Bu harabenin tozlu duvarları belki hapis değildi hayatıma ama dört duvarı, bir çatısı olan hiçbir yer de ev olamazdı buzdan tahtıma.
Bulunduğum harabenin penceresinden biraz daha aşağı sarkarak izlediğim binayı daha iyi görmeye çalıştım.Bizlerin aksine onların ışıkları hala yanıyordu.
Başkentin yeni kanunundan beri saat sekizden sonra tüm kolonilerde elektrik kesiliyordu. Bu durum başkent için geçerli değildi tabi. Onlar istedikleri kadar elektrik kullanabiliyorlardı.
Tanrıya şükür sularımızı kesme gibi bir girişimde bulunmamışlardı. Henüz.
Aslında benim için elektrik çiplerini satın almak zor değildi, yeterince param vardı. Ama ailemin idamından sonra başkentten ayrılıp kolonilerle beraber yaşadığımdan, elektrik kullanmam şüpheleri üstüme çekebilirdi.
Hele de başkent tarafından aranan bir numaralı suçlu olmam işleri hiç de kolaylaştırmıyordu.
Anne ve babam başkent için çalışan tıbbı sağlık görevlilerindendiler. Bu nedenle geçimi iyi bir aileydik.
Ancak bir sabah, anne ve babamın cesedini evimizin kapısının önüne öylece bırakılmış halde bulduk.
Cesetleri kapımıza kadar getirmeleri ne büyük lütuftu. Başkentteki tüm ölüler yakılır ve gömülmelerine izin verilmezdi halbuki. Belki de onlar için yıllarca çalışan anne ve babamın ailesine bunu borçlu hissetmişlerdi.
Abim Matt cesetleri arka bahçemize gömdükten sonra ertesi gün silahını alıp evden bir hışımla çıkıp gitti. Abim başkent ordusunda savaşan bir askerdi. Yoksa kimsenin evinde silah bulundurulmasına asla izin verilmezdi.
Onun için çok endişelenmiştim çünkü gece yarısına kadar eve dönmemişti. O zamanlar henüz küçüktüm ve abimin peşinden gidemezdim. Zaten bakmam gereken iki yaşında bir erkek kardeşim vardı.
Sabah saat üçte televizyonumuz açıldı ve başkent haberleri ekrana verildi. Genelde bu kadar erken saatte yayın yapmazlardı, eğer ki sıradışı bir olay yaşanmamışsa.
Ekranda ilk önce anne ve babamın resmi belirdi. Başkente yapılan ihanet sonucu ölmelerine karar verildiği hakkında uzunca bir konuşma yaptı haber sunucusu. İhanetin ne olduğu konusunda hiç bilgi verilmedi. Dün de aynı yayın yapılmasına rağmen tekrar sinirle doldum.
İbret olsun diye bir hafta boyunca aynı haber yayımlancaktı.
Ardından ekranda abimin resmini görünce aniden kanepeden fırladım. Merak tüm benliğimi sarmıştı ve ona bir şey olmuş düşüncesiyle korkuyla doldum.
Resminin yanında adı, yaşı, cinsiyeti ve aile bilgileri yazdıktan sonra, tekrar ekranda sunucu belirdi. Abimin başkent yönetim binasına ateş açtığı ve başkan Stewart 'ı öldürmeye teşebbüs etmesinden dolayı infaz edilmesi yönünde karar alındığı hakkında bir konuşma yaptı.
O gece ağlamaktan ve uykusuzluktan gözlerim kan çanağına dönmüştü. Ve bir kaçış planı yapmak zorundaydım. Çünkü kardeşimle beraber artık hiçbir ebeveyne sahip olmadığımız için başkent tarafından alınıp gözetim altında tutulmamız gerekicekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tróne De Glace
FanfictionSaat gece yarısından öte, devrimimin başlayacağı zaman. Yükselişimi konu alsın kainat, ruhları çürümüş askerlerimin intikamı olacak yaman. -Taennie- ©reinfidel |2020 |Eylül