Her yer karanlık ve sadece yatakta uyuyan kendimi izliyorum.Daha sonra gezmeye başlıyorum.Kendi evimdeyim ama eşyaların üstü beyaz bir örtüyle kaplanmış.Annemlerin odasına giriyorum derin bir uykudalar.Gidiyorum ve annemi uyandırıyorum fakat beni görmüyor ve mutfağa inip su içiyor.Onun peşinden gitmeyi bırakıp dış kapıyı açıyorum.Her yer zifiri karanlık.
"Buradan gel"
Duyduğum bu ses kalın bir erkek sesiydi.Ama onu göremiyordum.İçimden onu dinlemem gerektiğini hissettim ve ayaklarım benden habersiz çoktan hareket etmeye başlamıştı.Ses bana yön veriyordu.Bir kapı gıcırdaması duyuldu o yönde gittim ve az önce açıldığını zannettiğim kapıyı dokunarak algıladım.Tokmağı bularak çevirdim fakat açılmadı tüm gücümle ittim,yine açılmadı.Başk bir kapı olduğunu düşüncesiyle yana gittim ve az önce açamadığım kapının içerden açıldığını duydum aynı ses bana içeri girmemi söyledi.İçeriye girdiğimde loş bir Işıkla ayndınlanmıştı.Eşyalar aynı bizim evde ki gibi beyaz örtüyle kaplıydı.Giyinik,yüz ifadeleri farklı olan insan heykelleri vardı.Üst kattan sesler geliyordu.Merdivenlere gittim çoğu çürük tahtalardan oluşmuştu.Üst kata çıktığımda bir kaç tabloyla dolu uzun bir koridor ve sonunda kocaman kırmızı renkte bir kapı vardı.Kapının önünde biri vardı,tahminimce beni buraya getiren sesin sahibiydi.Ona doğru ilerlemeye başladım.Biraz yürüdüm fakat aramızda ki mesafe hiç değişmiyodu.Ne kadar gidersem gideyim hep aynıydı.Ona ulaşamayacağımı anlayınca seslendim.Kapının yanındaki gölge kayboldu.Onu bir anda tam dibimde gördüm.Aramızdaki mesafe nerdeyse hiç yoktu.Korktuğumu belli ederek geri çekildim.Yunan tanrısı gibi bir suratı vardı.Esmer bir yunan tanrısı.Kıyafetleri eskimişti ve sanki kraliyet soyundan gelmiş gibiydi.
Yaklaştı ve ;
"Bu kapıdan içeri asla girme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seyehat Günleri
Teen FictionRüyalarımın tamamı gerçek gibiydi uyanıyordum ama sanki uyumamıştım.Sadece yürüyordum,3 yaşımdan beri gördüğüm rüyaları hiç önemsemedim ama şimdi anlıyorum ki...