KAÇIŞ

5 1 0
                                    

17 Eylül 1974

Hızlı ol.

Çabuk, acele et.

Hızlan.

Kaçman gerek.

Hadi artık bitir bu işi.

Tüm bunlar yağmurlu gecede emniyet kuvvetlerinden kaçarken George Dallius'un aklından geçenlerdi.

Evet, kaçıyordu ve bunu yapmak için sebepleri de vardı.

Hızlıca silkinip kendine geldi. Yağmur damlaları yüzüne hızlıca vuruyordu. Karşısına çıkan ilk sokağa girdi ve hatta hızını alamayıp yolda birikmiş yağmur birikintisine düştü.
Birkaç hoş olmayan söz sarfettikten sonra ayağa kalktı ve yağmurla beraber yüzüne doğru esen sert rüzgara karşı paltosuna sarıldı.
Ama keşke o zaman farketseydi.
 Cebinden aile yadigarı bir defteri düşürdüğünü.

Sokağın sonuna doğru geldiğinde siren seslerini işitti.
Onun için yolun sonu demekti.
Birkaç dakika sonra tüm sokak meraklı insanlarla çevrelenmiş haldeydi.
İnsanlar kendi aralarında fısıldaşıyorlardı;
"Antikacıyı soymuş sanırım."
"Alkolik galiba"
"Adam zaten gavurmuş kendi memleketimizde olanlara bak."
O sırada George Dallius kendinden geçmişçesine haykırdı:
"Hain! Yanlış kişi, yanlış kişiyi tutukluyorsunuz. Ben zaten onun benden çaldığı bir şeyi geri aldım. Hayıııııır!"          

Tüm bunlar polis memurlarının her gün yaşadığı şeylere oldukça benzer olduğundan söylediklerinin herhangi bir doğruluk payının olabilmesi onlarca çok azdı. Adamı kelepçeledikleri gibi yaka paça karakola götürdüler.
 
KARAKOLDA

Polis Şefi Mesut derin bir nefes alıp sıkıntılı şekilde bıraktı.

Hırsızlık ile suçlanan adamın fotoğrafına baktığı anda fark ettiği ilk şey kafasının yanlarında kalan kızıl saçlarıydı. Saçlarını takip eden mavi gözleri ve solgun beyaz teni ile İskandinavya bölgesinden gelmiş olabileceğini düşündü.
40'lı yaşlarının sonlarında olduğundan saçları dökülmeye ve göbeği de hafiften kendini göstermeye başlamıştı.

Şef Mesut adamın fotoğrafını alıp çekmecesine geri koydu. Düşünceli bir şekilde bir süre daha koltuğunda oturmaya devam etti. 

Sevimli bir adamdı aslında George Dallius. İstanbul'un en güzide semtinde Beyoğlu'nda ailesinden miras kalan beyaz bir köşkte yaşardı. Zamanın çoğunu dışarıda geçirirdi. Sabahın 6'sında herkesler uykudayken o koşu için dışarı çıkardı , bir iki saat koşar sahilin kenarında simit satan garibandan iki simit alırdı. İlk simidi kendisi mideye indirirken ikinci simitten ise o günün şanslı martıları nasiplenirdi. 



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SUNSET ACTİONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin