"
Dün onu öptüm büyükanne. Sanki o ana kadar hiç nefes almamışım da dudaklarım onun dudaklarında nefes almayı öğrenmiş gibiydi... "
Yaşlı kadın kafasını salladı. Bu senaryo ona çok tanıdıktı. Otuz yıl önce şeytan kasabalarına uğradığında da aynı hikayeyi görmüştü. Anlatılanlara göre altmış yıl önce de yaşananlar farksızdı.
" Sana ondan uzak durmanı söylemiştim ama dinlemedin, dinleyemedin. Şimdi de uzak dur diyeceğim ancak nafile. Şeytanlar Cehennemde hüküm sürmenin Cennette hizmet etmekten evla olduğunu düşünerek yaşarlar. Ağına takıldın mı kurtulamazsın. Çünkü hüküm süreceği cehennemde köleye ihtiyacı vardır. "
Zorlukla konuşan kadın oflayarak kafasını eğdi. İçini kaplayan korku nefes alış verişlerinde güçlük oluştururken yanına oturan bir tanecik torununun saçlarını okşadı.
Biliyordu yaşlı kadın, bir gün elbet şeytanın yeniden köylerine uğrayacağını ve Taeyong'u ölüme beraberinde götüreceğini biliyordu. Korktuğu her şey adım adım gerçekleşirken yalnızca bir köşeden izleyecekti. Elinden başka bir şey gelmezdi çünkü. Kendisi bile şeytanın şehvetine gençliğinde karşı gelememişken torununu kurtaramazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the devil inside //youngyong
Fanfiction"Aslında iyi ile kötü aynıdır Taeyong. Onları ayıran ne zaman karşına çıktığıyla alakalıdır..."
