JK: efendim jeon jinyoung'u hatırlıyor musunuz ?
Jeon jinyoung mu? Kim ki jeon olduğuna göre ailesinden biri,anneme bakdığımda şaşırmıştı
ANNEM: s-sen jinyoung'un nesi oluyorsun oğlum?
JK: oğluyum efendim
Annemin gözünden bir damla yaş düşmüştü, anlamıyorum annem neden mutlu oldu ki o adı duyunça, sessizce onları izliyordum
ANNEM: j-jungkook? Sen misin?!
JK: evet benim inna teyze
Ne?! Noluyor?! Gerçekten anlamıyorum şaşırarak onları dinliyordum,annem yanımdan kalkıp jungkooka yaklaşmaya başladı elleri titriyordu yanına gittiğinde iki ellerinide yavaşça jungkookun yanaklarına koyup okşuyordu jungkook kalkıp anneme bakıyordu, ikiside birbirlerine gülümsüyorlardı ne yapıyorlar bunlar ?
ANNEM: çok değişmişsin, büyümüş adam olmuşsun babana çok benzemişsin
JK: sen hiç değişmemişsin hala çok güzelsin inna teyze
Annem gülümsemişti, şimdi anladığıma göre annemle jungkook önceden tanışıyorlar mı , ama nerden ? Annem birden jungkooka sarılıp ağlamaya başladı mutluluktan herhalde jungkookda karşılık verdi,bense hiç kıpırdamıyordum sadece onları izliyordum , annem jungkook dan ayrılıp konuşmaya başlamışlardı
ANNEM: seni çok özlemişim oğlum
JK: bende seni
ANNEM: peki beni nerden buldun?
Jungkook kafasını bana çevirince sırıtıp konuşmaya başladı
JK: lisanın sayesiyle
Ne?! Ben mi ? Ben bir şey yapmadım ki?! Hiç bir şey bilmiyorum bile
ANNEM: nasıl yani?
JK: şöyle inna teyze, seni senelerçe arıyordum çünkü babama bir sözüm vardı ve tesadüfen lisayla tanışıp arkadaş olduk ve sohbet edinçe sendende bahsetti ve adını söyleyince acaba bu benim inna teyzemi diye merak ettip geldim ve haklıymışımda
ANNEM: ne sözü oğlum ?
JK: babam ölmeden önce ona bir söz vermemi istedi seni bulup , sana bakmamı istedi ve bu sözü tutmaya geldim
ANNEM: ann-
JK: inna teyze benim şimdi gitmem gerek akşam saat 8 gibi hazırlanın her şeyinizi toplayın artık bende kalıcaksınız
ANNEM: t-tm oğlum
Neden aniden sert konuşmaya başladı ,Neden annemin lafını kesti ki? Annesini sorucaktı sadece, bir dakika ne ?! Artık onda mi kalıcaz? hayatta olmaz! bu evden ayrılmam o kadar hatıralar var bu evde babamın hatıraları var olmaz! Anneme yine sarılıp ayrıldı annemde ona eşlik edip kapıya doğru ilerlerlerken hemen peşlerine gidip konuştum
LİSA: boşuna gelmeyin
İkisi bana doğru döndüler, jungkook kaşlarını çatıp bana baktı annemse öyle durup bana bakıyordu, jungkook sınırlı bakıyordu ve gözlerimden gözlerini ayırmayıp konuşmaya başladı
JK: inna teyze, KIZINLA beraber akşama hazır olun
Kızınlayı bastırarak söylemişti ve sinirlenmiştim inadıma mı yapıyor ? Ama bunu bilsin ki ben ondan daha inatçıyım asla onun evine gitmem mafyanın tekinin niye evine niye gidiyim ki?!
LİSA: bende boşuna gelmeyin dedim annem ve ben bu evden hiç bir yere gitmiçez
Jungkookla birbirimize ölümcül bakışları yoluyorduk annem bi bana bi jungkooka bakıyordu , jungkook elini yumruk şeklinde yapıp konuştu ama çok sakin bir şekilde annem olduğu için herhalde, yoksa beni öldürürdü bile yani bakışlarından anladığıma göre öyle yapmak istiyordu
JK: akşam 8de unutma inna teyze
Bu adam gerçekten çok sinir bozucu zorla mı ya? İstemiyorum ona gitmeyi ! Bu evi bırakmam! Ve annem konuşmaya başladı söylediği şeyle şaşırmıştım
ANNEM: t-tm oğlum
Ne?! Yani bu evi babamın hatırıyla dolu evi bırakacak mıydı?! Şaşkın şekilde anneme baktım jungkooksa anneme gülümseyip gitti
LİSA: anne ne demek bu ? Jungkooku nerden tanıyorsun? Jinyoung kim? Neden kabul ettin? Babamın hatırlarıyla dolu evi nasıl bırakıp gideriz?
