45-Alright

627 40 2
                                    

Yine ben...

Olaylı bölümle geldim
~

Sanki zaman bir an durdu. Her şey ve herkes hareketsizdi. Sonra da sanki hızla akmaya başladı. Taehyung'ın köpeği pusetinden havlamaya başladı. Jeongguk ve Jimin masadan fırlayıp adamı durdurmaya çalışan Taehyung'ın yanına gittiler. Ama adam bir şekilde Hoseok'a ulaştı.

Taehyung'ın ağladığını gören Jeongguk onu oradan çekip Jimin'in yanına doğru ittirdi. Kendisi ise Hoseok'un yakasına yapışan adamı tuttu. Adam ağlamaklı sesiyle bir şeyler haykırıyordu. Jeongguk dinledi.

"Sen! Sen benim oğlumu elimden aldın! Senin yüzümden ailem yıkıldı seni küçük-" Jeongguk kendini tutamayıp adama bir tane yumruk geçirdi. Adam sendeleyince Hoseok'un onun elinden kurtulduğuna emin olup adamı yere yatırarak etkisiz hale getirdi.

Önce etrafına baktı. Herkes onları izliyordu. Sonra bir şey fark etti ve başından aşağı kaynar sular döküldüğünü hissetti. Adamın üstünden kalktı ve arkasına bakmadan koşmaya başladı. Gözü kapıdan çıkmak üzere olan iki kişideydi. Onu gören namjoon da peşinden gitmeye başladı. Ona ulaştığında ikisi de arka kapıdan çıkıp kendilerini buz gibi soğuk havada koşarken buldular.

~
Jeongguk üstünden kalkınca ayağa kalkıp kaçan adamın arkasından bir süre herkes bakakaldı. Taehyung yere çöküp ağlamaya başlayınca Jin hemen onunla birlikte yere oturdu ve onu omzuna yasladı. Hoseok hala şoktaydı ve o adamın kim olduğunu merak ediyordu. Ama yine de sevgilisinin yanına gitti ve ona sarıldı.

Taehyung onu iyice kendine bastırdı. Ona son kez sarılmak istiyordu. Onu bırakacağından emindi çünkü. Sonra kafasını kaldırdı. Son kez o güzel yüzüne, o güzel gözlerine doya doya baktı. Sonra kendini topladı ve zorlukla konuştu. "H-Hoseok, o-o benim babamdı."

~
Jeongguk ve Namjoon iki adamın peşinden son hızla koştular. Onlar arabaya binince bizimkiler de hızla Jeongguk'un arabasına atlayıp onları takibe başladılar. Arabayı kullanan kişi onları kimsenin fark etmediğini sandığı için normal hızda gidiyordu. Arabanın içinde sevgilisi olmasa Jeongguk arkadan şöyle bir çarpabilirdi onlara. Ama ona bir şey olmasından korkuyordu. Yugyeom ne demiş olursa olsun o Jimin'e aşıktı. Ve ona bir şey olmasına izin vermeyecekti.

Ön yolcu koltuğunun camının kırılmasıyla Jeongguk'un kalbi bir anda tekledi. Camdan Jimin'in minik elini sağ salim görünce rahatladı. Namjoon da belli etmemeye çalışarak camdan sarkmıştı. Jimin onları-ya da arabayı- fark etmiş olmalıydı. Onlara bir mesaj veriyor gibiydi. Ama gecenin karanlığında pek bir şey belli olmuyordu. Önce baş parmağını kaldırıp iyi olduğunu belirtti. Başka bir şeyler yapmaya başladığında Yugyeom tarafından geri çekildi. Jeongguk bunun üzerine öfkelenip kornaya basıverdi. Ve iki arabada da aynı anda Jimin ve Namjoon ellerini alınlarına vurdu.

Yugyeom daha da hızlanıp Jeongguk'un kendini toplayıp gaza yüklenmesini sağladı. Gece karanlığında ıssız bir eve varana kadar Yugyeom onları atlatamadı. Bir ara ıssız bir sokaktan geçerken Jeongguk onları göremedi ama daha sonra tekrar önlerine çıktılar. Büyük ihtimalle evine götürmeyi planladığı Jimin'i sırf adresini onlara vermemek adına başka bir yere getirmişti.

Artık kaçmanın bir anlamı olmadığını fark etmiş olacak ki; arabayı ıssız evin bahçesine yanaştırdı. Jeongguk arabadan atlarcasına indi ve arabadan inmekte olan adamı bir yumrukla yere indirdi. O sırada diğer kapıyı açmış olan Namjoon ile göz göze geldi. Ve yanındaki tanımadığı adamla...

~
"Taehyung, ne diyorsun sen? Aile yıkılması da ne demek?"

"Duydun işte Hoseok. Ailem seni öğrendi ve bizi onaylamadı. Ama ben seni bırakmadım ve onlar da be-beni evlatlıktan reddetti." Taehyung'ın omuzları çöktü ve kendini iyice Jin'e yasladı.

"T-Taehyung eğer b-bana söyleseydin ben...ben sana yardımcı-"

"Hayır Hoseok! Sen de gideceksin işte. İşin içine aile sorunları karışınca sen de herkes gibi bırak beni. Sanki ayrılırsak beni tekrar kabul edeceklermiş gibi. Ama bilmedikleri bir şey vardı: onlar artık benim ailem değildi... Benim ailem sendin Hoseok. Ama sen de gittiğine göre artık yetim kalabilirim." Son dediğinden sonra Taehyung ayağa güçlükle kalkıp arada kalmış gibi görünen Jin'i de çekiştirip gözden kayboldu. Hoseok onun minik yavrularını da aldığını görünce hem rahatladı hem üzüldü. Onların yavrusu...

~
Bakın bu ficte en kırmak istemediğim karakter Hoseok'tu. Aslında sinirlenip giden o olacaktı. Ama bir şekilde Taehyung'ın da çok yorulduğunu fark ettim ve artık alttan alanın o olmaması gerektiğine karar verdim.

Hoseok olayları bilmediği için üste çıktı bilseydi böyle olmazdı diyebilirsiniz ama Hoseok baştan beri Taehyung'ın yalan söylediğini sezebiliyordu ama sırf ona güveninden sorgulamamıştı bile. Eğer sorsaydı ya da Taehyung ona anlatsaydı Taehyung alttan almak zorunda kalmayacaktı yani bu tamamen Hoseok'un ve Taehyung'ın kendi seçimleriydi. Sorgulamamak ve anlatmamak.

Ayrıca büyük olayın Yugyeom olmamasına şaşırmış olabilirsiniz ama bu şekilde ikiye ayırıp en sonda birleştirmeye karar verdim.

Evet bitmek üzere final belli ama oraya nasıl bağlayacağım bilmiyorum
Destan yazmışım

BE TO(GETHER) ~Jikook~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin