Seokjin tüm heyecanı ile kafede kahvesini yudumluyordu. Farkında değildi ama kulakları heyecandan kızarmıştı. Elleri ile sürekli ritim tutuyor ve dudaklarını ısırıyordu. Taehyung onun için cidden özeldi. Ondan ilk gördüğü andan beri etkileniyordu. Mükemmel bir adam olduğu gerçeğinden çıkamıyordu. Esmer teni, bukleli saçları ve parlak gülüşü...
Aklına geldikçe kalbi hızlanıyordu. Onu sürekli ve sürekli öpmek istemesi utanmasına neden oldu. Ama bunu istiyordu ve vazgeçemiyordu. Öpücük standındaki halleri aklına geldikçe gülesi geliyordu. Öpüşen insanlara göz devirmesi ve arkasını dönmesi onu daha çok sevmesine neden oluyordu. Çünkü çilekli turtası çok tatlıydı.
Tüm bu düşüncelerinden sıyrılmasına neden olan şey kafenin kapısının açılması ve zilinin çalması olmuştu. Kafasını kaldırdığında gördüğü görüntü kalbini hızlandırmıştı. Tüm güzelliği ile karşısında olan Taehyung resmen dilinin tutulmasına neden olmuştu. Taehyung ise çekingendi. Seokjin'i gördüğü an nedense bedenini sıcak basmıştı. Ama yine de sakinliğini korudu.
Onun iyi bir adam olduğunu düşünüyordu. Onu kırmamak için elinden geleni yapmalıydı. Sonuçta ona bir zararı yoktu değil mi? Kendi halinde, sakin, düzgün bir adamdı. Ayrıca her ne kadar kızsa dahi, onun yakışıklılığı inkâr edilemezdi. Ceketini düzeltti ve sandalyesine sakince oturdu. Kendisine hayran bir şekilde bakan Seokjin sayesinde, yanakları kızarmıştı.
Hafif bir şekilde tebessüm etti. "Merhaba Seokjin hyung." İsmini onun adından duymanın verdiği heyecanla derin bir nefes aldı. Ses tonundan haberi var mıydı bu genç adamın? Seokjin resmen ses tonuna bir kedi gibi sığınmıştı. "Merhaba Taehyung." Seokjin elini yanağına yasladı ve izlemeye başladı. Onun her halini deli gibi merak ediyordu.
Şu an gözüne en çok çarpan kaşının yanındaki beniydi. Güzel bir adamdı Kim Taehyung. Sandığından daha güzel ve özel bir adamdı. Taehyung ise kitlenmiş bir şekilde kendini izleyen adam karşısında biraz huzursuzlandı. Hafif öksürdü ve kendilerine yaklaşan garsona el kaldırdı. "Bakar mısınız? Soğuk bir limonata alabilir miyim? Buzsuz olsun lütfen."
Seokjin onun kahve sevmediğini biliyordu. Ne zaman onu izlese yanındaki arkadaşının kahvesine burun kıvırır, elindeki soğuk içecekleri severek tüketirdi. "Çilekli turtanız kaldı mı acaba?" Seokjin'in isteği üzerine kıkırdadı Taehyung. Ona çilekli turtam dediği aklına gelince midesinde bir sızlanma hissetti. Cidden şirin bir adamdı.
"Gülünce cidden çok güzel oluyorsun." Taehyung aniden gelen iltifat karşısında masanın altına saklanmak istedi. Resmen far görmüş tavşan gibi bakıyordu Seokjin'e. Şu an olan bu hali, Seokjin'de öpme isteği uyandırıyordu. "Teşekkür ederim." Onun bir şey diyemeyeceğini biliyordu. Cevap vermesi bile yeterdi. Garsonun getirdikleri üzerine masada tekrar sessizlik hakim oldu.
Seokjin ortaya bırakılan turta tabağını Taehyung'un önüne sürdü. "Senin için." Taehyung hafif bir şekilde gülümsedi. Getirilen bıçakla üçgen bir dilim kesti. Ardından Seokjin'in kahve bardağına uzandı ve altından tabağını aldı. Üçgen bir dilim bıraktı ve ona uzattı. "Sen de ye lütfen. Tek başıma olmaz." Seokjin onun bu haline gülümsedi. Kalbi cidden çok güzeldi.
