Bölüm #1

637 30 18
                                    

Multi: Astrid

Sabah yine darmadağın olmuş her tarafı yırtık olan yatağımda uyandım. Her nerede uyanmayı bekliyorsam artık?

Saate baktım 08:28 Di.

2 dakika so- dur bir dakika 28 miii!
Benim saat 08:30 da yemekhanede olmam gerekiyordu.

Yataktan aşağıya uzattım hemen ayaklarımı ve terliklerimi giyidim.

Sabahlığımı giyidim ve banyoya girdim.

Banyoya yaptığım ani giriş ile yerdeki paspas a takılıp düşmem bir oldu.

Hiç bir şey olmamış gibi yerden destek alıp kalkarken, elimin üstünde ki bilekliği gitti gözüm.

Bu şahmeran, annemden kalan yada beni bu lanet yere bırakmadan önce ki son hediyesi idi. Boynumda da kolye vardı o da ay şeklindeydi.

Bunların benim için değeri o kadar çok tu ki beni yetimhane evine getirdiklerinden sonra bu kolyeyi gören müdire onları almış ve saklamıştı. Ne gadarlık ama, sonra aradan on dört yıl geçmiş ve içime doğan bir cesaret ile müdire nin odasına girip raflarına karıştırırken bulmuştum.

Onu almış ve saklamıştım ve hep saklayacaktım da, bunlar ailemden kalan tek şeylerdi ve onlara vermeyi de düşünmüyordum.

Kadın onu aylarca aramış, büs sürü işkenceler yaptırıp bulmaya çalışmıştı ama ne geçti eline?

Bir hiç!

HER neyse.

Ayağa kalktıktan sonra, ellerimi yıkayıp saçlarımı açıp nemlendirdim. Ne?

İki dakikada banyo yapabilirseniz gelin yapın.

Bembeyaz saçlarım yüzünden dışlanıyorum diyemeyeceğim sebep derseniz beyaz saçımı görenler ellemek ve parmaklarına dolamak için can atıyor ve planlar yapıyordu.

Evet dünyanın en sıradışı saç ödülünü kazanmamış olmam kalmıştı da o da lazım değil.

Ben saçlarımı seviyorum, sevmeyen varsa öteye değilde karşıma gelsin beee!!

EGO fırlamalarım bittikten sonra, banyonun kapısını açıp çıktım ve merdivenlerden indim. Ama o sırada aklıma gelen şey ile hemen kendime sövüp yukarıya geri çıktım.

Ben Astrid- soy isimimi sorarsanız bilmiyorum - bir gecelik ile yemekhaneye giriyordum az önce.

Hızlıca simsiyah şeyler giyindim.

Pek siyah denilemez ama üstüne giyiliyor ya yeter.

Hemen aşağıya indim ve karşımda öfkeden kıpkırmızı bir surat gördüm.
Saate baktım 10:59du. Yoooo, olamaz ben bittim.

Yazardan devam

Bu gün on iki olimpos lu ile üç büyüklerin çocukları dünyaya inip, saklanan yada kendilerinin ne olduğunu bilmeyen Melezleri bulup melez kampına götüreceklerdi.

Kratos , Zeus un Hera dan olan tek çocuğuydu. Aslında Aurora de vardı. Ama onunla pek uğraşa bildikleri söylenemez sebep diye sorarsanız, tam bir baş belasıydı.

Maya ve Kai ise Poseidon un Amphitre den olan çocuklardı.

Zaten başka tam tanrı yoktu.

Herkez salonda toplanınca. Zeus başladı söze

"Evet on iki tanrı dünyaya gideceğimiz kapı hazır, gidenler tekrar düşünsün ve gelsin " dedi herkez neyden bahsettiğini biliyordu.

Afrodit desen ayakkabıları kirlendi diye Ares e yalvarır döner.

Athena okuldaki öğrenciler zekasız, mantıksız, stratejik değil diye kriz yaratır.

Hermes birden ortadan kaybolur.

Hera kocasına bakan gözleri oymak için planlar yaparken etrafına bakmaz.

Ares Afrodit e bakmaktan laam çukuruna düşer.

Heptatios durduk yere ateş topuna dönüştürdü.

Hepsini bilirdi Zeus her dünyaya gidişlerinde böyle olurdu.

Bu sorudan sonra dünyaya gidenler Hades, Zeus ,Poseidon ,Hera , Apollo, Artemis,Demetter kalmıştı.

Zeus un tamda tahmin ettiği gibi.

Ve portaldan geçtiler.

Astrid

Müdire bana öylece bakarken hiçte güzel şeyler olacağının habercisi değildi. Sonradan aklına bir şey gelmişcesine, duyuru odasına girdi. Bir kaç dakika sonra ise sesi okulun koridorlarını inletti.

"Evet sevgili Yetimhaneliler(!) bu gün okulumuza bağış için 11 kişi gelecek bunlardan dördü sizin yaşınızda yedi si benim yaşımda adamlar gelecek, ONLARA BİR LAF ATTIĞINIZI VEYA YAPTIĞINIZI GÖRÜRSEM HELE Kİ YAKLARSAM O KİŞİ BİTMİŞTİR. Evet iyi dersler. "dedi.

Hoparlörler kapandı, herkez kulağını kapatıp inlerken, öylece kala kaldım demek yeni bağışçılar gelecek, öykümüzü dinleyecek ve diğer bağışçılar gibi bir daha gelmeyeceklerdi muhtemelen. Offf


(Düzenlendi)

Yeni Devir;  Tanrıça YükseliyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin