Uzun süreden sonra yeni bölümde karşınızdayız..
Sabah kalktığımda Selim'in kollarında olduğumu gördüm. Daha önce de böyle
bir şey olmuştu fakat farklı olan tek şey şuan ikimizinde çıplak olmasıydı.
Selim de hemen benden sonra uyanmıştı. Gözlerini ovuşturup bana baktı.
Önce gülümsedi sonra konuşmaya başladı :
S: Günaydın bitanem.
Ş: Günaydın da dün gece ne oldu ?
S: Hatırlamıyor musun ?
Ş: H-hayır. Biz en son kavga ettik. Sonra..
//FlashBack//
- Selim yeter ! Bu böyle olmayacak ! Yarı sevgili yarı düşman dost ? Biz neyiz
Selim ? Artık bir karar vermeliyiz ! YA SADECE ARKADAŞ KALICAZ YA DA ...
Son sözümü söylemeden Selim dudaklarıma yapıştı.
Ben de karşılık vermiştim. O anki duygularım anlatılmazdı. Çok sinirliydim
fakat bu hamle karşısında şoka uğramıştım. Dudaklarını benden
uzaklaştırdığında sadece Selim'e bakakalmıştım. O da bana bakıyordu.
Gözlerinin içinin güldüğünü fark ediyordum. Çok romantik bir andı. Ta ki
Can'ın bağırmasına kadar.
C: Ohaa !
Ö: Biz sizi yalnız bırakalım.
Selimin Özgürü terslemesini beklerken onun verdiği cevap beni çok şaşırttı.
S: Sizin gitmenize gerek yok biz gideriz değil mi Şebnem ?
Ş: T-t-amam.
Selim benim elimi tuttu ve onların söylenmelerini dinlemeden gittik.
Selimin arabasına binip teknesine gittik.
Güvertedeki koltuğa oturup konuşmaya başladık :
Ş: S-selim biz şimdi sevgili miyiz ?
S: Son söylediğine göree ikinci şıkkı seçiyorum.
Ş: Bende.
dedim utanarak.
Selimle şarap içmeye karar verdik. Mutfağa gidip bir şişe şarap iki tane de
kadeh getirmişti. İçmeye başladık.
1 Şişe 2 Şişe derken bayağı içip sarhoş olmuştuk. Ama çok da eğleniyorduk.
Sürekli gülüyorduk.
Selimin yanına oturdum. Tamam fazla yakınına. Elindeki kadehi bırakıp bana
bakmaya başladı.
S: Burası vişne kokuyor.
Ş: Aa evet parlatıcım vişneli de.
S: Hmm. Tadına bakabilir miyim ?
Ş: Oluur.
Selim yüzüme daha da yaklaştı ve 'Seni Seviyorum Şebnem Gürsoy' dedi.
Sonra üst dudağımı emmeye başladı. Elini saçlarımın arasında gezdiriyordu.
Bende ellerimi onun boynuna yerleştirdim. Selimin elleri yavaş yavaş