İçkinin verdiği sıcaklama hissi ile terasa çıktım ve elimdeki içki ile manzarayı seyre daldım. Ilık bir rüzgar yüzümü yalayıp saçlarımı hafif arkaya savururken elimdeki kadehten bir yudum daha aldım.
Belime dolanan güçlü kollar ile biraz irkilse...
Hayatta isteyeceğim her şeye sahibim muhteşem bir anne ,harika bir baba, beni bulutların üzerindeymişim gibi hissettiren bir sevgili, bir sürü arkadaş, dünya çapındaki en iyi okullarda okumak...
Ama mutluluğun diye soracak olursan orası meçhul
Ben Eleanor kızıl saçları ve okyanus mavisi gözleri ile herkesin hayran olduğu küçük kız. Küçük kız diyorum çünkü 21 yaşında olmama rağmen kalbimde küçük bir kız çocuğu yaşıyor. Bu şan , şöhret , para ,güç... hiçbiri umurumda değil hemde hiçbiri ben sadece özgür olmak istiyorum küçük özgür bir kız çocuğu.
Mesela düşlerimde kurduğum kanatlara sahip olmak isterdim,gökyüzünde özgürce uçabilmek ya da ön sekiz yaşımdan beri rüyaları giren o güzel ülkede olmak isterdim biliyorum biraz tuhaf ama sürekli aynı rüyayı görüp duruyorum.
"Sevgilim"
"Ahh...Leo bu ne hoş bir süpriz "
" Tu es mon beau soleil qui brille ma journée"
(Sen benim aydınlatan güzel güneşimsin)
Ah şu Fransızlar...
Beni öpmek için dudağıma yaklaşırken yanağından öpüp ondan uzaklaştım.
"Bu saatte şirkette olman gerekmiyormuydu senin."
"Evet ama birlikte bir yemek yiyebiliriz diye düşündüm"
"Ahh leo bugün kızlara sözüm var"
"Tamam o zaman bizde Bir kahve içeriz "
"Asla vazgeçmeyeceksin değilmi"
"Ah kızılım biliyorsun ki..."
"Vazgeçmeyi sevmezsin "
"Sevgilim beni iyi tanıyor "
"Aslında hep aynı şeyi söylediğin için aklımda kalmış"
Çapkınca bir gülüş attığinda telefonu çaldı ve telefonla konuşmak için benden ayrıldı.
"Sevgilim sanırım bizim kahve iptal acil bir toplantım çıktı "
"Önemli değil "
"Ahh bu arada yarın katılmamız gereken bir davet var "
"Ben katilmasam"
" kesinlikle katılman gerekiyor "
"Peki o zaman"
******************
Kızlarla geçen keyifli akşam yemeğinden erken ayrılmak zorunda kaldım Çünkü yine aynısı oldu her gece olduğu gibi bu baş ağrıları artık dayanılmaz noktaya geldi. Ağrıların artmasıyla zihnimde bir görüntü belirmeye başladı... Küçük bir kız,ışıklar içindeki küçük bir kız. Bu kız...bu...benim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Doktorlar hiç bir şeyimin olmadığını söylüyorlar hatta bunun psikolojik olduğunu söylediler. Üç sene psikolojik tedavi gördüm ama bu da hiçbir işe yaramadı. Özellikle dolunay gecelerinde daha çok artıyor bu ağrılar. Uygulayabildiğim tek terapi ise yıldızları izlemek sanki o zaman hiçbir şeyi hissetmiyorum. Şu an yaptığım gibi. Sanki yıldızların ötesinde bambaşka bir evren var ve beni çağırıyor.
Hatta çoğu zaman terasta uyuyorum tıpkı bugün de olacağı gibi...
***********************
Bu sıkıcı partilerden nefret ediyorum. Leo da arkadaşlarının yanında olduğuna göre hava almak için terasa çıkabilirim. Zaten başım da ağrımaya başladı.
İçkinin verdiği sıcaklama hissi ile terasa çıktım ve elimdeki içki ile manzarayı seyre daldım. Ilık bir rüzgar yüzümü yalayıp saçlarımı arkaya savurken elimdeki kadehten bir yudum daha aldım.
Belime dolanan güçlü kollar ile bir irkilsem de kim olduğunu biliyordum kendimi biraz daha ona yasladım ve o muhteşem kokusunu almak için kafamı yukarı boynuna doğru götürdüm ama o gibi kokmuyordu.
"Sevgilim parfümünü mü değiştirdin"
Cevap vermek yerine boynumdan öptüğünde yüzümü ona döndüm.