'Neden?!
Neden, böyle olmak zorunda?!'
"Jason, lütfen..."
'Hayır, Mark! Ben s-sadece anlayamıyorum...'
Jason ağlayarak yakınırken Mark onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Halbuki olanlara kendisinin daha çok ağlaması gerekirdi. Tabi acılar kıyaslanamazdı. Jason anne-babasını ve akrabalarını kaybetmişti, Mark ise çocuklarını ve eşini... Zaten Mark öksüz ve yetimdi; Onu yanına alacak hiçbir akrabası yaşamadığı içinde yetimhanede büyümüştü. Mark bu yüzden akraba acısı çekmedi, önceden de ölülerdi. Ama tek olan ailesi onun her şeyiydi ve şimdi onu da kaybetmişti...
Mark, Jason'ı sakinleştirmek için yanına gitti, ortamı belki bir ihtimal düzeltebilir diye bir espri yaptı.
"Yer çekimsiz ortamda ağlamak nasıl bir his?"
O sırada salya sümük ağlayan Jason'ın hıçkırarak gülmesi şaşırtmamıştı Mark'ı.
'Çok kötüsün, Mark.'
"Biliyorum..."
Jason, Mark'ın bunu dediğine şaşırdı,beklemiyordu;Mark buna itiraz ederdi normalde. Şakasına dediği bir şey için Mark'ı kırmış mıydı? Aklında buna benzer bir ton soru varken Mark'ın suratına onun kırılmamış halini görmek umuduyla baktı ve Mark'ın sadece düşünceli halini gördü. Bu Jason'ı her ne kadar rahatlatsa da bir miktar endişelendirdi. Yoksa onu düşünmeye mi itmişti..? Hayır sadece saçma sapan düşünceler vardı aklında.
Mark ile aralarını bozmak yapılması gereken son şey olarak listeye giremezdi bile. Bundan sonra hep birlikte kalacaklardı. Birbirlerinin suratlarından bıksalar bile ayrılamazlardı. Bu istasyondan ayrılabilmek için son şansları olan dünyanın bir katmanı asteroit tarafından tıraşlanmıştı çünkü...Mark peçete almak için giderken ani bir hareketle Jason, Mark'ın kolunu tuttu. Duvarlara sabitli olan iki tane ranzadan altta olanlarda kalıyorlardı. Ranzanın tırabzanından tutunarak Mark'a doğru kendini çekti. Mark'ın bakışları onu izliyordu. Jason bir yandan çekinerek kollarını Mark'ın boynuna doladı ve ondan özür diledi.
Mark, Jason'ın neden özür dilediğini kafaya takmamaya çalışarak, belki de bir daha yaşayamayacağı bu anın tadını çıkarmaya çalıştı. Elleri onun belini sararken Jason'ın aslında ne kadar ince olduğunu fark etti ve sinsi Mark bunu aklında bir yere ilerde esprisini yapmak üzere not etti.Mark, Jason'ın kafasını koyduğu yerde iki sıcak nokta hissetti. Jason ağlıyor muydu? Jason'ın kötü bir şey yaptığını düşündürterek onun ağlamasına mı yol açmıştı? Mark vicdan azabı çekti. Bundan sonra hep birlikte kalacağı adamı ağlatmıştı. Bu onun içinde üstünü bir şekilde kapatmayı başardığı diğer üzüntü ve acıları yendiden canlandırmıştı. Hiç hatırlamadığı son ağlamasından yıllar sonra ilk kez ağladı...
Ve hayır... Onlar gücenmeyeceklerdi, dünyadaki herkesin yasını tutmak yerine onlarla birlikte ölmeyi seçerlerdi, fırsatları olsa...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aklımda isim için birkaç fikir var, bunun için sizlerden yardım istiyorum, hikaye ilerledikçe sizlere soracağım. ;))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
isimbulamadımaw
RandomMarketin televizyonundan rahatsız edici haberler geliyordu. Bazı insanlar, dünyanın acı verici sonundan kaçmak için intihara başvurmuşlardı. Onlara iki farklı ölüm seçeneğinden intihar daha cazip gelmişti. Bir adam sağa sola koşturup herkese tövbe e...