~1 . Bölüm~

54 4 1
                                    

"Cesaret; ölmekle değil,  yaşamakla ölçülür. "

Radyoyu kapattı ve arabayı parketti genç kadın. Arabadan inip okula doğru koşturmaya başladı.Saatine baktı ve daha da hızlandı. Ders başlayalı yaklaşık 15 dakika olmuştu.  Psikoloji okuyordu. Çevresi bu duruma çok karşı gelmişti ama genç kadın dinlemeyip bu bölümü tercih etmişti. Dersliğin önüne geldiğinde kapıyı tıklattı ve gir emri ile kapıyı açtı. Koşarak yerine geçip dersi dinlemeye başladı. Genç kadın aklına gelen görüntüleri yok etmeye çalışıyordu ama bu durum imkansız gibi bir şeydi. Yıllardır aşık olduğu adamı bir başka kadın ile görmüştü. Sadece aşık olduğu adam değil aynı zamanda kocasıydıda. Lisede tanışmışlardı. İlk görüşte aşktı onların ki. Bir gençlik ateşiyle daha lise 3'te sözlenmiş lise 4'te  nişanlanmışlardı. Üniversite 1'de ise soluğu nikah masasında almışlardı. İşte o andan itibaren hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı. O aşık olduğu adam gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti adeta. Hakaret yemişti genç kız o da yetmemiş dayak yemişti. Aşık olduğu adam başka kızlara bakmış karısını hep onlarla karşılaştırmış sonra karısına bağırıp barlara gitmişti. Hatta 3 gün eve dahi dönmediği olmuştu. Arya ise hiç kocasının onu aldattığına dahi ihtimal bile vermemişti. Aslında bu durumu o da biliyordu ama kabullenmek istemiyordu. Ama bu gün gördüğü o görüntü bardağı taşıran son damla olmuştu. Artık kararını vermişti Arya.  Karnında ki o masum sabiyi böyle büyük bir işkenceye sokmayacaktı. Daha tanışamadan bu kötü, kirli dünya ile yok edecekti onu ve kendini. Arya diğer derse kalmadan hastahaneye gitti ve röntgen filmlerini aldı.  genç kadının karnı şişmeye başlamıştı. Ama genç kadın yediklerine çok dikkat ediyordu ve hamile olduğu çok fazla belli olmuyordu. Raporları inceledi genç kadın.  Eğer bu kararı vermeseydi bir kızı olacaktı. Genç kadın arabasına binip motoru çalıştırdı ve kocası Arda ile buluşacağı yere doğru yol aldı. Bu sırada 21 yıllık hayatını düşünmeye başladı. Annesi o daha ufacıkken ölmüştü ve hayatını babasıyla yaşamıştı.  Ama babasıda 3 yıl önce hayata gözlerini yummuştu. Arya'nın tek tutunacak dalı tek umude tek hayali Arda kalmıştı. Aslında Arda değil Arda'ya duyduğu aşk ve artık o da yoktu. Arabayı durdurdu ve geldiği yere baktı.  Hikayenin başladığı yere. Ve şimdi hikaye yine burada bu sahnede sonlanacak ve perdeler çekilecekti. Tiyatro salonuna doğru ilerledi genç kız. Ve kapıyı açtı. Sahnede o vardı. Yıllarını aşkını feda ettiği ve şimdi de canını feda edeceği kişi. Arya sımsıkı tuttu raporları ve sahneye geldi. "Niye çağırdın beni buraya işim var ne diyeceksen çabuk de hadi" dedi genç adam. Arya yavaşça adamın yanına yaklaştı ve adamın dudaklarına belki de son defa bir öpücük bıraktı ve hemen geri çekildi. Genç adam bi problem olduğunu anlamıştı çünkü o aşık olduğu kadının gözleri dolu doluydu. Ve genç kadın yavaşça ve çattalı sesiyle konuşmaya başladı.

"Hikayemiz ilk burada başladı sevgilim. Romeo ve Juliet oyununda. Sen o oyunda benim ilk öpücüğümü aldın. Denemeler sırasında o yerleri hep atlatmıştım ama oyunda o mümkün olmadı. Bana yaklaştığın an kalbim atmayı bırakmıştı nerdeyse ve o an ölmüştüm adeta. Sonra yine burada bana çıkma teklifi etmiştin ama ben cevap veremeden düşüp bayılmıştım. Sonra yine burada bana evlenme teklifi ettin ve ben o an neredeyse heyecandan ölecektim."