Annem sorularıma cevap vermiyordu başını eğip tam salona doğru gidecekken kolunu tuttum sınırlıydım ama kalbini kırmak istemediğimden sakin olmaya çalışıyordum bunu nasıl yapar? bu evden gitmek istemiyordum
LİSA: anne lütfen bana cevap ver Nerden tanıyorsun jungkooku? Bu evi nasıl bırakıp gideriz?
Annem başını kaldırıp kolunu çekti ve konuştu
ANNEM: gel kızım sana her şeyi anlatacam ama sakin ol önce
Annem elimi tutup beni koltuğa oturttu ellerimi sıkıp derin bir nefes alıp konuşmaya başladı
ANNEM: bak şimdi kızım, ben bir adam seviyordum, çok zengin bir adamdı ve çok yakışıklıydı bense fakir bir kızdım birbirimize deliler gibi aşıktık onun bir mafya olduğunu bile bile sevdim bir gün beni ailesiyle tanıştırmak istedi benim zaten bildiğin gibi ailem yoktu yetimhane de yaşıyordum, beni ailesiyle tanıştırmak için evine götürdü çok heyecanlıydım
Gülümsedi ve bende onun gibi gülümsedim
ANNEM: babası çok iyi birisiydi mafya olmasına rağmen hem sert hemde saygılı ve beyfendi biriydi ama annesi
Annemin aniden yüzü düştü ve konuşmaya devam etti
ANNEM: çok kötü biriydi lisa, o akşam bana çok kötü bakıyordu ellerini hep sıkıyordu beni sanki öldürmek istiyordu , benimle hiç konuşmadı o akşam hep bana ölümcül bakışı atıyordu çok korkunç kadındı yemeklerimizi yerken bile bana bakıyordu ara sıra bana laf sokuyordu ama ben saygımdan bir şey demiyordum sevdiğim adam hep elimi sıkı tutuyordu öyle güven veriyordu ki ve geç olduğu için yetimhaneye gitmem gerekti kapıda vedalaşıyorduk ellimi ona uzattığımda bile karşılık vermemişti bu benim kalbimi kırmıştı
LİSA: bu ne biçim kadın böyle?! Neden sana öyle yapmış ki?!
Annem gülümsedi ve konuştu
ANNEM: beni beğenmemiştir herhalde oğluna layık bulmamıştır
LİSA: seni mi ? Seni mi beğenmemiştir ha eğer olursa senin gibi bir kız varsa alıçam oğluma
Annem kahka attı, o gülünce her şeyi unutuyorum dünyalar benim oluyor
ANNEM: umarım senden çok yakışıklı,beyfendi,saygılı, senin gibi iyi kalpli tertemiz bir torunum olur kızım
Utanmıştım sırıtıp başımı eğdim eminim yanaklarım kıp kırmızı olmuştur ve annem gülmeye başladı ve haklı mişim da
ANNEM: hahaha kızım utanmana gerek yok ben senin annenim normal böyle şeyler ilaki senden torunlarım olucak haha
Başımı kaldırıp bende onunla gülmeye başladım ama anlatması yarım kaldı ve merak da ediyordum hemen gülmeyi bırakıp sordum
LİSA: ee sonra noldu anne?
ANNE: sonra beni yetimhaneye götürüyordu ve konuşmaya başladık bana çok kafana takma annem öyledir sonra dan sana ısınır dedi ve gülümseyerek elimi sıkıca tutmuştu ve o an her şeyi unutmuşdum ve yetimhaneye vardığımızda inecekken benim kolumdan tutup beni kendine cekti elini cebine sokup bir
LİSA: kutu!!
ANNEM: haha evet doğru bir kutu çıkardı şok olmuştum ve bana arabada evlenme teklifi etmişti
LİSA: başka yer bulamamış mı evlenme teklifi edecek ?
Yani haklıyım arabada evlenme teklifi edilir mi ? İşte mafya adamları odunlar!
