"Nefes almak zor gelir gittiğinden bu yana
Ellerimi açıp yakarım Allah'a
Rüyalarım yok oldu, geceler zindan bana
Derdim sen, dermanım sen, tekrar gelsen canıma
Ellerin olmadan tutunamam hayata
Siyaha bulunan düşlerimi ışıltına bula
İçime doldur mis kokunu daima
Neredesin ey sızım, bekliyorum seni hala...Yazdığım bu kaçıncı şiirdi sana? Yazdığım şiirlerden kitap olurdu inan bana... Yere göğe sığdıramadığım sevgimi, kelimelerle ifade etmeye çalışırken bile haksızlık ettiğimi düşünürdüm ben: "İçimdekileri kağıtla, kalemle nasıl anlatırsın? Bu sevişine layık olur mu ki? Tutkunun, aşkın, sevdanın, güvenin anlamı anılarda bile hak ettiği değeri bulamazken, nasıl dillendireceksin? Dilin döndüğü kadar anlatılmaz duygular..."
Her anımı seninle paylaşırdım. Sensiz geçen zamanlarımı telafi etmek için ne günlükler yazdım, önümde bekleyen bilmem kaç ajanda... Sana dair ne varsa biriktirdim onlarda. Olur da bir anı bile unutursam, haksızlık olurdu ettiğim dualara. Yaşananlar, hissedilen duygular, beklenen zamanlar, konuşmalar, yazışmalar, bakışlar, gülüşler... Nasıl unuturum bunca birikmişti, bunca içme ilmek ilmek işlenmişliği...
Sen değilim ben! Hiçbir zaman olmayacağım sen gibilerden! Ben kağıt kalemle anlattığım için sevdamı, kendime kızarken! Açıklamayı bile çok görüp yolladığın "hoşçakal" mektubunla; kalemimi, kağıdıma küstürdün...
Gözyaşlarıyla ıslanmış bu sayfayı da katladı ve biriktirdiği diğer mektupların arasına yerleştirdi Aybüke. Anılarının dolu olduğu kutuya mektup zarflarını yerleştirmek için çatı katına doğru yöneldi. Merdivenlerden çıktıkça tekrar anımsadı Uras'ı. İlk defa elinden dördüncü basamakta tutmuştu. Yeni taşındıkları evin sahibi, Uras'ın dedesiydi. Taşınmalarına yardım etmek için dedesi ile birlikte gelmişti. Aybüke'nin babası yeni işi için bu kasabaya yerleşeceklerini söyleyince komşularını, arkadaşlarını, okulunu hüzünle bırakıp gelmişti Aybüke. Arabadan inerken göz göze geldiklerinde hissetmişti sanki Uras'ı seveceğini...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nerdesin?
Short Story"Ayışığı"nın şavkı vurmuştu talihe. Talihle birleşen dolunay, ne de güzel bir sevdayı haber vermişti! Ne günlükler birikmişti bu sevdadan yana, ne mutluluklar yerleşmişti bir bir yüreklere.. Fakat anılar biriktikçe ayın ışığı solmuş, talih kararmaya...