2 HAFTA SONRA....
"14 gün oldu bugün, çok özledim be ağabey. Her şey dağıldı, dünya tersine döndü. Oysaki geleceğim , bekle demiştin ağabey neden gelmedin ? Yakıştı mı sana böyle yan gelip yatmak ?"
Genç adamın gözleri dolmuştu sıkıyordu kendini, dudaklarını birbirine bastırdı .Her şeyden kaçar olmuştu şu 2 haftada. Kaderin önüne geçemezdi ama böyle kader de istemişti ki. O geceden sonra uyuyamaz olmuştu. Göz kapaklarını her kapattığında abisinin ona seslenişini, çaresizliğini en çokta elinden hiç bir şey gelmeyişini , şuan içinde bulunduğu durumu düşünmekten uyuyamaz olmuştu. Ağır gelmişti, her şey .Çok ağır hemde...
Bakışlarını yavaşça mezar taşına çevirdi tutamadı kendini serbest bıraktı göz yaşlarını onlar da ağır gelmişti.
"Sen sormadan söyleyeyim yengem de bebek de çok iyi. Ben çok kötüyüm ağabey bir cesetten farksızım artık. Her şey benim yüzümden oldu be-n bee-n bilemedim . Bilseydim seni son kez göreceğimi izin vermezdim. Allah kahretsin çok pişmanım .Ruhum sende bedenim kefende ..." dedi sesini kısarak. Abisinin mezarına su dökerken . Bir damla yaş daha aktı o bal gözlerden ...
Genç adam eline bir avuç toprak alarak;
_ " Merak etme abi ben bize yaşattıklarını onların yanına bırakmayacağım . Bil ki seni karından, çocuğundan ayıran o şerefsizlere, aynı acıyı yaşatacağım. Sana söz veriyorum abi minik Mahir'e babalık edeceğim yokluğunu hiç hissetmeyecek . Sen hiç bunları düşünme. Şimdi gitmem gerek ilk fırsatta tekrar geleceğim ." dedi genç adam. Güçlü olmalıydı. Çünkü ona kendinden başka kimse güç vermiyordu . O koca konakta tek başına kalmıştı . Köşeye sıkışmıştı . Abisini kaybettikten sonra hiç istemediği gerçeklerle töreyle , kan davasıyla karşı karşıya kalmıştı.
2 HAFTA ÖNCESİ * YANGIN/KAZA GECESİ * ( Flashback )
Namlunun ucu bir Eylüle geliyordu bir Mahire ikisi arasında gidip geliyordu. Mahir hiç tanımadığı gencecik bir kız için hiç düşünmeden hayatını tehlikeye atmıştı. İkisi de kendilerini uzaktan seyreden adamı fark etmemişti . Hayat onlara acımasız bir oyun oynamıştı . Bu gece ikisinden birinin elinden silah patlamasa bile yine ikisinden birine zarar gelecekti . Ve hayatta kalan kişi o gece ölmek için her gün dua edecekti . Silahtan çıkan mermi genç adamın omzunun biraz altına belki de kalbinin tam üstüne isabet etmişti . Silahın o korkunç sesi tüm geceyi inletti.
Mahir patlayan silahtan sonra elini yarasının üstüne getirdi ve kanayan yarasına elini bastırdı , çok şaşkındı çünkü şoktaydı . Bu nasıl olurdu peki ? Silah patladığında merminin ucu eylüle doğruydu .Sonra kafasını kaldırıp karşısındaki perişan , ona korkuyla bakan ve pişmanlık kokan kıza baktı. Muhtemelen o da bunun farkındaydı . o gece orda bulunan dört kişiden sadece biri gerçeği bilmiyordu . Mahiri vuran kişi ve mahir her şeyin farkında idi. Genç kız o anki korkuyla hiçbir şeyi düşünecek hali yoktu ki zaten ama kendisinin tetiğe basmadığından emindi. Peki Mirza o gerçekleri nereden görmüştü? Mirza onları bulduğunda abisinin ona sırtı dönüktü ve o sadece genç kızın suratını görebilmişti.
Mahir yavaşça dizlerinin üstüne çöktü bedeni onu daha fazla kaldırmıyordu. Mirzanın sesini duyuyordu hayal meyal ona doğru koşarak geliyordu .
"Ben be-ben yapmadım yemin ederim ben basmadım o tetiğe .."
"Biliyorum.." dedi zorlukla genç adam .
Eylül ise donmuş kalmıştı sadece bir gecede ne çok can gitmişti. İçinde bulunduğu bu durumdan nefret etti. Kendi yüzünden bir masum daha ölüyordu . Lanet etti . Yavaşça yere çöktü . Başını iki ellerinin arasına alarak mırıldanmaya başladı . " Hayır , hayır hayır hayırrrrrrrr............" Ne yaptığının farkında da değildi . Sadece bağırıyordu . Sesi yankılanıyordu. Oysaki hemen kalkıp yanındaki adamın yarasına bakması lazımdı ama o gücü bulamıyordu. Gözleri kararıyordu , ama ayağa kalkması gerekiyordu . Genç adam onun ölmesine nasıl izin vermemişse oda onun ölmesine izin vermeyecekti. Yerden destek alarak kalktı . Hemen Mahirin baş ucuna gidip yarasına bakmak için yanına eğildi . Çok kan vardı göremiyordu . Daha sonra etrafına bakındı kanı bastırmak için bir şey aradı ama yoktu sonra genç adamın cebinden bir bayana ait olabilecek fuları çıkarıp yarasına bastırmak istemişti ki güçlü kollar onu sarıp bir kenara fırlatmıştı .Mirzadan başkası değildi bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「 BERDEL」
Teen FictionKafasını yana doğru çevirip içeri kontrol ettikten sonra hızlıca karısını kolundan tutup dışardaki duvara yasladı sertçe genç adam . Bu hamleyi beklemeyen Eylülün canı acımıştı ama belli etmedi .Keşke acıyan sadece canı olsaydı . Hesap sormadığı...