Drarry "Pottah"

16*

İyi ki doğdun JK Rowling

Harry hala inanamıyordu. Draco ile sevgili olmuştu. "Harry sevinçten yatağından düşmüş acı ile tiz bir çığlık atar." Tam o sırada Ron odaya girer.

(Ron) N'oluyor ya, niye çığlık attın?

(Harry) Hiç, sadece yataktan düştüm.

(Ron) Bir şey diyeceğim. Ben hala inanamıyorum. Yani siz şimdi sevgilisiniz.

(Harry) Bende inanamıyorum ama eğer bu bir rüyaysa uyanmak istemiyorum.

(Ron) Uyuyalım bakalım sabah olunca rüya mı değil mi anlarız

******

(David) İnanmakta zorlanıyorum. Siz şimdi sevgili misiniz?

(Draco) Evet.

(David) Biraz  heyecanlı olur musun? Sanki ben sevgili oldum Harry'yle ben daha heyecanlıyım.

Draco aslında içinde alarm veriyordu.
Kendisi inanmakta zorlanıyordu ama olmuştu. Sevgililerdi. Potter'la sevgililerdi. Draco sevinçten çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu.

O sırada yatağa uzanıp

(Draco) Hadi uyuyalım artık.

******

(Herm) Harry zaten Draco senin en rezil yanlarını bile biliyor. Neden bu kadar uğraşıyorsun?

(Ron) Aynen ya sana dağınık giysilerin ve o birbirine karışmış saçlarınla daha güzelsin

(Harry) Siz hazırlayın o zaman beni

Bu lafı üzerine Ron üstüne atlayıp giysilerini kendi giysileri gibi özensiz bir hale getirmişti. Herm ise saçlarını dağıtmıştı.
Tanrım böyle inanılmaz güzeldi.

***

Bahçeye gelmişlerdi. Diğer grup orda oturuyordu. Harry'nin eli ayağına dolanmıştı ne yapacaktı. Herm kolunu sıkıp

(Herm) Tanrım, aptal gibi gözüküyorsun Harry düzgün dur

(Ron) Evet ya her gün gördüğün Malfoy heyecanlanma

(Harry) Off.. Tamam sakinim

Dedi ve duruşunu düzelti.
Diğer grubun yanına geldiklerinde

(Draco) Potter.

(Draco) Yanıma otur orda dikilme

Harry kendini ölecekmiş gibi hissediyordu. Onu izleyen Ron ise gülüp de ortamı bozmamak için kendini zor tutuyordu.

(Draco) Neden bu kadar gerginsin. Yanındaki her zamanki Malfoy

(Harry) Ben sakinim. Sadece kendimi rüyadaymış gibi hissediyorum

(Draco) Hah rüyada olmadığını sana kanıtlamamı ister misin Potter?

(Harry) Nası-

Harry'nin sözü  dudaklarında hissettiği baskı ile susmuştu.
Ama dudaklarındaki baskı daha da artıyordu. Draco diliyle Harry'nin dudaklarını yalıyordu. Giriş izni istiyordu. Harry'nin dudaklarını aralamasıyla Draco dilini içeriye attı.
Dilleri sanki savaşıyordu ki Draco nefessiz kaldığını hissedip geri çekildi

Yanındakiler ise Draco onlara dönene kadar şaşkınlıkla izliyordu. Draco onlara döndüğünde ise bakışlarını birbirlerine çevirdiler.

(Draco) Ee bir şey konuşmayacak mısınız?

(David) Ha evet. Harry'ye soru soracaktık.

(Harry) N-ne?

(Draco) Pansy ona anlat

(Pansy) Ben bazı garip ve sanki anıymış gibi aşırı gerçek rüyalar görüyorum

Pansy bütün her şeyi anlatır.

(Herm) Harry'de böyle rüyalar görüyordu ve sonra -

(Ron) Ve sonra Voldemort hortluyordu
Çok garip belki seninkiler de...

(Harry) Olabilir. Bugünlerde kendine dikkat et Pansy her an bir şey olabilir

(Draco) Ama o nasıl geri döner ki bütün hortkuluklar yok olmadı mı?

(Harry) Hayır. Son bir tane kaldı ama onun yeri hala bulunamadı

(David) Ayy tamam bitirelim bu konuyu

(Pansy) Evet. Mesala şu anda masada çok güzel bir çiftin olmasından bahsedebiliriz

(Ron) Evet. Draco var ya bu sabah nasıl özeniyor üstüne başına. Onu o halde görmeliydin çok komikti.

(Herm) Ron!

(Draco) Pek de özenmiş gibi durmuyor

(Ron) Ya ben o halde görünce dayanamadım dağıtım üstünü biraz

(Draco) Ne?

Draco Harry'ye bakarak sormuştu

(Harry) Üstüme atladı. Çok ağırdı.

(Draco) Tamam bir cümle yeterli abartma.

Evet. Bayram için köye gitmiştim ve geri döndüm.