Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
conan gray - heather not: şarkıyı medyaya ekleyemedim kendiniz açarsanız çok daha anlamlı olacaktır ❤️
-
jimin gözyaşlarını silerken oturduğu klozetin sırt kısmına daha çok yaslandı. canı çok yanıyordu ve sebebi açıktı.
jungkook ile her zaman garip bir ilişkileri vardı. jimin en başından beri hoşlanıyordu ondan ve hiç saklamamıştı. jungkook ise garip biriydi. cinsel kimliğini hiç adlandırmamıştı jiminin aksine. asla sevgilim dememişti jimine ama dudaklarından küçük öpücükler çalmıştı hep. kimsenin dedikodularına açıklık getirmemişti ama hep jimin kolunun altında gezdirirdi okulda. hep beraberdiler ama hiç beraber olmamışlardı. jimin hiç sorun etmemişti çünkü jungkook da ona boş değil gibi davranırdı.
üç yıldır bu böyle devam etmişti. jungkook ve jimin sürekli yan yana ve sarmaş dolaş gezmişlerdi. bir kez bile ilişkileri hakkında tek kelime etmemişlerdi. jungkook jiminin ona aşık olduğunu biliyordu çünkü onun dizlerinde yarı uyanıkken kulağına fısıldadığı itirafları duyuyordu. jimin ise onu hiç zorlamamıştı. jungkooka aşıktı ve aşık olduğu çocuğun yatağında ona sarılarak uyuyordu, kazaklarını paylaşıyordu. kafasını dizlerine bastırdı. nasıl da inanmıştı, belki o da bir şeyler hissediyordur sanmıştı.
aptalsın sen. aptalın önde gideni hem de. gözlerinden akan yaşların artmasına sebep oluyordu düşünceleri. üç yıldır jungkookun dudağına kondurduğu minik öpücükler ona sarılarak uyuyuşları saçlarını okşayışına o kadar inanmıştı ki şimdi sertçe çakılmıştı. lisedeki dördüncü seneleriydi ve okullarına transfer olan kız jimine her şeyin yalan olduğunu kanıtlamıştı. heather.
önce öpücükleri kesilmişti sonra beraber uyumaz olmuşlardı, saçlarını okşayan büyük eller gitmişti, artık jimini kolunun altına alıp kışın tüm soğuğundan korumuyordu, kazaklarını vermiyordu. jungkook büyülenmiş gibiydi. gözleri parlıyordu ona bakarken, elini tutmasına izin veriyordu. heather çok güzeldi. büyük mavi gözler vardı. zayıftı, uzundu. jiminin sahip olamadığı her şey onda vardı. dalgalı kahverengi saçlarında artık jungkookun elleri geziniyordu. jimin dudaklarının kanamasını umursamadan daha çok dişledi. tuvaletteydi ve ağlayışının duyulmasını istemiyordu. keşke heather olsaydım.
jungkookun kolu artık onun omzularındaydı ama bu kez jimin çok üşüyordu. ondan nefret bile edemiyordu çok iyi biriydi. jungkook haklıydı, tabii ki onu büyülenecekti, jimin ölürken. her şeye göz yummuştu ve belki o kıza olan ilgisi biter sanmıştı ama jungkookun gözlerinin o kızın üstünde nasıl dolandığını görünce artık bunun etkilenme olmadığını anlamıştı. jungkook, jiminin ona baktığı gibi bakıyordu o kıza.
