Jimin yatak odasıyla bitişik olan büyük banyodan tazelenmiş duş hissiyle ve başındaki bir havluyla dışarı adım attı.
Odalarında çıplak bir şekilde dolaşıyordu, su damlacıkları derisinden aşağı yuvarlanıyordu ve yüzü duşun sıcaklığından kızarmıştı.
Yazdı, bu yüzden vücudunu havanın kurutmasını tercih etti. Bugün hava oldukça boğucuydu ve havanın vücudundaki kurulama hissi onun için çok iyiydi.
Çekmecesinden kıyafet ararken salondaki erkek arkadaşının ağzından çıkan hiç de tatlı olmayan küfrü duyunca kaşı seğirdi.
Jimin ofladı, bir bakıma hayal kırıklığına uğramıştı
Dışarı çıktığında hala lanet olası şeyde olacağını düşünmemişti. Sonunda bir kucaklaşma şansı olduğunu düşünmüştü, en azından, Jungkook'la bir film izlemek. Gerçi kucaklaşmayı her şeyden daha fazla istiyordu.
Alfa sıklıkla oyun oynadığı için onu ciddi bir şekilde PlayStation konsolunu alıp camdan atmak istemesini sağlıyordu.
Jimin kafasındaki havluyu kafasından itip lacivert saçlarını arkaya taradı sonra yumuşak ve içinde rahat olduğu siyah, yanlarında beyaz çizgiler olan şortunu giydi ve belindeki ipi bağladı, içinde iç çamaşırı yoktu.
Önceki gün Jungkook onları nefes kesen bir randevuya çıkarmıştı, akvaryumda sadece kendileri vardı ve gece nehir kıyısı boyunca yürüdüler, parmakları kenetlenmişti. Jungkook çok romantik ve yenileyiciydi. O gece her zamankinden daha yakışıklı ve göz alıcıydı. Bu Jimin'i çok fena ıslatmıştı, ve tabii ki o gece deliler gibi sevişmişlerdi.
"Bu orospu çocuklarını etkisiz hale getirin! Ne sikim yapıyorsunuz şu anda?"
Jimin'in kaşı bir daha seğirdi. Gri, gevşek askılı bir atlet giydi, ıslak derisi kıyafeti nemlendirmişti.
Belki de çok yapışkan davranıyordu ama Jungkook'la vakit geçirmeyi istemekten kendini alıkoyamıyordu. Alfa oyun oynarken onu tamamen görmezden gelmiyordu ama aynı zamanda tüm dikkatini ona vermiyordu da.
Şikayet etmek için Taehyung'u arayacaktı ama en yakın arkadaşı muhtemelen şuan telefonu açmak için, yeni doğmuş bebeği sayesinde, çok meşguldü. Hem telefonu açınca duyacağı tek şey... Jimin'in gerçekten de önemli olmayan bir konu hakkında yakınması olacaktı. Onu rahatsız etmemeyi tercih ederdi. Taehyung bebeğini kucağına alalı sadece birkaç hafta olmuştu ve Jimin onun yorgunluğunu sadece hayal edebilirdi. Aslında, Seokjin, Taehyung'un alfası, tarafından onu telefonda çok fazla tuttuğu için yeniden azarlanmak istemiyordu.
Seokjin'in alfası oldukça özenliydi, bebekleri en sonunda uyuduğunda Taehyung'un dinlediğinden emin olurdu. Jimin bunun güzel olduğunu düşünüyordu, ama arkadaşlarını özlüyordu.
Ve Tungkook'u da tüm gün boyunca özlüyordu.
Jungkook arkadaşları Hoseok, Namjoon ve Yoongi ile erkenden alışveriş merkezine gittikleri sırada Jimin de buz dolaplarını doldurmak için markete gitmişti. Jungkook eve döndüğü zaman duş almış, PS4'unu açmış sonra da TV'nin önünde yere serilmişti, normalde boş zamanlarının olduğu günlerde yaptığı gibi.
Jimin yatak odasındaki boy aynasından kendine baktı, derisi ıslak ama bebek yumuşaklığında ve oldukça kusursuzdu. Parmaklarını yavaşça saçlarına çıkardı, mavi tutamları yüzünden çekti.
Jungkook'un ağzından çıkan yüksek sesli küfürleri duyunca gözleri büyüdü. Jungkook normalde ağzı bozuk birisi değildi, sex yaptıkları zamanlar dışında, ya da ne zaman sinirlense ya da üzülse. Alfanın takımı kaybediyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gamer Boy
FanfictionJungkook, kendisinin kesinlikle profesyonel bir oyuncu olduğunu düşünüyor ve erkek arkadaşı, Jimin, bunu kabul ediyor. Jungkook'un çok fazla oyun oynadığı zamanlarda, Jimin onu rahatsız ediyor. Ama bazen beraber oynuyorlar, Jimin kendi kendine oyna...