30

1K 100 262
                                    

AY DEĞİL HAFTA DEĞİL SADECE İKİ GÜN GEÇTİ BÖLÜM ATIYORUM Bİ ALKIŞ ALABİLİR MİYİM🤝

daha önce bu kitapta hiç görmediğiniz tarzda bi bölüm... düz yazı yani :D kötüyse kötü demeyin hrrr

bu arada bölüm jisung aka kitabın en iyi karakterinin gözünden çünkü herkes hayatında bi kere park jisung gözünden bakmalı hayata tşk 😽

***

Jaemin hyung bir hışımla mutfaktan yanıma gelip telefonumu elimden çektiğinde kaşlarımı çatıp ona baktım.

"N'apıyorsun hyung?"

"İletişim kurmanızı sağlıyorum."

Eğilip Chenle'nun da telefonunu aldığında sırıttım.

"Benim suçum ne şimdi? Zorla getirildim zaten."

Sinirlenmiş gibi yapıp ona döndüm, uğraşmak hoşuma gidiyordu açıkçası.

"Zorla getirilmiş yazık, sanki biz gelmeni çok istiyorduk da."

"Öyle bir şey mi dedim şimdi salak?"

"Sensin salak."

Jaemin hyung bu sefer de enseme vurmuştu.

"Yeter artık size."

Elinde telefonlarla mutfağa doğru gitmeden önce de kavga ettiğinizi duymayayım diye bağırmayı ihmal etmemişti.

Oflayarak kucağımda tuttuğum yastığın ipiyle oynamaya başladım, saatlerdir buradaydılar ve kimsenin eve gitmeye niyeti yoktu belli ki.

"Ee ne yapacağız şimdi?"

"Sence? Susup oturacağız işte."

"Hiç sohbet edelim demek de yok."

Kollarını kavuşturup sinirli sinirli başka bir tarafa bakmaya başlayınca gülümsemeden edemedim, tatlıydı aslında.

"İyi tamam, hadi sohbet edelim."

Sinirli suratı gülümser hale gelmişti, bu kadar kolay mıydı yani?

"Ee nelerden hoşlanırsın Jisung?"

Ani gelen soruya karşılık kaşlarım istemsizce kalkmıştı. Onunla normal konuşmaya alışık değildim.

"Su içmekten, görüşürüz."

Bir anda ayağa kalkıp mutfağa doğru yürümeye başladım. Niye öyle bir şey demiştim, gereği var mıydı? Hayır.

Mutfağa girdiğim gibi direkt dolaba yöneldim, küçük şişelerde duran sulardan bir tanesini aldım ve kafama diktim.

"Birileri boğazını kurutmuş herhalde, artık ne kadar heyecanlandıysan."

"Yavaş iç boğazın ağrır sonra."

Bu iki farklı cümlenin kimlere ait olduğu o kadar belli ki...

Suyun bittiğini fark ettiğimde şişeyi tezgaha doğru fırlatıp içeri geçtim. Jaemin hyung arkamdan bağırmayı ihmal etmemişti tabii ki.

"Çöpün yeri çöp kovasıdır aklında bulunsun Park Jisung!"

Onu takmayarak aynı yere oturdum tekrar, Chenle yine sinirli sinirli bakıyordu. Bir anda bana dönüp konuşmaya başladı.

"Hayatımda senin kadar dengesiz birini görmedim."

Kaşlarımı çattım.

"Ne alaka şimdi?"

platonic or not? | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin