Her sabah pencerenizi açdiginizda sokaklar canlanmadan hemen öncesi bir koku vardir. İşte o koku geceleyin herkes uyuduğu vakitlerde dunyanin derdini sırtlayan dervişin sevdasinin kokusudur. Derviş derdiyle yâre hasret kalemini eline almış ve rüyalarından kalan o gül kokulu kağıtları yakmıştır. Gece de o sevdayi kaldıramamiş ve gündüzü ağartmıştır.
Bu hikayemi okuduğunuzda o yanık kokusuyla diyeceksiniz ki;
"bir elif sevdası işlenmiş bir adamın yüreğine"
eğer beğenilirse devamini yazmayi düşünüyorum