Mükemmellik, kelime anlamını yitirmekten başka hiçbir işe yaramıyordu. O ikisi yanyana geldiğinde tüm kelimeler bu gece hızla şehri terkediyordu. Birbirlerine ne yaptıklarını kimse bilmiyordu, onlar bile.
Tüm her şey gizemler içerisinde ilerliyordu ve hiçbir güç aralarında çekimde sıkışıp kalmış bağı koparacak güce sahip değildi.
Yanyana gelen iki beden patlamaya hazır dinamitler gibiydiler ve birleştiğinde havai fişek gösterisi tüm şehri aydınlatıyordu.
Aramızda kalsın, aslında yeşil beyefendi her saniye narin tilkisini koruyordu.
Onu kırmış ve şimdi bu kalpsiz kadını oluşturmuş herkesi, saklandıkları delikten çıkartıp yok ediyordu.
Ve onun küçük narin tilkisi, yeşil beyefendinin tüm yaralarını sarmasına izin veriyordu.
"Çünkü senin küçük kalbini kırmış herkesten nefret ediyorum Hailey."
Fakat bu iki güçlü bağın bilmediği tek şey vardı ki; asıl onlar bu bağın gücü için çırpınırken, birçok kalbi paramparça ediyorlardı.
"Çünkü sen ışığın tam ortasındasın. Senden kaçmayı hiç denemedim. Işıkları seviyorum, bu benim suçum değil, sevgilim."
Ve bağın asla kopmaması üzerine bir yemin ettiler.
Bu diğer herşeyden farklı ilerliyordu. Günleri saymak saçmaydı ve zaman sonsuzluktu.
Birbiri için yaratılan bedenlerin kıvılcımlarını izleyen şehir halkı, büyüleniyor ve ahenkle gecede dans ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Green Gentlemen
Teen FictionBu gece rahat uyu, Hailey. Yeşil beyefendi seni gözetleyecek.