Merhaba arkadaşlar bu hikayeyi eğlenmek için yazıyorum. Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Teşekkürler.
^ Şebnem'in Ağzından ^
Sabah telefonumun çalmasıyla uyandım. Kimin
aradığına bakmadan açtım ve Selim'in sesini
duydum.
- Günaydın Şebnem.
- Sabah sabah beni güzellik uykumdan uyandırdın bu pek aydın değil ama her neyse.
- Daha ayılmadan atarlanmasan ?
- Üff her neyse ne oldu ?
- Saat 12 gibi teknemde brunch yapıcam. Gelmek istermisin ? Bizimkilerede haber verirsin ?
- Gelirim de onları neden ben arıyorum ?
- Sen ara ben hazırlık yapıcam.
- Öff tamam.
- Görüşürüz.
- Baay.
Dolabımı açtım. Biraz bakındıktan sonra siyah
kazağımı, deri ceketimi ve kot pantolonumu
giydikten sonra saçımı tarayıp beremi taktım.
Kapıda duran siyah uzun çizmelerimi giyip
evden çıktım.
~ Vay canına Şebnem Gürsoy ilk defa bu kadar çabuk hazırlandın.
Selimin teknesine baktığımda içinde Selimi
göremedim. Teknenin yanına yürüdüm ve
teknenin dışında durdum. Hafif bir şekilde
öksürdüm. Selimin gelmediğini fark edince daha
yüksek bir sesle öksürdüm. Selim geldi ve elini
bana doğru uzattı. Elini tutup tekneye girdim ve
söze başladım :
- Neden yorgunsun ?
- Yemek yapıyorum da.
- Hmm. O zaman dikkat ediyim de yerken zehirlenmiyim.
- Çok uzatma da çocukları ara 'bayan
özgüven'.
Herkesi arayıp gelmelerini söyledim. Mutfağa
indiğimde çok güzel kokular yayılıyordu. Fakat
beğendiğimi Selime çaktırmadım.
- En azından çabalıyorsun.
- Sen çok konuşma yerken görürsün.
Tam cevap verecekken Selimin telefonu çalmaya başladı.
- Şebnem bakar mısın telefona ?
- Selimm ben senin hizmetçinmiyim ?
Sinirle telefona baktım. Arayan Candı.
- Ne var Can ?
- Şebnem biz Kainatla gelemiyoruz. Film
işleriyle ilgili bir yere gitmemiz gerek ama
akşamüstü 6-7 gibi geliriz.
deyip kapattı. Ben daha ne olduğunu
