Bu Geceyi Kendine Hediye Et

Bu Gece Sizin

Hava hafif soğuk, tatlı bir kar yağışıyla beraber gecenin huzur veren sessizliği, aç sevdiğin bir müziği. söz olmasın içinde notalar konuşsun sadece. ritime kendi yaşamını deklare et, anlat onlara. huzur bul, hiçbir şeyi düşünme. düşününce de eline bir şey geçmiyor ki zaten, bırak bu gece böyle olsun. ennio morricone metello tavsiyemdir, kulaklığı takıp düşünmek istediklerinizle sizlere iyi bir dost olabilir, her neyse. bırak, hiçbir şeyi düşünme sadece kendini mutlu et, hayatın stresinden, ağırlığından kurtar bu geceliğine kendini. bırak bu gece yorma kalbini, beynini. ikimiz de biliyoruz düşünerek hiçbir şeyin düzelmeyeceğini. içinden geliyorsa eğer, küfret. istiyorsan ağla, rahatlat kendini. ödül ver bu gecelik kendine. iyi geliyorsa ufak bir rakı aç, şarabın varsa birkaç kadeh iç ve keyfine bak. namaz kılıyorsan namazını kıl dua et huzura er.. buraları kendinizce hoşnut olduğunuz şeyleri ekleyerek doldurabilirsiniz. neden bu kadar düşünüyor, üzüyoruz ki kendimizi? en kötü ne olabilir ki? ölümün olduğu yerde ölümden başka daha ciddi bir şey yokken neden bu koşuşturmada kendimize zaman ayırmayı hep unuturuz ve yaşlandığımızda da ''keşke''leri düzine düzine sayarız ki? dünyayı sen veya ben kurtaramam, siktir et demiyorum biz kurtarabiliriz. ama inan bugün sırası değil. şükret. şuan bu yazıyı okuyabilecek bir donanıma sahipsin. ev, bilgisayar, tablet veya telefon vesaire vesaire.hem şükür etmek için illa ki bir tanrıya inanmaya gerek yoktur. sahip oldukların için şükür edebilirsin. sadece kendini dinle. dünyanın dertleri, insanların yanlışlıkları, düzenbazlıkları, yaptığı yamuklar elbette ki bitmeyecek. hayat bu. en büyük derdimiz saçma sapan sorunlarımız olsa keşke. keşke ölüm olmasa. keşke insanların aklında tilkiler yerine çiçekler böcekler dolaşsa. keşke herkes birbirinin kötülüğünü düşünmek yerine, iyiliğini düşünecek kadar ince olabilse. veya keşke böyle bir olabilite olsa. keşke dünya değil de insanlar daha iyi olsa. keşke insanlar parayı bulunca daha çok para için , rant için , kadın için ve diğer saçma sapan şeyler için düşmeseler bu kadar. şu da kötü mesela, hani derler ya ''ya kaç yaşında çocuksun ne derdin var'' falan. biraz trajikomik ergen gibi olacak ama belki de yeni yeni öncekine göre büyük dertlerle tanıştığı için henüz yirmi yaşında olmayan insanlar bu kadar hüzün dolu? belki de daha büyüğünü yaşamadığı için en büyüğünü bu zannediyor. evet, acılar hayatımızın her alanında oluyor, olacak yaşadığımız sürece. ama ne bileyim arkadaşım bu kadar da gerçekten düşünmemek, kasmamak gerekiyor ya. içinizde her ne pahasına olursa olsun tutmayın bir şeyleri. söyleyin gitsin. zorla edilen bir muhabbete fikrinize ters düşen şeyler empoze ettirmeye çalışıyorsa, eh yeter diyip kalkıp gidin, kalsın orada o boş ahkam kesen mahlukat mesela. biliyorum, sen de en az benim kadar yoruldun ve dinlenmek istiyorsun. o zaman bu geceyi kendine ada. sadece müzik ve bütün kötü cümlelerden arındır kendini, tadını çıkar dostum. iyi geceler, sevgilerimle