Genç kadın derin bir nefes aldı. ve biraz durdu. genç adamın gözünde tüm anılar canlanmıştı. Hatta zihninin en ücra köşelerinde tutsak ettikleri bile. İlk görüşte aşık olmuştu bu kıza çok masum çok temizdi. Hep gülerdi. Genç kızın ne acılar çektiğini biliyordu ama genç kızın bu kadar gülmesi onu şaşırtmıştı. Romeo ve Juliet oyununu sanki daha temin canlandırmışlar gibiydi.  Genç kızı öptüğünde genç kızın kalp atışları hala kulaklarındaydı. O olaydan sonra 2 hafta genç adamın yüzüne bakamamıştı genç kız. Genç adam çıkma teklifi ettiğinde bayılması genç adamın yüzünde bir sırıtışa sebep oldu. Genç kızın beyazlar içindeki gelinlikli hali geldi gözlerinin önüne ne kadar da güzeldi. O ilk gecelerinde ki heyecanı ise unutulamazdı. O olaydan sonra genç kız ise genç adamdan 3 gün köşe bucak kaçmıştı. Genç adam anılarda geziye çıkmıştı yüzünde kocaman bir sırıtış ile. Genç kız sözlerine devam etti."Şimdi merak ediyorsundur. Seni neden buarya çağırdım. Yaptıklarını biliyorum Arda. Bunun için ise sana kızgın değilim..kendime kızgınım. Sevdiğim her insanın beni bir gün bırakacağını bildiğim halde seni sevdiğim için kendime çok kızgınım sevgilim. " Arda bu sözler üzerine donup kaldı.  Demek ki bu yüzden hep yüzünde güller açan karısının gözleri bu gün yaşlıydı. Tüm kötü anılar da birer birer dolmuştu genç adamın gözleri önüne. O gün çok sinnirliydi ve karısına bağırmış hakaret etmişti sonra ise kızgınlığına yenik düşüp tokat atmıştı karısına o aşık olduğu biricik karısına. Sonra ise kendinden nefret etmiş ve bara gidip kafa dağıtmaya çalışmıştı ve içkiyi biraz fazla kaçırmıştı. Yanına bir kadın gelmişti. Kadın ona yanaşınca dayanamayıp birlikte olacağı sırada gözleri önüne o aşık olduğu kadın gelmiş ve yatakta kadını bırakıp evine dönmüştü. Sonra karısının gözleri şişmiş ve koltukta yarı uyur bir vaziyette bulunca kendisinden tiksinmişti. Sonra ise barlara gitmiş ama hiç bir kadına bakamamıştı karısına olan aşkından. Bu gün dışında. Bu gün karısı evden çıkınca o da çıkmıştı yolda giderken karşı komuşusu olan Ayşenur onu görmüş ve seslenmişti. Arda yanına gidince ise onu öpmeye başlamıştı. Arda ise erkeklik hormonlarına yenik düşüp işi ilerletmişti.  yine o zaman ki gibi yatağa girdikleri an karısı aklına gelmiş ve Ayşenur'u bırakıp gitmişti ve kendinden bir kez daha nefret etmişti. Karısı onu buraya çağırdığında ise kendisine olan nefretini karısı gelince karısına ters davranarak çıkarmaya çalışmıştı.  Karısı onu öpünce ise çok şaşırmıştı.  Ama bu öpücük farklı gelmişti adama. Veda öpücüğü gibi.

Genç kadın sözlerine devam etti."Ben seni canımdan çok seviyorum Arda.sen benim en güzel hayalimdin." Ve derin bir nefes aldı genç kadın çantasında tabancasını çıkartıp ne kadar zamandır elinde sıktığını bilmediği kağıdı adamın önüne attı ve belki de son defa derince bir nefes aldı sözlerine devam etti belki de söyleyeceği son sözlerdi bunlar. "Hayaller " Dedi genç kadın. "Hayal bir insanın yaşama amacıdır kimi zaman...kimi zaman da ölüm sebebidir." dedi. O denizleri bile kıskandıracak derecede güzel olan mavi gözlerini genç adamın o zümrüt yeşili gözlerinden ayırmadan ve devam etti " sen benim en büyük hayalimdin, yaşama nedenimdin. Ama artık değişti her şey. Sen artık benim ölüm sebebimsin ama kahretsinki ben ölüm sebebimi seviyorum ben ölüm sebebime aşığım. " dedi genç kadın. ve tetiye bastı. Genç kadının tüm bedenine bir uyuşma yayıldı. Genç adamın bir şeyler söylediğini duyuyor ama ne dediğini anlayamıyordu. Duyduğu son sözler ise "seni seviyorum sevgilim ne olur beni bırakma yalvarırım." oldu.  Gerisi ise sonsuzluk gibi gelen karanlığa ilk adımdı.

Merhaba arkadaşlar. Umarım beğenirsiniz.  Lütfen okuduysanız vote verin :D. ve görüşünüzü bildirmeye çekinmeyin . yazım hataları olabilir telefondan yazdım eğer yazım hatası varsa çok özür dilerim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HayellerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin