Yine o mesajla uyandım, tehdit mesajıyla.
Bana 1 haftadır atılan mesajlar.
Fazla endişe duymuyordum. Çünkü önceden de arkadaşlarım tarafından böyle bir oyuna gelmiştim. Ama bazen düşünüyorum da ya bu bana mesajları atan gerçekten de kötülüğümü isteyen biriyse? Numaramı mı değiştirsem? Mahkeme mi açsam?
Bir türlü karar veremedim....
En iyisi bugün okul çıkısı telefon numaramı değiştirmek.
Evde sadece ben annem ve üvey babam yaşıyoruz. Hayatımdan gayet memnunum. Ailem, arkadaşlarım, imkanlarım ve yeteneklerim hepsi bana hayatı daha çok sevmem için gönderilmiş sankiFormalarımı giyip telefon ve kulaklığımı çantama atarak aşağıya annem ve babamın yanına indim.
Annem: günaydın kızım
Lisa: günaydın annecim
Babam: sanada günaydın kızım
Lisa: babiş günaydin
Annem: kahvaltı yapmıyor musun?
Lisa: yok anne, okulda birşeyler atıştırırım
Annem: kızım bak yemek yemeye yemeye sıska gibi olmuşsun
Lisa: hadi ben geç kalıyorum bay
Annem: ah bu kız beni deli edicek
Yolda yürürken aniden belimde bir el hissettim arkamı döndüm
Lisa: Jennie nede..... Sen kimsin?
Lisa: sen kimsin be?
????: senin yeni okul arkadışın
Lisa: sen şu bizim sınıfa yeni gelecek olan salak olmalısın
????: ben salak değilim Jimin
Lisa: demek öyle
Jimin: öyle
Lisa: (bağırarak) bundan banane ya
Jimin: burda yeniyim ve okulun yerini bilmiyorum bana yardımcı olur musun?
Lisa: telefonun var mı?
Jimin: var
Lisa: verir misin?
Jimin: al
bu salak çocuğa navigasyondan okulu açayım da gitsin navigasyondan okulun ismini yazdım çıkmadı yine yazdım çıkmadı Allah'ım ezik durumuna düşücem....
Jimin: ne yapıyorsun?
Lisa: ben mi? ${¢=¢}
Jimin: ...
Lisa: senin telefonuna numaramı yazıyordum
Jimin: nee
Lisa: al ya vazgeçtim
Jimin in eline telefonunu verip ilerlemeye başladım arkamdan gelen Jimin arkamdan konuşmaya başladı
Jimin: hiç değişmemişsin
Ani bir şaşırma olarak arkamı döndüm
Jimin: beni hatırladın mı?
Lisa: bambam sen misin?
Çantamı yere atıp Koşarak boynuna atladım
Lisa: bambam seni çok özledim neden bu kadar geciktin? Hani biz iki kardeş hiç ayrılmayacaktık?
Bana hiç tepki vermiyordu. Ona sarılmayı bıraktım.
Lisa: neyin var bambam?
Jimin: ben bambam değilim
Lisa: kimsin ya sen? ne istiyorsun benden?
Aklıma bana gelen mesajlar geldi. Hemen çantamı alıp uzaklaşacakken bana bağırdı
Jimin: beni hatırlamadın mı Pranpriya manoban?
Hemen ona döndüm
Lisa: sen, sen (ağlamaya başladım)
Lisa: pislik, mikrop senden nefret ediyorum Park Jimin nefret
Jimin: .....
Lisa: neden geldin? seni unutmuşken neden geldin? zar zor bir düzene soktuğum hayatımı yeniden bozmaya mı geldin?
Koşarak ordan uzaklaştım, o da peşimden koşuyordu elimi tutup beni kendisine doğru çevirdi
Jimin: ben pişmanım hemde çokk Lisa
Lisa: son pişmanlık işe yaramaz bay pislik, seni tanıyamayacak kadar unutmaya çalıştım ben sadece 2 sene sadece seni unutmak için 2 sene dışarı çıkamdım...
Ben o iki sene ne kadar zorluk geçirdim biliyor musun? Hayır nereden bileceksin ki sen başka yerlerde başka kızlarla gönül eğlendirirken ben psikiyatride hem babamın ölümü için hem de senin pisliklerinle boğuşuyordum. Ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi gelip ben pişmanım diyorsun. Babamı ver bana geri 2 senemi ver bana geri. Versene ne oldu?
Sana dıyecek hiç bir şeyim yokOrdan koşarak uzaklaştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen✨
FanfictionYüzümdeki gülümsememin altındaki endişe ve korkuyu sadece sen gördün sadece sen...