0.1

537 69 349
                                    

13.01.07

    Hi Christopher, am i Minho? I am 9 years old. Nice to meet you.

    Evet, işte en sevdiğim kısma geldim sonunda. Selam, Helichristopher. Sana böyle hitap edeceğim ehehehehehe, ay elim yoruldu artık gülme efekti yerine :) yazacağım ya. Sana helikopter demem bir sorun oluşturur mu? Ah, bilmiyorum! Neyse zaten sen Avustralyalı olduğun için anlamayacaksın.

   Hem zaten sana üç cümle yazdım İngilizce, yetin bununla. Hem bence çok bile bu kadar cümle. Kendime bile şaşıyorum, kesinlikle yazmak için Felix'i Changbin'in topunu patlattığını söylememek için tehdit etmedim, inan bana. Gözün doysun azcık. Sonuçta ne demişler: çoğu zarar, azı karar. Ay bekle tam tersiydi sanırım. Ay boşver sen anladın zaten bir daha silip yazamam elim ağrır.

  Korece yazmamızı yasaklamıştı öğretmenim ama bil bakalım hangi zeki Minho bu yasağı çiğniyor. Ah bildin, ben. Zaten sen korece anlamazsın ki. Niye yasaklıyor? Ah bekle sanırım aramızda iletişim sorunu olur diye. Olsun, sen bana yazarsın, ben de Felix'i yine tehdit ederim o da koreceye çevirir yazdıklarını. Bunu okurken, "Ah bu çocuk çok zeki, umarım yakışıklıdır da hiç yakışıklı arkadaşım olmamıştı." dediğini duyabiliyorum. Sonuçta bizim Hyunjin'in Malezya'daki koreli mektup arkadaşı sincap Jisung'un bir sözü vardır bilir misin? Ah nerden bileceksin ki? Dur söyleyeyim -sonuçta çok zekiyim-.

    "Övünmek gibi olmasın ama MÜKEMMELİM."

  İşte o söz bu söz Helikopter.

    Ah kendimi az övdüm ama sıkılıp yırtma kağıdı diye kesiyorum bunu. Öğretmenimiz bu mektupta kendimizden bahsetmemizi söyledi ama bence böyle olmamalı. Benden bir kâğıtta sıkılmamalısın. Sıkılma diye korece yazıyorum zaten. Yazdıklarımı merak edip bir elinde sözlük, diğer elinde mektubum ve yüzünde büyük bir tebessüm olsun diye yapıyorum bunu.

  Belki hiçbirini yapmayıp çöpe atacak ve bana cevap vermeyeceksin ama bu senin kötülüğün olur. Beni üzersin, hasta yataklarına düşerim, belki ölürüm, giderim. Mezar taşıma küçük bir helikopter kazasında yaşamını yitiren yakışıklı Leecaprio yazdırırım. Ah son cümleyi yazmamı Hyunjin söyledi. O da Jisung'a yapıyormuş. Sonra Jisung üzülüp onun dediğini yapıyormuş. Umarım işe yarar bu taktik. Yaramazsa Hyunjin kaç benden.
 
 


Umarım başarmışımdır, Helikopter.

 
Sana fotoğrafımı göndereceğim sen de çok şaşıracaksın. Gözlerin vaftiz edilmiş gibi olacak. Sonuçta Lee Minho'yum ben. Ah bunları ben yazmadım, Hyunjin yazdı, Jisung'tan alıntılamış. O çok kötü aramız bozulsun istiyor :(

   Şimdi diyeceksin ki, "Neden silmedin o zaman?" Elim yorulur da ondan. Burada kış var, kar yağıyor, donuyorum.

