1. Bölüm

137 0 0
                                    

Alaskada sıradan ve sakin bir gün. İki gün önce başlayan kar fırtınası yavaş yavaş dinmek üzere. İnsanlar artık saklandıkları yerden çıkıyorlar, Cullenlar da dahil. Aslında onlar saklanmıyorlar ama en temel kuralı da unutmamaları gerekiyor, insanlar tarafından dikkat çekmemek. Cullenların evinden yükselen acı bir telefon sesi evde kalan tek Cullen'ının düşüncelerini bölüyor.

"Cullenların evi."

"Carlisle?"

"Evet, buyrun?"

"Ben, Billy"

"Ah! Billy. Nasılsın?"

"İyiyim keyfimiz gayet yerinde, yalnız Jacob biraz sızlanıyor. Diyor ki madem ortaya bir fikir attınız, bunu bir an önce gerçekleştirmeliymişsiniz. Açıkcası bende onunla aynı fikirdeyim."

"Uzun zamandır düşünüyorum aslında ama sanırım fikrimi biraz erken ortaya attım. Ama artık vakit geldi sanırım. Düşüncelerimi Esme'yle paylaşmalıyım-" Billy'nin kahkahası ve Jacobun söylenerek telefonu Billy'nin elinden alması Carlisle'ın lafını kesti.

"İki aydır aynı şeyi düşünüyorsun, bunda bu kadar düşünecek ne var anlamıyorum. Sıkıntıdan patlamak üzereyim. Ben oraya gelip hepinizi öldürmeden siz buraya gelseniz iyi edersiniz. İtiraz edene aynı bu şekilde iletirseniz sevinirim." Şimdi ise telefonda Billy'nin kahkahalarına Carlisle'ınkiler eklenmişti. Jacob daha da sinirlendi ve kapıyı çarparak çıktı. Ve Kapı tabii ki de kırıldı. Söze başlayan Carlisle oldu.

"Bunun nesi var böyle?"

"Haklı olduğunu inkar edemezsin burada yalnızca ikimiziz, geleli neredeyse 1 yıl oldu."

"Haklısın etrafı kontrol et 2 ay sonra biz geleceğiz dedik ama Jason'ı hiç birimiz ikna edemedik."

"Eh bu akşam iyi haberlerini bekliyorum." Telefon kapandı, Carlisle düşüncelere dalarak eline bir kitap aldı ve kaldığı sayfayı buldu, yarın Forks'a yolculuk var.

***

Mezun olalı tam bir hafta olmuştu. Ve yıllardır biyoloji bölümünden mezun oluyordum. Yaşım ilerleseydi şuanda profesör olabilirdim. Üniversite hocalarımdan daha çok şey biliyorum neredeyse. Ne komik değil mi? Ve en komiği de seneye birinci sınıftan tekrardan biyoloji okumaya başlamak olacak. Yeni bir okula geçeceğiz, ve yeni bir yere gideceğiz. Sonsuza dek insanların içinde burada yaşayamayız. Vampir olmanında en kötü yanı bu işte. Ölmüyorsun, ama yaşamıyorsun da. Aslında buradan ayrılacağıma seviniyorum. Emi'nin bana daha fazla bağlanmasını istemiyorum... Onu seviyorum, ama onun beni sevdiği şekilde değil. Arkadaş olarak. Ona bunu anlatmak istiyorum, ama onu da kırmak istemiyorum. Birilerinin yardımına o kadar çok ihtiyacım var ki...

"Buyrun küçük bayan?" Odamda birden beliriveren Jason'dı. Penceremden nasıl farkettirmeden girebiliyor hiç anlayamadım ve sanırım önümüzde yüzyıl boyunca da anlayamayacağım.

"Birşey mi dedin Jas?"

"Kendini kötü hissettiğini duydum, doğru mu acaba?"

"Ah, evet maalesef ki doğru..." gülümsedi.

"Hislerimde asla yanılmam," ve göz kırpıp ellerimi tuttu "Şimdi söyleyin bakalım neyiniz var?"

"Hiç iyi değilim Jas. Ben burda hiç mutlu değilim. İnsan gibi yaşamaya çalışmaktan çok sıkıldım ve sıkıldığım tek konu bu değil. Ben artık bir yere bağlanmak istiyorum, ama diğer vampirler gibi de yaşamak istemiyorum. Ve birilerine de bağlanmak istemiyorum."

