Lily ve Gilermoore Okulu

8. Bölüm: Özel mi? Shadowy mi?!

Medyada hissettiğim halim, valla depresyona girdim Büyü gücüm açığa çıkmadı diye, üstüme gelmeyin, odhho0shüod.

Tam kitabımı güzel güzel okurken aniden bir şey elime deydi. "Höst! Noluyor? Kim dokundu elime?" diye art arda soruyorum ki, elime yavru bir tilkinin, yo, yavru bir kurdun, bekle, yavru bir yılanın, hayır, yavru bir ejderhanın dokunduğunu gördüm

Ne?! Bu, elime değen şey herneyse istediği hayvan olabiliyorsun, ve çoook güzel, sevimli ve korkutucuydu. Onu hemen sevdim!

Kucağıma bir kaç kere vurduktan sonra kucağıma gelip yatıp uyudu, ben de bu sırada hem onu sevip hem de kitap okuyordum. Kedilerim den alışkınım.

Ders başlamasına beş dakika kala yavruyu hafifçe silkin e uyandı ve bana sanki 'Ya lütfen beş dakika daha!' dermiş gibi baktı. Ama ben başımı iki yana sallıyarak "Olmaz, ilk günden derse geç kalırsam öğretmenler bana kızar, ama istersen dersler bitince burada buluşabiliriz, olur mu?" deyince kafasını salladı, ve kucağımda uçup gitti.

Ben de çantamı alıp sonraki derse yetişmek için koştum. Şimdi sihirli ve normal yaratıkları tanıma dersi vardı. En azından yeni arkadaşım Shadowy'nin (ismini o söyledi) ne olduğunu hemen öğrenebileceğim!

Derse Cassandra Nellary giriyordu. Hoca gelmeden önce biraz ders kitabını inceledim ve o da ne?! Shadowy'yi buldum, o bir şekil değiştirenmiş ve çok ama hakkaten çok nadirlermiş.

Lan ben mi çok şanslıyım yoksa bunun altında bir bokluk mu var? Derste hocaya özelliklerini sormaya karar verip kitabımı açıp okumaya başladım.

Bir kaç dakika sonra Bayan Nellary sınıfa girince herkes ayağa kalktı. Ay çok heyecanlıyım lan! Bayan Nellary "Herkese günaydın, lütfen oturun." dedikten sonra hemen sırama oturup elimi kaldırdım.

Şaşkınca bana bakıp bana söz verince hızla ayağa kalkıp "Ee, acaba bize şekil değiştiricilerden bahseder misiniz?" diye sordum.

Ben bunu sorduktan sonra sanki balina köpekbalığı görmüş plankton gibi bana baktı ve "Tamam, ee, ismin neydi? Neyse, sen otur anlatayı o zaman. Hem, sen nereden biliyorsun ki?" diye sordu. Aha, şimdi sıçtım.

Kızım hemen birşeyler bul, onlara Shadowy'den bahsedemem, yoksa ilhiyi üzerimde toplarım, hah, buldum!

"Şey, öğretmenim ben ders kitabını incelerken onları gördüm ve çok merak ettin de, çünkü hep gerçek olmalarının hayalini kurmuştum." dedim, eh yalan yok gerçek olmalarına aşırı sevindim.

Öğretmenimiz başını sallayıp sözüne devam etti "Bu tür, genellikle başka hayvanların, böcekler de dahil, şekline girebilir ama insan ve türevlerinin kılıklarına giremezler. Genelde hangi hayvanın şeklindelerse o hayvanın yediği besinleri yerler ve alev ağacının meyvesi olan Lav elmasını da yemayi çok severler.

Ama maalesefki bin beşyüz yıldır onları gören olmafı, yani şekil değiştiricileri, alev çiçeği ağaçları şükür ki duruyor, ve şimdi konumuz olan bir şeyle ilgili bir bilgi daha vereceğim. Bazen bazı özel büyücülerle bağ kurarlar. Tıpkı diğer fantastik canlılar gibi!" deyip fantastik canavarlarla büyüxülerin bağ kurmasını anlattı.

Bunu iki taraf isterse ve belli ayinlerle yapılıyormuş.

Ders bittikten sonra koridorda yürürken kendi şansıma, ya da şanssızlıpıma, inanamıyordum, ben, özel bir büyücü değildim fakat bir şekil değiştiriciyle karşılaşmıştım!

Bunu kime söyleyebilirim ki?

Lilith: Abbey'e ne dersin?
Ben: Olabilir, sağ ol!
Lilith: Her zaman!

Koridorda hızlı hızlı yürürjen birden biri beni omuzlarımran tutp durdurdu. Kafamı kaldırıp yüzüne bakınca Matt'i gördüm. Bana sırıtarak, ki garip, çünkü genelde sadece arkadaşlarıylayken gülümser ve onlardan pek sayılmam, bana "Borcunu ödemeden nereye kaçıyorsun küçük cadı?" dedi.

Ben de hızlıca "Daha sonra olsa olmaz mı çok önemli bir işim var, tamam çok acil değil ama gitmem gerek!" dedim, ve tam yanından geçecekken beni yine durdurup mavi gözleriyle gözlerimin içine bakarak "O zaman bana borcunu ödeyebilirsin. " dedi.

Üffleyerek "Tamam, ne istiyorsun?" o da beni süzerek "Sana dövüş dersleri vereceğim, bir de kilo alman lazım, çok cılızsın." dedi, eh, işime geleceğinden onaylayıp "Ee, ne zaman başlayacağız peki?" diye sordum.

O da ciddileşerek "Hemen." deyip beni peşi sıra sürükleyerek spor salonuna götürdü.

Lilith: Acaba evet demesemiydin?
Ben: Bilemedim şimdi.

Merhaba! Beş milyar yılda bölüm atan yazarınız geldi! Tamam, vurmayın ya, cılızım, daha çok acıyor!

Neyse, umarım beğenirsiniz, görüşürüz büyücüler! 💙🖤