   "E, elim yorulur diyorsun, şimdi bu ne alaka?" Diyorsundur büyük ihtimal. Ama üzülme, Lee Minho bir şeyi sebepsiz yere asla söylemez! Bunu söyledim çünkü Kim Seungmin'i kar topu savaşında yenmeliyim. Onu karlara boğmalıyım. Hem bunu o istedi. Bana, kendisine, Jaehyun hyungun Wonpil hyunga davrandığı gibi davranmamı söyledi ben de kabul ettim. Zaten ona sinir oluyorum. Bunu ona söylemedim sanma, söyledim. O da böyle bir çözüm buldu. Kendisine Jaehyun hyungun Wonpil hyunga davrandığı gibi davranmamı istedi ve o ikisini shipliyorum dedi. Shiplemek ne demek? Korece bile değil ki. Ah, LA'de beynini unutmuş sanırım. Shiplemenin ne olduğunu Felix'e sordum ama bana söylemedi. Sen söyler misin?

     Büyük bir kapışmadan hemen sonra geldim. Neden bunu mektubuma yazıyorum, biliyor musun? Belgesel izledin mi hiç? Orada bir kişinin zorlu hayatı çekilir ya, benim hayatım da çok zorlu. Bu yüzden sanki araştırılma  yapıyormuşum da bu da araştırma yazımmış gibi davranıyorum. Hem eğer tanışmak istiyorsak benim bu çok zorlu hayatımı da öğrenmen gerekir. Bu çok önemli bilgiyi de öğrendiğine göre artık kapışmayı anlatabilirim.

    Seungmin ile kapışacağımı söylemiştim ya hani. Hah, işte onunla bizim gizli savaş alanımız var. Kışın kar topu ile yazın ise su ile savaşırız. Sadece ikimiz ama. Seungmin böyle istiyor. Çok eğlenceli oluyor. O beni, ben de onu kışkırtıyorum. Her seferinde ben kazanmıyorum tabiiki. O an kim daha iyi plan yaptıysa o kazanır. Bizde, "Ay, yazık. Hep ben kazanıyorum. Bir kere bile olsun o kazansın, üzülmesin. Bilerek kaybedeyim, haberi olmasın." olayı yok. Böyle daha adil hem. Ah bugün Seungmin kazanamadı ama. Onu resmen karlara boğdum aşırı komikti.

   Kıpkırmızı kesilen suratı, yemeğe bakan köpek bakışı atan gözleri, küçük burnu ve karlanmış kirpikleri ile çok komikti. Gülmekten karnıma ağrılar girdi. Ne var be diyip kar topu atmaya başlaması ile ikinci seviyeye geçtik. Sonra hastalanırız diye biraz daha oynadık. Eğer hastalanırsak okula gitmeyiz çünkü. Gitmezsekte en sevdiğimiz çizgidizinin yeni bölümünü TAMAMEN  izleyebiliriz. Bu planı beraber yaptık, evet. Nedeni ise, bu bizim tek ortak yönlerimizden biri. Bunu kaybetmek istemem. Her ne kadar aynı çizgidiziyi sevmesekte olsun. Bakalım ilk kim hastalanacak? Hastalanmayan kişi, hastalanan kişiye tüm notları vermek zorunda. Hastalanan kazanır.

    Hasta olmak için kardan adam bile yaptık. Havucumuz yok diye ben onu suçladım, o da beni. Eğlenmedim desem yalan olur. Çok eğlendim.

   Peki Helichristopher sen nasıl eğleniyorsun? Mesela hiç eldivenin eskidi diye eldiven yerine çorap taktın mı eline? Ben yaptım ve sana çok zor hayatım olduğunu söylemiştim. -ah kesinlikle eğlencesine yapmadım bunu(!)- Hem sonuçta hayatta her şeyi denemek ve öğrenmek gerek. Ah yeter bu kadar kamu spotu taklidi. Ah annem yemeğe çağırıyor, sonra devam edeceğim Chris.

   Sanırım diyeceklerim şimdilik bu kadar yeterli. Umarım iyi anlaşır ve birbirimizi severiz. Ah fotoğrafımı da koyayım mektubuma. Sınıfına hava atarsın. "Yakışıklı arkadaşım var." dersin :)

Sevgilerle, Lee Minho'dan Christopher Bang'a

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgilerle, Lee Minho'dan Christopher Bang'a.

(Sana bir şey söylemek istiyorum, ismin zor diye kimse kabul etmemişti seni ama ben istedim. Bunu üzül diye değil, beni sev diye söylüyorum.)

Lee Minho.

helichristopher  | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin