de aynı sınıftaydım. İnsan'nın psikolojisi tepe taklak oluyordu her an uzun birilerinin etrafta görmek.

Nefesim düzene girerken birinin kafama su dökmeye başlaması ile boğulmaya başladım.

"Afferin lan çaylak, takımdasın. Yedek kulübesinde." Garip garip bakıp öksürmeye devam ettim. Boğazıma kaçmıştı amına koyim bir kaşık suda boğuluyordum.

İyi tarafından bakarsak öpücüğümü alıcaktım. Tabii iyi tarafıysa...

Yerden kalkıp omuzlarım düşük bir şekilde soyunma odasına girdim. Cidden aşırı yorgundum, baya götümü yırttığım doğrudur. Duşlardan birine girip üzerimde ki ter ve pisliğin soğuk suyla akmasına izin verdim. Çoğu zaman gölgede kalıcak olsam da kendimi kanıtlamak için şansımda olucaktı. O yüzden yedekte olmaya pek de üzülmedim doğrusu. Ne de olsa aptal bir futbol takımıydı. Basketbolun gölgesinde kalıyordu.

Temizlenip havluya sarıldıktan sonra dolaptan temiz iç çamaşırı alıp, hızlıca havlunun altından geçirdim. Diğer erkekler benim kadar kasmıyordu ama bende ki bir takıntıydı. Memelerimi bile göstermezdim havlu küçük de olsa, benim için değildi. 

Üzerime okul üniformasını da geçirdikten sonra rahatça havlumu bir kenara bırakıp kalan kıyafetlerimi de giymeye başladım. O sırada konuşan Takım haricine içeriye basketbol takımı da tam kadro girmeye başlamıştı.

Bir kaç kişiden sonra Görkemde içeriye girmişte ve gözleri bir süre etrafta gezinip sonra beni bulmuştu. Çocuğun işi de zor bence samanlıkta iğne aramak gibi. Tamam tamam sustum.

İçimden boş yapmayı bırakıp göz temasını kesip arkamı döndüm. Utanıyordum ki. O öpücekti beni kesin çünkü parmak ucunda bile en fazla 1.60 falan oluyordum. Evet evet 1.10 değilim ama zihnen öyle hissettiğim doğrudur. Ne kadar az önce seviniyorda olsam öpüceğini düşünmek şimdiden soğuk soğuk terlememe neden olmuştu.

Bundan sonra kimsenin ne yaptığı ile ilgilenmeyip, giyinip çantamı da toparladım. Son olarak kulaklığımı takıp bağcıklarımı da bağladıktan sonra çantamı sırtıma alıp çıktım.

Neden bu denli tedirgin olduğumu bilmiyordum. İlkde değil açıkçası ama uzun zamandır Görkemden hoşlandığım için de olabilirdi. Gerçi onun da benden hoşlanması şaşılacak şeydi ama cinsel yönelimini biliyordum elbette. Rahatlıkla yavşayamazdım yoksa. Gerçi biraz gaza da ihtiyacım olmuştu ve Sude onu çok güzel bir şekilde karşılamıştı.

Sınıfa çıkıp yorgunlukla sıraya attım kendimi. Cidden bir dersimin daha olması vijdansızlıktı. Hiç değilse izin belgesi verselerdi de eve gitseydim öyle daha iyi dinlenebilirdim. Ama bizim müdürlerde vijdan nerde?

Bu seferlik dersi dinlemeyeye karar verdim. Hırkamı bir yastık gibi kulanarak kafamı yasladım. Müzik sesi bir anda kesilip tekrar başlayınca sessize aldığım telefondan bildirim geldiğini anlayıp ekranı açtım.

Görkem: Yedek de olsan yine de iki gol atıp takıma girmeyi başardın.

Görkem: Gururlandım açıkçası.

Görkem: Hediyeni istiyor musun?

Siktir.

Görkem meraklıyız bakıyorum sşwlwşsmwşdşwş