connected2.me | wheesa [✓]

09; Sorry...

Yorum yapın lütfen

İyi okumalar <3

mariahwasa
Günaydınn
(İletildi 06:01)

mariahwasa
Whee?
(İletildi 06:12)

mariahwasa
Daha uyanmadın mı??
(İletildi 06:37)

mariahwasa
Uyanmalısın, yoksa işe geç kalacaksın hadiii
(İletildi 06:45)

mariahwasa
Umarım uyanmışsındır çünkü uyanmadıysan kesinlikle kovulacaksın! N'olur uyan artık!!
(İletildi 07:23)

mariahwasa
Endişelenmeye başlamalı mıyım?
Neden seni bu kadar önemsiyorum? |
(İletildi 07:51)

mariahwasa
Hadi ama
Kovulmanı istemiyorum
Ah gerçekten neden istemiyorum? |
Yerine çok çabuk birileri bulunabilir |
Ama istemiyorum |
(İletildi 08:32)

mariahwasa
Bu saatten sonra gelsen bile kesinlikle işten kovulursun
Umarım izinlisindir
Kovulmanı isteyen son kişi bile değilim
(İletildi 09:07)
(Görüldü 09:24)

whee_inthemood
SİKTİR
BEN YENİ UYANIYORUM
CİDDEN SİKTİR
OFFF
KESİN KOVULDUM
HAYIR YAA

mariahwasa
HAZIRLANMAYA BAŞLASANA
hemen koş gel!!

whee_inthemood
GELİYORUM YAA

...

Yataktan zıplayarak kalktı Whee. Şu an önemli olan onun için iş filan değildi. Kim ne yapsın işi? Siktir et! Hyejin onun için endişelenmişti! "Kovulmanı istemiyorum." demişti!

Evet, evet bunu Jung Wheein'e söylemişti!

Banyoya attı kendini Whee. Kahverengi saçlarını, avuçlarına aldığı suyla ıslattı. Artık taramak daha kolay olacaktı. İlk önce saçlarından başladı. Sonra makyajı boşverip kıyafetlerini giydi. Sonra ise kedisine bir öpücük kondurup ayakkabılarını giydi. Bir asansöre baktı, bir de merdivenlere. Kesinlikle merdivenden inecekti.

"Umarım nefes nefese kalmam."

Eğer işinden kovulursa Hyejin ile görüşmesi çok daha zorlaşırdı. Bu işi de severek yaptığı söylenemezdi zaten. Sadece sevdiceğini görmek için katlanıyordu her şeye.

"Taksi!"

Sarı arabanın önünde durmasını izledi.

"Anatolia Cast Ajansına sürebilir misiniz? Lütfen acele edin! İşimden olmak istemiyorum."

"Tabi ki."

Arkasına yaslandı ve telefonunu çıkarıdı.

whee_inthemood
Taksiye bindim
Geliyorum.

mariahwasa
Şu an sana sövüyorlar resmen!
Kovulmaman mümkün değil
Neden alarm kurmuyorsun ki!!

whee_inthemood
Bilmiyorumm
Alarma ihtiyaç duymam ki
Kendim kalkardım!
Ama bu gün öyle olmadı

whee_inthemood
Ajansın önüne geldim
İniyorum
Umarım kovulmam
Tek dileğim gerçekten bu

mariahwasa
Sence kovulmana izin verir miyim |
NEDEN SENİ BU KADAR ÖNEMSİYORUM |
Siktir daha önce böyle bir şey hiç hissetmemiştim |
Umarım...

Taksiciye vermesi gerekenden fazla para verirken konuştu Wheein;

"Üstü kalsın."

Yaka kartını daha içeriye girmeden boynundan çıkardı. Manyak gerilmişti. Çok korkuyordu kovulmaktan. Hyejin'i bir daha görememekten. Her zaman Hye'ye karşı bir şeyler hissetmişti. Kendini bildi bileli seviyordu onu. Ama Hyejin ünlü bir modeldi. Bırak sevgilisi olmayı, aşık bile olamazdı ki! Ayrıca eşcinsel olup olmadığını bilmiyordu. Onun dolgun dudaklarını kendi dudakları üzerinde hissetmek istiyordu. Ama bu biraz imkansızdı.

"Hey Whee! Geç kaldın! Kurtulman biraz zor."

"Zaten moralim bozuk."

Adeta ışık kadar hızlıydı. Yaka kartını turnikeye okutmak için uzandı. Ama bir sorun vardı. Kart okutulmuyordu. Ne yani, bozulmuş muydu? Hayır, hâlâ çalıştığına dair yanıp sönen ışıklar vardı. Eee ne olmuştu şimdi!

Hayır hayır hayır lütfen düşündüğüm şey olmasın!

Tekrar tekrar okuttu ama olmadı. Bu Wheein'in kaydını tamamen sildikleri anlamına geliyordu. Artık ismi hiç bir şekilde şirket çalışanı olarak geçmiyordu!

"Siktir! Bu kadar insafsız olmazsın ama ya!"

"Noldu noona?"

"Hongjoon, bana yardım etmelisin! Bu gün geç kaldım. Ve benim kayıtlarımı silmişler. İçeri giremiyorum. Sunbaenin bana bir gıcığı var! İlk kez geç kalıyorum! Bir kereden de olmaz bir şey!"

"Ah, demek o yüzden ofis eşyalarını bıraktılar."

"NE!"

"Senin eşyalarını bana bıraktılar, nedenini sorduğumda da cevap vermediler."

"WHEEIN!"

Kendisine doğru koşan Hyejin'e baktı.

"Giremiyor musun?"

Ağlamaklı olan gözlerine baktı. Onun için endişeleniyordu. Onun için gözleri dolmuştu. Artık kovulmak umrunda değildi.

"Hey sen ağlıyor musun?"

Yüzündeki alaylı bakışlarıyla Hyejin'e döndü.

"Hayır tabi ki! Sadece gitmeni istemiyorum."

"Sorun değil. Konuşmaya devam ederiz olur biter."

"Hayır. Sen burada kalacaksın. Sadece bekle."

"Huh, Ne?"

Hyejin'in hızlı adımlarla asansöre gidişini izledi. Sanırım şimdi onu beklemeliyim. Lobideki siyah deri koltuklardan birine oturdu ve beklemeye başladı.

Bekledi...

Bekledi...

Bekledi...

Ve bekledi...

Hâlâ yoktu. Tam tamına yarım saat geçmişti. Hayır ne olabilirdi ki bu kadar uzun süren! Sadece konuşma yapacaktı. O kadar ısrarcı davranmasına gram gerek yoktu.

On beş dakika daha bekledi. En sonunda Hye gelebilmişti ki bunun da hesabını soracaktı Wheein.

"Nerede kaldın?"

Beline dolanan kollarla hafifçe sarsılmıştı. Bu neydi şimdi?

"İyi misin Hye? Sorun ne?"

"Üzgünüm, onları ikna edemedim..."

Ahanda kaos
Kendimce belirlediğim küçük oy sınırını geçince yeni bölüm atacağım. O yüzden lütfen oylarınızı bekliyorum💜