Oradaydı işte genç Isabella.Elinde yırtık kıyafetleri,gözlerinde bir kaç damla göz yaşı vardı.Sinirli bir şekilde elindeki kıyafetleri valizine koymak için çabalıyordu.O anda annesi sinsi bir gülümsemeyle içeri girdi.Isabella'nın gözleri alev alevdi.Ateş saçıyordu sinirinden.Annesi ise sadece gözüne sinsi bir tilki kaçmış gibi ona bakıyordu.Soğuk sesiyle konuştu.
-Isabella.Fayton geldi.Valizini al ve yürü.
Sinirini saklamaya çalışarak cevap verdi genç kız:
-Henüz valizimi hazırlamadım.
-O zaman çabuk hazırla! Leydi Lizzie bizi sarayın girişinde karşılayacak.
Cevap vermeden valizini hazırlamaya devam etti.Genç kadın kapıyı öylesine sert çarptıki Isabella'nın kalbi neredeyse göğsünden çıkacaktı.Açık sarı saçlarını topladı ve valizini alıp aşağı indi.Isabella'nın annesi Julia ona küçümseyici bir bakış attı.
-Bu elbiseler senden değerli olmasına rağmen üstünde iğrenç duruyorlar.Sanırım bu senden kaynaklı bir şey değil mi düşes? Söyle?
-Sarayda değiştirebilirim.
Hiç içten olmayan bir gülümsemeyle ona baktı.
-Güzel.Ah,sana söylemeyi unuttum.Saraya vardığımızda valizdeki tüm kıyafetleri yakıyorsun.Üstelik o kadarda valize koymaya uğraşmıştın.Yazık sana genç düşes.
Isabella artık dayanamıyordu.Bu onun annesi olamazdı.Başını ''tamam'' anlamında salladı ve ağır valiziyle faytona bindi.Faytonda giderken bir taraftanda ağlıyordu.Julia sinirlendi ve umursamaz bir tavır takındı.Kız ağlamaya devam edince dişlerinin arasından konuştu.
-Ağlama.Eğer Leydi Lizzie seni böyle görürse saraya almaz Isabella! Kapa çeneni!
-Tek sorun saraya alması,değil mi? Beni kullanmandan bıktım!
Kadın Isabella'ya sert bir bakış attı ve konuştu.
-Sen İngiltere Kraliçesi olduğun zaman bende senin annen olarak ün kazanacağım.Zengin olacağız ve İsviçre Dükü Henry'de kral olacak.Benim karım zengin ve ün sahibi olmak,senin karında İngiltere Kraliçesi olmak düşes.Şimdi kapa çeneni.
Isabella sustu.Sustu çünkü karşılık veremeyecek kadar üzgün ve halsizdi.Onu kullanmalarından usanmıştı artık.Zorluklara bir şekilde göğüs germeliydi.Onlar sesini yükseltince,o da yükseltecekti.Nasıl olsa o artık bir düşesdi.
Saraya geldiklerinde bir adam Isabella'nın elinden tutup onu indirdi.Leydi Lizzie o sırada koşarak geldi.Gülümseyerek genç Isabella'nın karşısında durdu.
-Güzel ve genç Isabella.Sana yeni kıyafetler bulacağız.Böylece çok daha güzel olacaksın.
Isabella gülümsemeye çalışarak başını öne eğdi.
-Benimle gelin.Sizi kraliçe ve krala götüreyim.
Julia ve Isabella birlikte sarayın girişine geldiler.Isabella o kadar heyecanlıydıki.Sadece soyluların soluduğu havayı sarayda o da soluyacaktı.Bu büyük bir onurdu.Kraliçenin yanına giderek ona reverans yaptı ve selam verdi.Kraliçe ve kral gülümsediler.
-Isabella.Sarayın yeni düşesi.İsviçre Dükü Henry'nin eşi değil mi?
Isabella gülümseyerek cevap verdi.
-Henüz değil efendim.Yakında dini bir nikahla evleneceğiz.Öyle çok süslü birşey düşünmüyoruz.
-Anladım.
-Isabella oğlum Prens Richard ile tanış.O da 20 yaşında.Fransa Prensesi Elisabeth ile nişanlı.Sana sarayı gezdirsin.
Prens Richard uzun boylu,esmer,sıcak çikolata rengi gözlü biriydi.Isabella onu görünce büyülenmişti.Richard'da aynı şekilde Isabella'dan hoşlanmıştı.Birlikte kol kola girerek sarayı dolaşmaya başladılar.Merdivende Richard durdu.
-Sorun ne Richard?
-Sadece bir soru soracağım.
-Tabii.
-Henry Beauchamp ile onu sevdiğin için mi evleniyorsun?
Üzgün bir şekilde başını salladı.
-Hayır.Ama nedenini sana anlatamam.
-Neden?
-Ben...yapamam işte Richard.
-Onunla evleniyorsun çünkü annem ve babam öldüğünde Henry tahta geçmek için herşeyi yapacak ve eğer sende onunla evlenirsen o kral olunca kraliçe olacaksın?
-E-evet.Ama anladığın gibi değil.Ben kraliçe falan olmak istemiyorum.Beni suç ortakları yapıyorlar.Kısaca kullanıyorlar.Annem zengin ve ün sahibi biri olmak istediği beni kullanıyor.Sanki üvey annem gibi.
Richard Düşesin elini tuttu.
-Senin adına çok üzüldüm Isabella.Bende Elisabeth ile evlenmek istemiyorum ama zorluyorlar.Daha doğrusu Fransa ile barışı sağlamak için.Ve elbette toprakları paylaşmak için.
-Tek kardeş misin?
-Evet,maalesef.
-Üzüldüm.O zaman bana odamı gösterir misin Richard?
-Tabii.
Birlikte Isabella'nın odasına gittiler.
-Teşekkürler Richard.Kraliçe Daniela'ya yorgun olduğumu ve odamda kalmak istediğimi söyler misin?
-Tabii ki.Sen dinlen düşes.
Gülümseyerek odadan çıktı Richard.Elisabeth'e aşık değildi.O Isabella'ya aşıktı.Onun muhteşem ela gözlerine,altın kalbine ve iyi tavırlarına aşıktı.Oysa Elisabeth kaprisli,gıcık ve dayanılması imkansız biriydi.Isabella sığ ve berrak bir suda yüzen narin ve zarif bir nilüfer çiçeği gibiydi.Richard'ı fazlasıyla etkilemişti.Genç prens odasında kalarak bunu düşündü.Özgür olmayı hayal etti.Isabella ile birlikte olduğunu ve büyük bir krallığı yönettiklerini düşündü.Ama hepsi sadece hayalden ibaretti.Sadece hayal...
Not:Bölüm burada sona erdi.Hızlı ama kısa bölümler yazacağım.Diğer bölüm yarın veya diğer gün gelebilir.Sıkılmamanız için çok klasik laflar falan koymadım.Yada çok duygusal şeyler.Zaten tavsiye okuyucu yaşı 12-15 yaş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞES
Historical FictionOnun adı Isabella Cavendish.Aslında sıradan bir kız olan Isabella,annesi ile İsviçre Dükü Henry Beauchamp'in anlaşması üzerine Dük Henry ile evlenip bir Düşes oluyor.Düşes Isabella Cavendish.Ancak bu kız istenmediği bir yerde zorluklara göğüs germek...