32. Bölüm

671 24 53
                                    


- Abi! Abi yapma nolur çıkın şurdan abi!

- Bırak Civan bırak! Bırak!

Haykırışı, sesinin her titreyişi acısını tarif edemez nitelikteydi. Hala yangının ortasından çıkmamıştı Cenk. Gözleri sımsıkı yumulmuş sıcaklığı her yerinde hissetmeye çalışıyordu. Kalbinin bin parçaya bölünmesi tabiri abartı olmazdı. Zonkluyordu bütün hücreleri. Acıyla zonkluyordu. Oğlunu bağrından ayırmamıştı. En çaresiz sesiyle ninni söylüyordu.

🎧Eledim eledim - Emrah🎧

Flashback (22 yıl önce)

- Alo baba, ben seni çok özledim.. Hadi artık gel yaa!

- Cenk, sen kocaman oldun oğlum, sabretmeyi öğrenmiştik hani? Hem uyku vaktin de geçiyor hadi bakalım doğru yatağa.

- Iııh bana ne! Sen gelmeden uyumuycam!

- Öyle mi eşek sıpası seni! Hadi doğru yatağına geç yorganı üstüne ört, telefonun da hoparlörünü aç bakalım.

Küçük Cenk annesinin de hadilerinden sonra babasının dediğini yaptı.

- Yattım babacım.

- Kapa gözlerini şimdi.      ....       Eledim eeleedim hölük eledim. Aynalı beşikte yavrum bebek beledim. Aynalı beeşiktee yavrum bebek beledim..

——————-

- Eledim eeleedim hölük eledim. Aynalı beşikte yavrum bebek beledim. Aynalı beeşiktee yavrum bebek beledim..

Civan ne kadar yalvarsa da ikna edememişti Cenk'i. Duymuyordu bile onu. Cenk; babasının, yanında olamadığı küçük oğluna söylediği ninniyi yanında olamadığı küçük oğluna söylüyordu...

Nihayetinde siren sesleri gelmişti. İtfaiye önce Cenk,
Civan ve Umut'un bedenini tahliye etti. Cenk'te ciddi yanıklar vardı. Ambulans ilk olarak onu acilen hastaneye yetiştirmek için kalktı. Agah ve Seher de baygın halde ambulansa alınırken Nedim balkondan yardım istemişti.

Durumları iyi olan Cemre, Damla ve Civan vardı. Ama bu bi teselli olamıyordu.

Damla yerdeki küçük ceset torbasını görür görmez dehşet içinde fermuarını açmak için üzerine iliştiğinde Civan ağlayarak bunu yapmasına engel olmaya çalışıyordu. Civan'ın ağlaması Damla'nın korkusunu büyütüyor, onu daha çok çıldırma noktasına getiriyordu.

Ve Cemre..
Gözleri önünde fenalaşan annesi mi, her yeri yanmış kocasının durumunu mu kavramaya çalışsın, yoksa başlarına gelebilecek en kötü şeyin gerçekleşebileceğini, o torbanın içinde yeğeninin olabileceğini mi kavramaya çalışsın aklı almıyordu. Şu anda olan hiç bir şeyi aklı almıyordu. Aklının alamadığı her şey kalbini ağırlaştırıyor, göğüs kafesini nefes yerine korku ve hüzünle dolduruyordu. Adımları geri geri gidiyordu. Bu kadarı sevdiklerinin kaldırabileceklerinden çok daha fazlaydı. Bu faciaya şahit olmak tam anlamıyla eziyetti. Elinin tersiyle burnunu sildikten sonra arkasına bakmadan geriye giden adımlarını özgür bıraktı.


Ceren de baygın halde Nedim'le birlikte en üst kata uzatılan merdiven sayesinde kurtarılmışlardı.
Herkes ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Zalim İstanbul devam - PARALEL EVRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin