Polon göçmeni Ewa ile Karadenizli'nin düşlerle dolu hikayesi Ewa'nın ölümüyle bir anda alt üst olur.
Karısının ölümüyle hayata tutunmaya çalışan Karadenizli'nin tek yaşama sebebi küçük kızıdır.
Kızını bir şekilde tek başına bakıp büyütmek zorundad...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1.Bölüm
Cennet Meyvesi
7 Mart 1952 İstanbul
Medeniyetin gözdesi İstanbul'un merkezine yakın Beyoğlu'ndaki hastanenin üçüncü katındaki doğum ünitesinde anlamlı bir bekleyiş var.
Dışarıda karısının dağlar eskiten sancılarını duyarak bekleyen bir Karadenizli içeride doğacak kızının mutluluğuyla acısını bastırmaya çalışan anne ve bütün olup biteni her zamanki gibi ''baştan savma bir neşe'' ile bekleyen kıdemli doğum ekibi.
Dünyada her an her saniye gerçekleşen bir doğum muhakkak vardır. Her yeni doğumda yeni bir hücre ilerleyişini sağlar . Sürekli yaşandığından sıradanlaşmaya başlasa da doğum hadisesi yine bütün görkemini sunmaya hazır. Ve her yeni doğacak olandan evren umutludur. İnsan oğlunun ilerleyişinin en önemli parçası ve yine ilerlemenin ve aktarmanın birinci koşulu olan o mucize an gerçekleşiyor. Tanrı yeryüzüne bir eserini daha hiç yüksünmeden gönderiyor.
Müthiş tiz bir ses kulakların pasını siliyor. Sonunda cennet meyvesini veriyor.
Doğum ekibinden dışarıda bekleyen Karadenizliye müjdeli haber veriliyor.
"Tebrikler bir kızınız oldu"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Az önceki bütün sancı yerini mutluluğa bırakmıştır. Birden ortam daha da aydınlandı. Bütün tıbbi cihazların sesi durdu. Çift evliliklerinin hemen başlarında gelen müthiş bir kız çocuğunu kucaklarına almanın mutluluğunu uzun süre yaşadılar. O sıralar mutlu mesut çocuklarını kucaklayan bu mutlu kumruların hikayeleri yine bir hastane sırasında başlamıştı.
