*HAKAN*
Kısa bir bekleyişten sonra Almina kapıyı açtı . Yüzü çok solgundu , gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı . Gözlerinin içindeki korkuyu görebiliyordum . Hemen içeri girdim ve kapayı kapattım . Almina birden boynuma atladı ve sarsılarak ağlamaya başladı. Çok cesur ve korkusuz bir kız olmasına rağmen onu neyin bu kadar çok korkuttuğunu anlamamıştım . Kolay kolay korkmazdı. Benim bile tiksindiğim ve birazcık da tırstığım bir hayvan olan tarantulayı beslemiş bi kıza korkak denemez herhalde. En son 2 yıl önce ailesini trafik kazasında kaybettiği zaman bu kadar çok ağlamıştı ve onu güldürmek için her şeyi yapmıştım . Ağladığı zaman yapıcak pek bişey kalmıyodu . Tek yapabildiğim sarılmak ve sakinleşmesini beklemekti . Bi süre sonra sakinleştikten sonra
"Bukse iyi değil bu sabah beni ısırmaya çalıştı . Delirmiş gibi görünüyordu ."
"Şu an nerde ?
. "Odasına kitledim" diye cevap verdi.Tam "nasıl?" diye sorucaktım ki susturdu.
" İçeriye geçelim herşeyi anlatıcam "
Yavaş ve temkinli adımlarla kendi odasına ilerledi. Odanın her tarafında beraber çekilmiş resimlerimiz vardı . Odasını boyarken , kartopu savaşı yaparken , beraber uyurken . Birden sırıttığımı fark ettim . Normale dönmeye çalışşam da olmadı .Mal mal sırıtıyordum . Almina bana bakıp
"gülüncek bişey varsa söyle bende güleyim gülmeye çok ihtiyacım var "
dedikten sonra kendime geldim. Yatağının üstünde geçen ay verdiğim beyzbol sopası vardı . Artık ağlamayı kesmişti. Buksenin odasından sesler geliyordu . Ona bakmaya gidicekken kolumdan tuttu . kendinden emin bir sesle
"Önce her şeyi anlatıyım sonra istersen gidersin onun yanına"
Başımı onaylarcasına salladım . Anlattığı bittiğinde ağzımdan bir "hasiktir" çıkmasına engel olamamıştım . Küfür etmeme çok kızıyordu . Özür dileyerek gözlerinin içine baktım . Önemli değil" der gibi gülümsedi . Yanağına küçük bi buse kondurdum . Yatağın üstünden sopayı aldım .
" Gelicem sakın burdan çıkma "
Kapıyı kapatıp dışarı çıktım. Almina'nın anlattıkları saçma geliyordu ama gözlerinde korku yalan olmıycak kadar gerçekti.Anlatırken zombi kelimesini kullanmıştı. Bildiğim kadarıyla zombinin kelime karşılığı yaşayan ölülerdi ve Bukseyi son gördüğüm zaman son derece canlı gözüküyodu sadece grip olmuştu . Yeni çıkan bi antibiyotik kullandığını söylemişti . Mikropları daha hızlı yok ediyomuş. Yan etkisi vardı belki de. Bu düşünceleri kafamdan uzaklaştırarak kapı koluna uzandım . Tahmin ettiğim gibi kitliydi . Kilidi açmak için sopayı duvara dayadım . Sopa kayıp gürültülü bir şekilde düştü . İzlediğim bütün zombi filmlerinde ses zombileri çekerdi ama sesten sonra içerde hiç bi haraketlilik olmamıştı . En azından ses gelmemişti. Belki de içerde cam acıktı ve oraya fazla yaklaşıp aşağıya düşmüştü. Düşündüğüm herşeyi kenara bıraktım ve kapıyı açtım . Sağ elimdeki beyzbol sopasını havaya kaldırdım tam Buksenin kafasına vurucekken Alminanın " duur " diye bağıran sesiyle geri döndüm . Sonunda Bukse'nin dikkatini çekmeyi başarmıştık . Aniden üstüme koştu ve beni yere yıktı . Sopa yere düştükten sonra benden uzağa gitmişti ve bu şekilde ona ulaşmamın imkanı yoktu . Almina bizi izlemeyi bırakıp Buksenin arkasına geçti ve onu çekmeye çalıştı . Zorlu bir uğraştan sonra Bukse üstümden kalkmış yerde yatıyordu . Yerden beyzbol sopasını aldım ve kafasına defalarca kez vurmaya başladım . Üstüm başım kan olmuştu. Almina bu görüntüye daha fazla dayanamadı ve odadan çıktı. Sanırım kusuyordu çünkü içerden sesler geliyordu . İşimi bitirip dışarı çıktım ve donup kaldım . O şeylerden bi tanesi içeri girmişti . Nasıl girdiği hakkında hiç bi fikrim yoktu ama işini bitirmek zorundaydım . Beni daha görmemişti şanslıydım çünkü işim daha hızlı biterdi . Ama gittiği yerde Almina vardı ve arkası dönüktü . Koşarak o şeyin kafasına vurdum . Kafası duvar ve beyzbol sopası arasında ezilmişti. Krem rengi duvarda kan izi bırakarak aşağıya kaydı . Gİdip dış kapıyı kontrol ettim . Kapı bir şekilde açılmıştı. Buda o şeyin içeriye girmesini sağlamıştı. Hemen kapıyı kapattım ve kilitledim . Mutfağa gidip bıçak ve çatalları aldım . Almina odasına gitmiş yatağında sessizce yatıyordu . Yanına gidip koli bandı olup olmadığını sordum.
