"Merhaba Kavin ailemize hoş geldin!"
"Seni çok seviyoruz"
Evimdeydim. Yine ve yine videoları izliyordum. Annem ile babamın çektiği videolar. O kadar çok acıtıyordu ki bu. Bu videoları her izlediğimde gözüme onlarla geçirdiğimiz zamanlar , aile yemeklerimiz aklıma geliyordu. Ve ölümleri. Çok mükemmel bir çocukluk yaşarken birden boşluğa düşmüştüm onun kansere yakalandığını duyunca.
Herkes aklıma gelirdi ama annemin kansere yakalanacağı...
Bilmiyorum tuhaf bir duygu. İlk algılamakta güçlük çekiyorsun . Bu kışın evinin kapısından çıktıktan sonra soğuk havanın yüzüne birden vurması gibibir şey. Ani. Şok edici.8 yıl önce
"Hey, seni küçük pislik onları bana ver."
" Ah Kavin'ciğim lütfen yapma. Bir hanımefendi olmalısın. Aynı bir prenses gibi."
"Ya ver şunu . O zaman 6 yaşındaydım.Disney prenseslerine hayran olmam gayet normal."
"Haha tabi canım sanki şuan hayal etmiyorsun."
Gerizekalı.
"Anne Erem günlüğümü okumus!"
"Erem sana kac defa soyledim degil mi? Insanlarin ozeli seni ilgilendirmez bu kardesin olsa bile. Ayrica Kavin o senin abin adi Erem olabilir ama sen ona abi demelisin tatlim. Benim doktora gitmem lazim. Siz de evde yaramazlik yapmadan oturmaya calisin."
"Neden hastaneye gidiyorsun ki"
"Oylesine bir kontrol. Onemli bir sey degil tatlim." dedi ve gulumsedi.
1 Gun Sonra
" Eereeemmm"
"Defol git basimdan!"
"Ama bak bende ne vaaaarr"
"Umrumda degil dedim!"
"Ama bu birrrrr cikolatali kur-"
"Defol Kavin defol git!"
Evet bu isin icinde bir sey var. Bu koca okuz bana bile vermedigi cikolatali kurabiyeleri istememisti. Ama pek de umrumda degildi. Ben de odama dogru yollandim.Yatagima oturdum televizyonu acip kurabiyeleri yemeye basladim. Aman tanrim bunlar cok leziz derken kapim caldi. Erem pisman oldu ve ozur dilemeye geldi sandim fakat bu babamdi benimle konusmak istediklerini soyledi. Calisma odasina girdigimizde annem yere bakiyordu guclu durmaya calisiyor gibiydi. Icimi bir korku kapladi bosanacaklarini dusunuyordum ki o sozcukler kafamda yankilanmaya basladi.
"Bak tatlim bunu uzatmak istemiyorum. Ama bunu da sana pat diye birden soyleyemeyiz. Ahh bu cok zor. Bak tatlim bugun hastaneye gittigimi biliyorsun."
"E- Evet."
" Tatlım nasıl başlasam bilemiyorum ama..."
"Kahretsin annen kanser tamam mi!" diye babam araya girdi. Onu hic bu kadar gucsuz gormemistim.
"Ben ozur dilerim tatlim" Bir sey diyememistim. Ne diyebilirdim ki. Yavas bir bicimde arkami dondum ve odama dogru yurudum kafamda yankilaniyordu sesler. Hala hazmedememistim. Hazmetmek kolaymiydi annenin kanser oldugunu .Bir kac dakika sonra Erem iceri girdi.
"Demek sen de ogrendin ha"
"Evet" dedim gucsuz bir sesle.
"Ama iyilesebilir degil mi? Bir yerde okumustum. Kanser atlatilabilir. Moralinin yuksek olmasi lazim."dedim umutlu bir sesle ve onun dedikleri bu umutu sondurup yerini buz gibi tanimlanamayan bir duyguya birakmisti.
"Ne yazık ki. Annemin hastaligi cok fazla ilerlemis ve ..."
"Kurtulmasi imkansiz." diye sozunu tamamladim.
"Sence de çok klişe değil mi?" dedi .
"Aynı komik sanılan ama hiç de öyle olmayan bir şaka gibi." dedim.
Günümüz
Ah bu anılar aklıma geldikçe içim acıyordu hem de çok. 10 yaşında küçük bir kızın piyano kursundan çıkıp eve geldiğinde annesinin öldüğünü öğrenmesi... Feci bir şeydi. Korkutucu. Yalnız , yapayalnız hissettiren bir şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Are The Same
ChickLitHiç yolun sonuna gelmiş gibi, her şeyinizi kaybetmiş gibi hissettiniz mi? Uçurumun ucundasınız , arkadan biri sizi ha itti ha itecek . Emin olun çok kötü bir his... Ben de bu hissi yaşayan seçilmiş kişilerden biriyim.