"Seni anlayamıyorum Rebecca, birilerinin baskısından mı şikayetçisin yoksa birilerine aşık mısın?"

"Bütün konuşmamdan bunu çekip çıkardın ya, sana hayranım," gülümsedim yanaklarını sıktım. Jason ve ben gerçek kardeşler gibiydik. Onunla konuşmayı, onunla vakit geçirmeyi çok seviyorum. O benim gerçek bir ağabeyim gibi. Bu düşünceleri bir yana bırakıp konuşmaya devam ettim.

"Birilerinin baskısından şikayetçiyim. Aşık falan değilim seni sersem."

"Dur bir tahmin edeyim. Emilio?"

"Aynen öyle."

"Bana baştan anlatmak ister misin?"

"Baştan anlatılacak birşeyi yok. Ben sadece onunla arkadaş olmak istiyorum jas, ama onun bu yoğun ilgisine çok sıkılıyorum. Ve kahretsin ki aklından geçenleri okumam ondan daha da uzaklaşmama sebep oluyor. Biz buraya ilk geldiğimizde böyle değildik. Çok samimi iki dosttuk. Onu ben vejeteryan yaptım hatırlıyor musun. Birbirimizin yardımına koşan, birlikte çok iyi vakit geçiren iki güzel dost. Ama son zamanlarda, istesemde onunla vakit geçirmek istemiyorum jas. Beni ondan uzaklaştıran şeyler var anlatabiliyor muyum. Ben zaten burayı sevmiyorum. Soğuk yerleri oldum olası da sevmem zaten. Burayı onunla beraber çekilebilir hale getiriyordum. Ama şimdi arkama bile bakmadan defolup gidesim geliyor. Jas ben burdan gitmek istiyorum..."

"Tatlım... Sakin ol lütfen. O herife oldum olası gıcık oluyorum zaten, öldürmek için bahane bulma bana. Yakında gideceğiz zaten, 4 yıl bitti. Biraz daha dayan. Belki Carlisle bugün yarın bi haberle gelir karşımıza. Ben senin yanında olacağına dair söz veriyorum. İstersen gidene kadar hiç evde durmayız 5 kişi alır başımızı gideriz, gezeriz, bir yerlere gideceğimiz zaman geliriz hı? İstersen iki kişi de gidebiliriz, Ros için sorun değil merak etme." Gülümsedi. Ben Ros'u mesele yapmıyordum ki.

"Çok iyi olur, diğerleri de gelsinler, daha çok eğleneceğimizi düşünüyorum. Hem bende biraz kendime gelirim. Avlanırız da. Uzun zamandır avlanmıyoruz, belki de bundan dolayı biraz sinirimin dozunu kaçırıyorum.."

"Haklısın canım. Tatlı kardeşim benim. Ben senin hep yanındayım tamam mı. Ve biz seni çok seviyoruz."

"İnsanların arasındaki bağdan bile daha kuvvetli bağımız var, ne güzel değil mi? Bende sizi çok seviyorum, ve biliyorum siz asla beni yalnız bırakmazsınız." Gülümsedim. Odaya aniden biri daldı, kapıya arkamızı dönüktük ama tahmin etmek o kadar da zor değildi.

"Kıskanıyorum amaaaa." Ve tahmin ettiğimiz gibi Alicia'nın ince sesi duyuldu. Söze direk Jas girdi

"Alice, bu küçük kardeşimizi buradan ayrılana kadar güzel bir tatile çıkarıyoruz. Birilerinden sıkılmışta." Göz kırptı, bende karın boşluğuna yumruğumu indirdim.

"Aaa tatlım sakin ol, ben zaten bunu biliyorum ki. Çıkarız benim için de çok iyi olur. Neyse ben size Carlisle'ın konuşmasını söylemek için geldim. Saat üçte herkes büyük salonda olacakmış, bizimle çok önemli birşey konuşacakmış."

"Tamam geliriz mutlaka, hatta şimdiden inelim değil mi jas, bu odada tıkılı kalmaktan da çok sıkıldım da." Sırıttım ve hep beraber aşağıya indik.

Not: Bölüm düzeltildi. Beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın :)
Media: Rebecca

#DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin