Busking: Taekook

Busking in Hongdae

Duyuruyu (ilk bölümü) atlamayın, oradaki videoyu izlemeden okumaya başlamayın ♥️

___

"Hadi ama Jungkook, biraz hızlı hareket et!"

"Geliyorum işte, boş yapma ve yürü"

Jimin dudaklarını büzerek bana dil çıkarttığında gözlerimi devirerek birkaç adım gerisinden yürümeye devam etmiştim. Gerisinde olsam da adımlarım aceleci ve büyüktü çünkü Jimin'in favori sokak dansçılarından oluşan bir grup saat dokuzda Hongdae'de bir performans sergileyecekti ve şu an saat tam olarak dokuzdu.

Başka işimiz gücümüz yokmuş gibi birkaç serseri tipli çocuğun performansını izlemeye gidiyorduk.

Derin bir nefes vererek girdiğimiz sokağa göz atmış ve gruplar halinde toplanan insanlara göz gezdirirken Jiminin beni çekiştirmesine izin vermiştim.

"Siktir, oradalar!"

Heyecanla bir an bana bakıp mutlu bir şekilde konuştuğunda hiçbir tepki vermeden peşinden gitmiş ve diğerlerine oranla ciddi anlamda daha kalabalık olan topluluğa katılmıştık. Jimin insanların ona kızmasını umursamadan önüne çıkanı ite ite en önde durduğunda elimi bırakmadığı için ben de peşinden gelmiş olmuştum. Gözlerimi etrafta dolaştığımda ise açıkçası beklediğimden daha iyi bir görüntüyle karşılaşmıştım.

Sokak dansçısı diyince aklıma direkt olarak serseri stilli insanlar doluşmuştu ki Jimin ergenlikten çıkamamış bir akılsız olduğu için böyle düşünmekte haksız değildim. Fakat gerçekten düşündüğümden farklıydı buradaki kişiler.

Öncelikle dört kişilerdi. Biri pembe saçlı tatlı bir çocuk, diğeri yanları kısa ortası daha uzun oldukça havalı hissettiren siyah renkli bir saç kesimine sahip havalı bir çocuk, bir diğeri güzel ve büyük bir gamzesi olan mavi saçlıydı. Dördüncü kişi ise açıkçası fazla güzeldi. Gri, dalgalı saçları ve kulağındaki küpeler oldukça uyumluydu. Esmer tenine daha da renk katan dolgun kırmızı dudakları ve orantılı düz bir burnu vardı. Gözleri lens olduğu belli olsa da aşırı yakışan bir mavi tonu kullanmıştı. Ayrıca vücudu çok iyi görünüyordu ve ben bir an kıvrımlarını incelemeden edememiştim.

Kalçaları fazla dolgundu ve giydiği yırtık kot onu çok iyi sarıyor, uzun tişörtüne rağmen yuvarlak kalçalarını ortaya çıkartıyordu.

Kulağıma dolan şarkıyla birlikte, Hyuna-Red'di sanırım bu, yanımdaki direğimsi şeye omzumu yaslamış, ellerimi ceplerime sokarak ve onların dans edişini izlemeye başlamıştım.

"Dans mı edecekler sadece?"

Huysuz bir şekilde Jimini dürterek mırıldandığımda Jiminin gözlerinde garip parıltılar oluşmuştu. Sinsi sinsi gülümsedikten sonra dilini şaklatmış ve dudaklarını yalarken benim gibi kısık sesle mırıldanmıştı.

"Hyuna ve PSY şarkılarına yaptıkları koreografiler çok meşhur, birazdan anlarsın" diyip kaşlarını kaldırmış ve indirmişti. Ardından bir şey sormama izin vermeden önüne dönüp onları izlemeye devam etmişti.

Şarkının giriş kısmı bitip ritim hızlanmaya başladığında pembe saçlı çocuk ayağa kalkmıştı ve o kalktığı gibi de kıkırdaşmalar, çığlık sesleri artmaya başlamıştı. Çocuk da bunun farkında olarak gülmüş ve ortada durup seyircileri alıcı gözle hızlı bir şekilde süzmüştü. Ardından da benim tam çaprazımda kalan uzun boylu, yakışıklı bir çocuğu ellerinden tutarak sahneye doğru sürüklemişti. Çocuk büyük bir heyecanla ona bakarken başına geleceklerinden haberi var gibiydi çünkü itiraz etmemiş veya soru falan sormamıştı.