düşüncelerimle boğuşmamı kesen ayağıma gelen top oldu.
topun nereden geldiğine baktığımda ise karşımdaki ucube liseli grubu görmüştüm, bu şehirde bana huzur var mı ki?
gruptan biri en sonunda konuştu.
''aval aval bakmak yerine topu atmaya ne dersin?'' hepsi bana dönmüştü.
sinirle ayağa kalkıp topu bir tekme geçirdim, ters yöne.
yaşıtlarım olacak kişiler aralarında ufak çaplı sinir gösterileri yaparken az önceki çocuk topa doğru gitti.
uğraşamayacağımdan parkın çıkışına doğru ilerliyordum, kolumdan çekilene kadar.
''küçük şakalarını yaşıtlarına saklamaya ne dersin? küçük.''
''KÜÇÜK MÜ?'' istemsizce kahkaha patlattım,
elini kolumdan sertçe ittirip, ''son sınıfım ben, şimdi çekil şuradan sana açıklama yapmayacağım ucube.''
yanından geçip parktan çıktım.
arkamdan kahkaha seslerini duymuştum, lafıma inanmamış olsa gerek.
yüz tipim tamamen 13 yaşındaki bir çocuğu andırdığı için alışkın olduğum bir şey, dünyaya şanssız geldiğimden bahsetmiştim değil mi?
*
sonunda yatağımdayım.
tanrım, ne kadar iğrenç bir hafta geçiriyorum. yok mu bir zaman makinesi?
tam gözlerimi kapatıp zorlu bir günün ardından rahat bir uykuya hazırlanıyordum ki, müthiş!
telefonum..telefonumu elime alıp gelen bildirime baktım, jisoo'dan.
instagram: @soyaa_ sana bir gönderi gönderdi
@soyaa_: sana mı bu diss??
@soyaa_: gerçekten elimde kalacaklar.@hyyerixx: gereksizleri kapı dışarı ettik, kutluyoruz 📸:@jeongguk
328 beğeni, 14 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paralyzed' jk x rose
Teen FictionDuygularıma geçirdiğim kalkanın içinde kendimi de kaybettiğimi fark ettim. Ağzımdan çıkan tüm kelimeler, Sanki onlar başka birilerinden gelmiş gibi.