içeriye Savaş girdi. Savaş'ın suratı kireç gibiydi ve biz aynı anda şöyle "Savaş sana ne oldu yoksa şövalye mi saldırdı" dedikten sonra Savaş "Şövalye bana saldırmadı ben etrafı kontrol ederken birini gördüm ve oradan uzaklaşmaya başladım ama sanki beni takip ediyordu" dedikten sonra kapıdan içeriye biri daha girdi. İçeri giren Kuzey'di ve çok yorgundu belli ki haftalarca bizi aramıştı. İlk söze giren Savaş oldu "Sen nerelerdeydin?" dedikten sonra Kuzey o soruya cevap vermeden oturdu. Savaş kızmışa benziyordu. Savaş yine "SEN NEREYDİN" diye bağırarak sordu. Barış Savaş'ı olduğumuz yerden uzaklaştırdı. Kuzey yorgun bir şekilde"Ben nerede yatabilirim" diye sordu. Ama biz Kuzey kaybolduktan sonra onun evine gittiğini sandık ve bir daha gelmeyeceğini düşündüğümüz için ona yatacak yer ayarlamamıştık. Mecburen o da ejderhanın sıcacık kollarında ejderhaya sarılarak(daha doğrusu ejderha ona sımsıkı sarılarak) uyumak zorunda kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barış ve Savaş
Science FictionBir diyarda Savaş ve Barış adlı özel kardeşler varmış. Bu kardeşlerin maceralarına ortak olabilecek misiniz? Kesin olarak bir şey var bu romanı bir solukta okuyacaksınız.