Üstümü giydikten sonra aşağı indim. Etrafıma bakındım ama kimse yoktu. Nereye gitmiş olabilirdiki bu çocuk??
Evin her yerini aramaya başladım. Hiçbiryerde yoktu. O an alt kattan tıkırtılar gelmeye başladı. Ürkek bi şekilde seslerin geldiği yere gittim. Bodrum katında bi oda vardı. Kapısını tam açacakken biri sıkı bi şekilde bileğimi kavradı. Bu kisi Furkan' dı ona nerde olduğunu sordum. Dışarıda arabada seni bekliyordum deyince bu odada ne olduğunu sordum. Bana cevap vermedi ve hemen konuyu değiştirdi.
Furkan- Hazırsan çıkalım.
Ada- Olur çıkalım.
Evden çıkıp arabaya bindik. Dağ evi şehire biraz uzaktaydı. Yaklaşık yarım saatlik yol. Markete gidiş yolu boyunca benimle hiç konuşmamıştı. Acaba o kapının arkasında ne vardı. Kafamda bi sürü soru vardı. En sonunda markete gelmiştik. Furkan hemen sepete gerekli olan malzemeleri doldurdu. Kasaya gittiğimizde furkan cüzdanını arabada unuttuğunu söyledi. Ve benden gidip cüzdanı getirmemi istedi. Hemen anahtarları alıp kapıyı açtım. Arabada cüzdanı aramaya başladım. Nerdeydiki şu cüzdan? Cüzdanı ararken arabanın icinde kan damlaları gördüm. Bu beni çok korkuttu. Cüzdanı bulduktan sonra hemen markete geri döndüm. Ödemeyi yapıp çıktıktan sonra eve doğru yol aldık. Eve geldiğimizde furkan poşetleri içeri getirdi. Bende malzemeleri hazırlamaya başladım. Yemeği beraber hazırladık. Ben salatalıkları doğrarken belime bi çift elin sarıldığını hissettim o korkuyla elimi kestim. Furkan hemen elimi tutarak özür diledi böyle olsun istememiştim. Canın çok fazla yanıyomu diye sordu. Hayır dedim ama aslında çok kötü kesmişti bıçak içten ıçe çığlık atıyodum. Furkan hemen ilk yardım çantasını getirerek elime pansuman yapmaya başladı.
Furkan- Sen artık geç uzan gerisini ben hallederim. Bugün benim ellerimden yemek ye. Tamam anlamında kafamı salladım. Aniden o ses yine geldi tıkırtı sesleri. Artık gerçekten korkmaya başlamıştım. Furkan' ın mutfakta olmasını fırsat bilerek hemen o odaya indim. Ve kapıyı açtım gördüğüm manzara karşısında aglamaktan kendimi alıkoyamadım. Bu nasıl bi manzaraydı böyle..