LİSA: eee kabul ettin mi peki?
ANNEM: evet kabul etmiştim
Ben kabul etmezdim heleki bir mafyanın teklifini hayatta
ANNEM: sonra yetimhaneye gidip yatıp uyumaya çalışmıştım ama tabi mutluluğumdan uyuyama mışdım ve sabah olduğunda beni almaya gelecekti çünkü sinemaya gidecektik hazırlanıp onu bekledim geldiğinde arabaya bindim onu öpmek istediğimde karşılık vermemişti ve yüzü çok asıktı bende hastadır diye aldırmadım ve beni bir deniz kenarına götürmüştü ben ona neden buraya geldiğimizi sorduğumda cevap vermedi ve arabadan inmişti ben neler olduğunu anlamamıştım lisa bana çok soğuk davranıyordu bende inip yanına gitim ve neler oluyor sorduğumda benden ayrılmak istediğini söylemişti
LİSA: ne?!!! a-ama neden?!
Annemin gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı hemen elimle siliyordum ama geri akıyorlardı
ANNEM: beni sevmediğini benimle sadece eğlenmek istediğini ve benim gibi bir eziki nasıl sevmesini beklediğimi söylemişti çok şaşırmıştım kızım, ona bir tokat attım yüzüyü yere atıp ağlıyarak yetimhaneye gittmiştim
LİSA: iyi yapmışsın az bile
ANNEM: sonra bir hafta sonra duydum ki evlenmiş ve yıkılmıştım ağlarca ağladım acı cektim sonra yaşım dolduğu için yetimhaneden çıkıp kendime gelip ailemden az miras kalmış parayla kendime küçük bir ev alıp iş bulmuştum hem hizmetçilik hemde dadılık yapıçaktım evin sahipleri yurtdışında oldukları için onları hiç görmüyordum ve gelecekleri haberi aldığımda bol bol güzel yemekler yapmıştım kapı çaldığında gidip açtım ve yineden yıkılmıştım
LİSA: yok artık o değildi dimi?
ANNEM: oydu kızım oydu, oda benim kadar şaşırmıştı kımıldamıyordu sadece gözlerime bakıyordu kendime geldiğimde yanındaki kadına bakıp elindeki valizi aldım ve içeri geçmiştim
LİSA: sakın bana orda durup çalıştığını söyleme
ANNEM: kızım ne yapabilirdim para kazanmak zorundaydım
LİSA: ne zamana kadar orda çalıştın?
ANNEM: tam 10 sene orda çalıştım
LİSA: ne?!
ANNEM: aslında 2 sene sonra ayrılacaktım ama çocuğu beni çok sevmişti bensiz uyumuyormuş yemiyormuş, bir sefer hasta bile olmuş ve başka dadı istemediğini söylediklerinde bana yalvarmıştı karısı ve mecbur kaldım, sadece o çocuğu sevdiğim ve sanki benimde çocuğum gibi hissettiğim için bende ayrılmamıştım ve 10 sene onlarla yaşadım
LİSA: peki onunla hiç mi konuşmadınız?
ANNEM: bir kaç sefer göz göze gelmiştik ama ben hep kaçırıyordum benimle kaç sefer konuşmak istiyordu ama onu dinlemiyordum 10 sene sonra yurt dışına taşınma kararı almışlardı o günde karısı ve çocuğu ondan 1 gün önce çıktılar çünkü onun işleri olduğu için o sonradan gidecekti evde onunla tektim ben odamda eşyalarımı toplarken odaya girdi ve kolumu tutup sıkmıştı onu dinlememi zorlamıştı ve aslında beni sevdiğini asla beni eğlenmek için olmadığına annesi eğer onun istediği kızla evlenmese beni öldüreçeğine söylemiş lisa. O akşam öyle kolarımın arasında öyle ağlayordu ki durmadan özür dileyip onu affetmemi söylüyordu
LİSA: affettin mi?
ANNEM: affettim çünkü onu seviyordum
LİSA: peki sonra ne yaptınız?
ANNEM: bir şey yapamadık çünkü artık imkansızdık bir karısı ve bir çocuğu vardı son kez birbirimizin kokusunu koklayıp ayrıldık o yurt dışına bense babanla tanışıp evlendim ve senin gibi güzel bir kıza sahip oldum
Annem hem gülümsüyor hemde gözlerinden yaşlar geliyordu elini yanağıma koyup okşadı bende elini tutup içini öptüm ve konuştum
LİSA: bir daha onu görmedin mi ?