"Salondaki çekmecede olması lazım"
Salona geçip çekmeceyi açtım. Bantı bulup yanıma koydum . Başka işe yarar şeyler var mı diye aramaya başladım. Küçük bir isveç çakısı ve tornavida buldum . Alminanın yanına gittiğim zaman elinde Bukse ve onun fotoğraflarının bulunduğu bir albüm vardı. Sessizce ağlıyordu . Çenesini narince tutup başını kaldırdım . Göz yaşlarını sildim. Buna karşılık olarak buruk bir tebessüm gönderdi . Ona yaklaşıp alnına dudaklarımı yasladım . Buksenin çok takıntılı olduğunu biliyordum . Mutlaka savaş çıkma olasılığı üzerine evin çeşitli yerlerine zulalar yapmıştır diye düşündüm . Geri çekilip
" Bukse'nin zulaları nerde "
diye sordum . Almina kısa bir kahkahanın ardından küçük bir çocuğu azarlar gibi işaret parmağını tehditkar bir şekilde salladı tek kaşını kaldırd
ı" sen nerden biliyosun onun zulalarını "
diye sordu.
"Buksenin tanıya olduğunu billen herkes herhangi bir savaş durumu ya da krize karşın zula yapıcağını yada kileri ağzına kadar doldurucağını bilir. Bu yüzden bana kızamazsın "
Yatağından kalkıp buksenin odasına doğru ilerledi . Bu sabah gördüklerim geldi aklıma . Kapıcı Nedim abi , yolda gördüğüm diğer insanlar. Onlarda mı Bukse'nin kullandığı antibiyotiği kullanıp hasta olmuşlardı . Yada o antibiyotiği kullanan birisi mi ısırmıştı onları. Nedim abi kolay kolay hasta olmazdı . " Bağışıklık sistemim güçlü benim turp gibiyim bişeycik" olmaz bana "derdi. Nasıl hasta olmuştu o zaman ? Yüzü geldi sonra aklıma . Büyük bir parça koparılmıştı . Isırılmıştı belki de . Almina bugün uyanamasa oda onlar gibi olacaktı. Bu düşünceler yüzünden sağlıklı düşünemez hale geliyordum . Alminanın "Hakaan" diye bağırmasıyla kendime geldim .
" Hayrola beni mi düşünüyodun kaç dakikadır bağırıyorum duymadın "
"Özür dilerim duymadım . bişey mi oldu ?"
"Dolabı çekemedim de yardım eder misin diycektim "
Tabi ki diyerek Buksenin odasına girdim . Yatağının üstünde bir koli vardı . Dahası olduğuna adım gibi emindim . Zor da olsa ağır dolabı çekmeyi başardım. arkasında bir bölme vardı . kilitli değildi. Kulpunu tutup açtım. İçerde 2 tane koli vardı ikisini de çektim birisi diğerinden çok daha ağırdı . İçlerinde ne olduğunu merak ediyordum kolileri çıkarttıktan sonra gözüme parlak gümüş bişey ilişti . Elimi uzatıp onu aldığım zaman bunun son derece keskin bir kılıç olduğunu gördüm.