"If ı die young
Bury me in satin
Lay me down on a bed of roses
Sink me in a river at dawn
Send me away with the words of a love song"Choi Yuna, uğuldayan kulaklarının eski haline dönmesi için tanrıya yalvarıyordu. Üstelik yan komşusunun gece yıldızlarının parlamasına sebebiyet verecek kadar huzur dolu olan sesi bu sefer onun için çekilmez duruyordu
Lila battaniyesini başının üstüne kadar çekti. Kafasının altındaki yastığı başına bastırıyor olması bile daha iyi hissetmesine yardımcı oluyor sayılmazdı
Hızlıca yatağından doğruldu. Okuldan döner dönmez sandalyesinin üstüne fırlattığı kot pantolonuyla düz tişörtünü giydi ve şehrin ışıkları arasında ufacık bir nokta olarak dolaşmaya başladı
Kahverengi uzun saçları düşüncelerden beyaza bulanmış yüzünü saklıyordu. Uzamaya başlayan kahküllerini sevdiği sayılı anlardan birini yaşıyordu. Karanlık sokaklar onu saklarken, şehirdeki onlarca gölgeden biri olduğunu düşündükçe mutlu oldu.
Bilirsiniz, insanlar ikiye ayrılır
Yürükçe düşüncelere varanlar
Yürüdükçe düşüncelerden kaçanlar
İşte Yuna, bu insan gruplarının ikisinde de yer almayan sayılı kişilerdendi
Kaçtığı düşüncelere düşüyordu ve düştüğü düşüncelerden kaçıyorduSonunda kendini daha iyi hissettiğinde, şehirden uzaklaşmış ruhunu bir göl kenarında buldu. Yaklaşabileceği kadar yanına gidip köşesine oturduğunda ay ışığının yansıdığı karanlık suya bir kızın ince parmaklı elleri değdi
Daha önce birkaç kez görüp yüzüne bakmaktan her seferinde kaçtığı o kız
İçine yerleştirdiği derin suçluluk duygusu her ne kadar canını yaksa da, kendini onu izlemekten alamadı. Yüzünün sağ profiline vuran solgun ay ışığının altında hareket ettirdiği ellerinden dökülen suların sesi ile birlikte, aynı şarkı sözleriyle buluştu kulakları-İf i die young bury me in satin. Lay me down on a bed of roses. Sink me in a river at dawn. Send me away with the words of a love song...
Kendisini fark etmeyen kıza ufak bir gülümseme bırakarak fısıldadı
-ben kötü bir insan değilim Jung Yerin. Seni satene gömeceğim...Ancak sırt çantasına attığı bıçağı hatırlayınca, onu sesli bir şekilde gölün ortasına fırlatıp koşarak uzaklaşmaktan başka yapacak bir şeyi kalmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf i die young¦CYN~JYR¦
Fanfiction-Eğer genç ölürsem saten içine gömün beni. Güllerden yapılmış bir yatağa yatırın. Şafak vakti bir nehre bırakın beni. Beni bir aşk şarkısının sözleriyle uğurlayın ~ ¦Choi Yuna, Jung Yerin¦