Saat yedi gibi sınıflar dolmaya başlamıştı her zaman ki gibi. Herkes mutsuz mutuz sırasına çantalarını bırakıp bahçeye çıkıyordu. Ama Dolunay kalorifere yaslanmış pencereden gelecek olan bir tane servisi bekliyordu. Belki sadece gönül eğlendirdiği, belki de aşık olduğu o çocuğun servisini. Yanında her zaman ki gibi Melis ve Aora vardı. Aora ile aynı semtte oturuyorlardı.
Birden üç kızın attığı o iğrenç gülüşmeler ve bağrışmalar duyuldu. Erkekler o kızların ağzına düşmüş bir şekilde duruyorlardı ama Dolunay, Melis ve Aora'nın suratları düşmüş kızgın ve öfkeli bir şekilde onları izliyorlardı. Kendi arkadaşlarının o üç yavşakla konuşmalarını kaldıramıyordu hiç biri. Ne de olsa düşman iki sınıftı onlar.
Bu iki grup klasik sabah kavgalarını yapmak üzere koridorun ortasında yerlerini aldılar. Bazı öğrenciler alıştıkları için önemsemiyor, bazıları ise ilk günkü heyecanla izliyorlardı.
6 kızın bağrışmaları ve Melis'in Elif'in saçını çekmesiyle uzun boylu olan ve nerdeyse İris'in (henüz hikayeye girmedi) üç katı olan müdür yardımcısı koridora geldi ve kızları odasına çağırdı.
Odaya girdiklerinde herr zaman ki uyarıyı alacaklarını zanneden kızlar hayallerindeki erkek grubunu da aynı odada görünce dilleri tutuldu adeta. Yol boyunca kavga ederek gelen bağrışmaları eksik olmayan bu 6 kızın susmasını sağlayan bu yakışıklılar da onlarla beraber aynı havayı soluyordu. Bu bile hepsinin susmasına neden olmuştu.
Peki ya neden onlar burdaydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BirBeşBir
Teen FictionYıllardır düşman olan iki sınıf, onları birleştiren güçlü bir aşk ve gruplara ayrılan ayrılmaz arkadaşlıklar. Sekiz senenin sonunda birleşen kocaman bir devre... Ve onlara eklenen yüz yeni kişi! Şimdi onların maceralarına başlıyoruz.