BU HİKAYEYİ SEÇTİĞİNİ İÇİN DEMEK Kİ HAYATINDA YANLIŞ KARALAR ALMAYA DEVAM EDİYORSUN!
Nedenini bilmiyorum ama buraya hikaye babaşladığınız tarihi yazın..
bölüm şarkısı: İlahiyi remixleyen teyze
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
3>>>
Aslında benim hikayemi anlatabilecek tek bir kelime var. Tüm yaşadıklarım, zevklerim, hüznüm hayatım her şeyimi tümüyle tek bir kelimeye sıkıştırmışlar sanki.
Acı... Biri bana hayatını anlat dese ona tek söyleyeceğim kelime bu olurdu. Acı..
Şunada yaşadığım gibi.. Acı, boğazımdan geçtiği ilk dakika tüm hücrelerim istediğine kavuşmuşçasına çığlık atmaya başlamışlardı. Acı benim ikinci oksijenim gibi olmuştu yaşamımda.
O olmasa ben bir hiçtim.
Acı benim ruhumda vardı.
Bir kez daha yaşmıştım aynı duyguyu, tattıkça - acı verse de - tekrardan tadası geliyordu insanın. Bu yüzden de duramıyordum.
Evet acılı çiğköfte yiyiyordum. Her lokmada bir kez daha ağzımın yanması bir yanda, çiğköftenin sonunu ayranın sonuna getirme çabası diğer yandan zorluyordu beni.
Ama acı yemekten zevk alıyordum. Aynı zamanda da gözlerimden yaşlar geliyordu.. Bilerek bol acılı yaptırıp birde sırf bedava diye yanında ki küçük acılı biberleri ağzıma atıyordum.
Bir AVM'nin yemek bölümünde oturmuş çiğköftemi yerken onu görmüştüm.. Blender'ı.
Gerçekten baştan aşağıya bir Blender'ı.
Bir elinde numune bir mutfak robotu diğer, elinde broşürler ve üzerinde de blender kostümü vardı.
Ben hiç aşık olmamıştım şu yaşıma kadar. Önüme gelen kızlar veya erkeklere yavşamış, hepsini de yüz üstü bırakıp ayrılmıştım. Yönelimimi bile bilmeyen böyle it, çomar, yavşak, geniş, aile terbiyesi almamış, büyüklerine saygısız, küçüklerine sevgisiz, yakışıklı durumu iyi 18 yaşında bir çoçuktum.
Bir blendere aşık olacağımı hiç düşünmemiştim. Veya ilk aşkımın bir blender olacağını..
Kalbim onun, terli alnına düşmüş siyah perçemlerini, yaptığı işten memnun kalmayışını o güzel yüzüne yerleştirdiği somurtkan yüzünü gördükçe daha hızlı atıyordu. Beni kendi nehrinde boğuyordu sanki.
Son bir ısırık almıştım çiğköftemden ve o cesaretle üstüne ayran bile içmeden ayağa kalmıştım. Bu gece kesinlikle tuvalette çok acılı dakikaların geçeceği kesindi.
Kendime söz vermiştim daha bir veledken.. Eğer birine aşık olursam korkaklar gibi ona açılmadan, beni reddeder korkusuna kapılmadan gidip duygularımı söyleyecektim ona.