"Tamam yiyeceğim." İkili garip bir şekilde sohbetlerine devam ettiler. Taehyung'un sandığı kadar korkacak bir şey yoktu. Seokjin ise onu tersler, kırar, üzer sanıyordu ama her şey çok iyi gidiyordu. Şimdi ise asıl konuya girmek istemişti. "Taehyung buraya geldiğin için teşekkür ederim. Beni gerçekten çok mutlu ettin." Taehyung gözlerini tabağından kaldırmadı. Gerçekten utanıyordu.
Seokjin ise cevap alamayacağını iyi biliyordu. Sözlerine devam etti. "Senden gerçekten hoşlanıyorum. Adına ne dersen de, ne hissedersen hisset ama değiştiremiyorum. Sen eşcinsel değilim diyorsun ama mevzu cinsel yönelim değil. Ayrıca eşcinsel olduğuna eminim. Sadece beni beğenmemiş olabilirsin seni anlıyorum." Taehyung hızla ellerini salladı.
"Hyung yanlış anladın. Yemin ederim sen çok yakışıklısın. Seni beğenmemek imkansız ama korktum." Seokjin telaşla çattı kaşlarını. Onu korkutmuş muydu? "Seni izleyerek ve sevdiğimi söylerek korkuttum mu seni?" Taehyung bıkkın bir nefes verdi. "Hayır ama... Bizim gibilere nasıl baktıklarını çok iyi biliyorsun. Ailem bile zamanla, zor bir şekilde alıştı. Ama hala bir kadınla olmamı bekliyorlar benden."
Seokjin onun ne kadar zorlandığını anlayabiliyordu. Ürkekçe, onu korkutmadan ellerini tuttu. Taehyung hissettiği sıcaklıkla uysallaşsa bile korku ile etrafı inceledi. Lise anıları gözünün önünde canlandığında kastı kendini. Zorbalar hiçbir zaman eşcinsellere iyi davranmamıştı. Taehyung'un ise yönelimini gizleme sebebi lisedeki zorlabalardı. Başkalarına yaptıklarının kendisine yapılmasından korkuyordu.
"Korkma Taehyung. Bunu ömrümüzün sonuna kadar gizleyemeyiz. Kaçarsan daha çok yorulursun. Hadi bana bir şans ver. Tut elimi ve sadece deneyelim. Söz veriyorum eğer istemezsen seni asla zorlamam. Hayatından tamamen çıkarım." Taehyung, tam bir şey diyecekti ki kafenin kapısından içeri giren grubu görmesi ile ellerini Seokjin'in ellerinden çekti.
Seokjin şaşırsada bir şey demek istemedi. İçeri girenler arasında Min Ji denen kız da vardı. Taehyungdan uzun süredir hoşlanıyordu. Onu görür görmez hızla yanına ilerledi ve kollarını boynuna sardı. Seokjin şaşkınca bakakaldı. Tabii tek şaşıran o değildi. Taehyung, Min Ji'ye temaslardan hoşlanmadığını ve onunla arkadaştan fazlası olmayacağını defalarca söylemişti. Şimdi bu tavrı niyeydi?
"Seni özledim Taehyung." Seokjin dişlerini sıktı. İnkâr edemezdi. O kızın yerinde olmak istiyordu. Tam kendinin de burda olduğunu belli edecekti ama susmasına neden olan bir şey oldu. Taehyung, Min Ji'ye dönmesi ile kızın Taehyung'un dudağının kenarından öpmesi bir oldu. İşte o an Seokjin yutkundu ve yerinden yavaşça kalktı. Asla böyle hayal etmemişti. En azından reddedilseydi anlardı ama bu...
Yanından geçerken derin bir nefes aldı. Burda durmak dahi istemiyordu. Taehyung'un öpülmekten şaşkın kalan tavrını bile görmüyordu gözü. Taehyung cidden donup kalmıştı. Dudağından olmasa bile, kenarından öpmesi bile kaskatı kesmişti bedenini. Bunun bu kadar kötü hissettirmesi normal miydi?
Aklına gelen Seokjin ile telaşla ona döndü. Tam konuşacağı sırada kulağına doğru eğilen Seokjin ile sustu. Seokjin'in ise burnuna dolan o çilek kokusu tebessüm etmesine neden oldu. Derin bir nefes çektikten sonra ordan ayrılmadan hemen önce fısıldadı. Arkasında üzgün, şaşkın bir Taehyung bırakarak.
"Ben cevabımı aldım. Bir daha karşına çıkmayacağım."
💋
Bebek Taehyungie üzdü. 😭
Seokjin, benim çikolatalı kekim. 💖 😢