ANNEM: hayır, ama oğlum gibi sevdiğim çocuğunu gördüm
LİSA: öyle mi ne zaman ?
ANNEM: bugün
LİSA: nasıl yani?
Aklıma jungkook geldi, gözlerimi kocaman açıp bağırdım
LİSA: Ne?!!! s-senin baktığın yani dadılık yaptığın o çocuk jeon jungkook mu? Şimdi o çocuk o oluyorsa babası yani s-senin ilk aşkın olan o adam jungkookun babası mı?! Jeon jinyoung mu?!!!
ANNEM: evet kızım o , ve gitmeden önce bana bir söz vermemi istedi ben ölürsem oğlumu yalnız tek bırakma demişti ve sözümü tutmam lazım
LİSA: tm da annesi yok mu? Annesinin öldüğünü söylemedi babasının öldüğünü söyledi yanlız değil yani onunla yaşamıza gerek yok !!
ANNEM: lisa ben sözümü tutmam lazım!
Bak anlıyorum burası babanın hatırasıyla dolu bende bırakmak istemiyorum ama biliyorsun ki 5 ayım kald-
Hemen annemin lafını kesip ağlamaya başlayıp bağırdım
LİSA: hayır !!! Sus !! öyle bir şey yok !!!
Anneme sarılıp ağlamaya devam ettim annemde karşılık verip oda ağlamaya başladı
ANNEM: kızım lütfen beni anla sevdiğim adamın sözünü tutmam lazım hem jungkook benim oğlum sayılır yanında olmam lazım seneler sonra ona kavuştum annesi değil ben onu büyütüm asla bırakmaz Beni, bense hiç!babasına sözü var benim gibi, beni annesi gibi görüyor annesi onu hiç sevmedi jinyoung hep işte olduğu için ilgilenemiyordu annesi ise hiç ilgilenmezdi onunla, kızım bu yüzden hep agresif çocuktu ve psikolojik sorunları vardı hala da öyledir eminim,tek beni dinlerdi ne babasını nede annesini dinlerdi beni sadece beni dinlerdi ve onun için jinyoung ondan sonra bana emanet etti
Anlattıkları beni üzmüştü neden annesi onu sevmezmiş ki insan evladını sevmez mi? annem için bu evden ayrılmak zorundayım annem için herseyi yaparım
LİSA: peki anne senin için
Annem gülümsedi ve saçlarımı okşamaya başladı
ANNEM: canım kızım beni anladığın için sağol
Bende gülümsedim annem saatine bakıp bağırmaya başladı bense aniden bağırdığı için irkildim
ANNEM: lisa!! Saat 7 çabuk !!! Çabuk kalk ança hazırlanırız !!
LİSA: anne tm sakin ol hazırlanırız 1 saatimiz var hele
ANNEM: bak hala konuşuyor kalksana hadi !! Kalk kalk kalk !!
Sırıttım Onu böyle paniklemiş gördüğümde komiğime gitti kalkıp eşyalarımı toplamaya başladım .
Hey şeyi hazırladıktan sonra oturup jungkooku bekliyorduk aniden kapı çalınca kapıyı açmaya gittim ve açtım jungkookla göz göze geldiğimde bir 10 saniye boyunca birbirimize baktık ve annem bize seslenince kanara kayıp ona yol verdim içeri geçti annem direk jungkooka sarıldı onu çok seviyordu belliydi tabi ona o kadar bakmış.
Jungkookla ben valizleri taşıdık son kalan bir çanta vardı ona doğru koşarak gidip alaçaktım ki jungkookla beraber eğildiğimiz için göz göze geldik ve ellerimi deydi, yüzümüz çok yakındı hemen ayrıldık, çantayı jungkook aldı çıktı bende onun peşinden arabaya bindim jungkook arabayı sürüyordu annemde yanındaydı bense arkada ortada oturuyordum çaktırmadan aynadan jungkooka bakıyordum ama göz göze geldiğimizde hemen bakışlarımı dışarıya doğru çevirdim sonradan baktığımda sırıttığını farkettim.
Bir yarım saattir yoldaydık ben çok yorgun olduğum için gözlerim kapanıyordu yana kayıp başımı kapıya doğru yaslayıp uyudum.