Bölüm 2: İslamiyet Öncesi Türk Devletleri

2 0 0
                                    

2.A.İskitler (Sakalar)

M.Ö. 8. yüzyıl - M.Ö. 250 arasında Avrupa'nın doğusu (Kırım ve Pontik Bozkırlar) ile Orta Asya'da, Tanrı Dağları ve Fergana Vadisi'ni de içine alan, Bering Boğazına kadar uzanan bölgelerde yaşamış göçebe halk. Milattan önce Anadolu'da oldukları da biliniyor. Soyları Mu kaçkın/göçkünlerine kadar gidiyor olabilir. İranlılar tarafından verilen ad olan Sakalar diye de bilinirler. Yunanlılar Scyhtai (Skit=İskit), Romalılar Scae, Çinliler Sai, Hintliler Sakya/Sekya adlarını vermişlerdir.

M.Ö. 7. yüzyılda yaşamış Saka hanı Alp Er Tunga ve Şu Destanları İskit dönemine aittir. Kaşgarlı Mahmud'a ve Yusuf Has Hacip'e göre Alp Er Tunga, İran destanı "Şehname" de adı geçen büyük ve efsanevî Turan hükümdarı "Efrasiyab" (Afrasyab) dır. Karahanlıların, Uygurların, Selçukluların soyundan geldiklerini kabul ettikleri Efrasiyab'ın İskitleri devlet haline getirdiğine inanılır.

İskitler/Saka Türkleri'nin Gog ve Magog boyları, 24 Türk boyu arasında gösterilir.

İskitler tarihte bilinen ilk Türk boyu ve Avrupa'ya göç eden ilk Türk topluluğudur. Macaristan'da ilk defa tanınan atlı halk İskitlerdir. Milattan önce 7. yüzyıldan itibaren Karadeniz sahillerinde ve ondan sonra Macar ovasında görülür. Buluntulara göre de aralarında Avrupa'dan ya da Kafkaslardan Orta Asya'ya gidenler olduğu anlaşılıyor. Özellikle Kazakistan'da Esik Kurganı'nda ve Taklamakan çölündeki Lobnur kuru tuz gölünün Batısında kadim kent Lolan/Loulan'da bulunanlar bunu doğruluyor.

İskitlerin 7500 yıllık dönemlerinin başlarında Ön Türk (Proto Türk) tarihinin antik çağdaki temsilcileri olmuşlar, son dönemlerinde de, tahminen M.Ö. 1517 de bilinen ilk Türk devletini federasyon şeklinde oluşturmuşlardır.

İskitlerin Türk oldukları ayrıca aynı çağda yaşamış Heredotos/Herodot'un verdiği bilgilerden de çıkarılmıştır. Herodot'tan itibaren Karadeniz'in Kuzeyden gelenlerin hepsinin genel adı İskitler olmuştur. Göktürkçe yazılmış bir mektubu bile İskitçe olarak nitelemişlerdir.

İskitler altın işlemeciliği konusunda ileri düzeydeydiler. Altını kıyafetlerde kullandılar. Atı evcilleştiren ilk topluluktur, ilk hayvan figürlerini de onlar kullandı. Batı literatüründeki İskit ifadesi, atlı-bozkırlı, konar-göçer halkın karşılığıdır.

Bazı eserlerde İskitler İranî yani Fars kavimlerinden kabul edilmektedir. Oysa İskit maddi kültürü, yaşadıkları coğrafya ile gelenek ve görenekleri Farslarla örtüşmemektedir. İskitler, Türkler gibi kımız içerken, Farslar içmez. Farslar maddi eserlerinde asimetrik, İskitler ise Türkler gibi simetrik şekiller kullanırlar.

Balbalları ilk örneklerinden itibaren Balkanlar'dan Sibirya'ya kadar olan Türk kültür coğrafyasında görmek mümkündür. Oysa İran yani Fars kültür dairesinde hatta daha genel ifade edersek Hint-Avrupa dil grubuna mensup kadim halklarda ise balbal görmek mümkün değildir. Coğrafi kaynağı Altaylar ile Kuzey Moğolistan olan ve günümüze kalan en eski Orta Asya balbalları İskitlere aittir. Koç başlı mezar taşları da Farsların kültür coğrafyasında yokken Türklerin ve İskitlerin kültür coğrafyalarında vardır.

Ezelden Ebediyete  Türkler-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin