~Mahalle~
.Yerde kanlı gömleği ile yatan babamı o serefsizi gördüğümde anlamıştım burayı derhal terk etmem gerektiğini.
~1 saat önce~
.Yine monoton hayatımda olduğu gibi bugünde okulun arkasında oturup herkesten uzak sigara içiyordum ki o bağırışı duyana kadar.Çok cırtlak ve ince sesinden de anladığım kadarıyla bu gelen Elifsuydu hiç durmadan bağırıyordu"Akın,Akın"
Bu kız hiç susmak nedir bilmezmiydi:
-Efendim Elifsu
Kulağıma fısıldadığı şeyden sonra cebimdeki bıçağın durup durmadığını yoklayarak eve koştum.Eve daha tam yaklaşmamıştım ki annemin acı bağırışını hayal ettim bu sefer bu adamı öldürecektim. İçeri girdiğimde annemin gözü mosmor dudağı patlamış yüzü kandan zor görünüyordu.Benim geldiğimi görünce adeta ne yapacağımı anlamış gibi"Akın sen karışma..!" Diye bağırdı "Ne demek karışma anne yeter artık!" demiştim ki arkadan o pis suratlıyı gördüm. "Seni öldüreceğim Ali Çoban !" diyip bıçağı tam kalbinin ortasına salladım. O pis gömleği kandan görünmez olana kadar bekledim annemin gözleri fal taşı gibi olmuştu "Sen,sen ne yaptın?Kaç hemen polis gelmeden!" şu anda hiçbir şey düşünemiyordum.Aceleyle çantamı alıp kaçmaya başladım.Dışarı çıktığımda Elifsu beni bekliyordu.Adeta olanları önceden anlamış gibi , yüzüne bakıp "hapishaneye girmek istemiyorum." diyip ağlamaya başladım.~Elif Su~
Akın karşımda dikilip ağladığında anlamıştım mevzunun kötü olduğunu ona bağırarak "Şimdi zırlamanın sırası değil hemen kaç kıyafetlerini getireceğim!" dediğimde kaçmaya başladı.İçeri Fatma teyzeye bakmaya gitmiştim.Yerde yatılı olan Akın'ın babasını görünce korkudan bağırarak dışarı çıktım. Ne kadar öldürdüğünü bilsem de o an korkmuştum ve tam o anda bir ses duyuldu polis siren sesi buraya geliyorlardı.Hemen Akın'ın odasına girip kıyafetlerini bir poşete koyup arka pencereden kaçmayı başarmıştım. Şimdi sıra kıyafetleri Akın'a ulaşmaktaydı.
~Akın~
Nereye gittiğimi bilmeden ara sokaklara giriyordum.Bir yandan ağlayıp bir yandan koşarak hiç koymadığım kadar hızlı koşarak kaçıyordum. Artık havada kararmaya başlamıştı.Gidecek yerim yoktu. En son dar bir sokağa girdim ve kenara oturup ağlamaya başladım.Yanımda bir ışık belirince korkuyla irkildim."Benden korkma evladım polisten kaçtığını anladım gel seni güvenli bir yere götüreyim." demişti kırk'lı yaşlarında beyaz saçlı siyah giyimli taksici dayı, o an korktuğum için arabaya binmiştim beni o kadar karışık yerlere götürüyordu ki korkmaya başlamıştım.En son hiçbir evin olmadığı sadece bir terkedilmiş fabrikanın olduğu bir çıkmaz sokağa geldik. Bir anda kapıları kitleyip üstüme uzanmaya çalıştı vuruyordum ama yorgunluktan sanki vurmuşum ona bir çocuğun vuruşu gibi geliyordu"Bırak beni adi pislik! " diye bağırsamda dinlemiyordu. Üstümü çıkarmaya çalışıyordu ve engel olamıyordum. En son "İmdat!"diye bağırmıştım. Ama fayda etmiyordu kimse yoktu. "Kimse yok mu imdat..!" demiştim ki fabrikanın içinden üç kişi çıktı iki erkek bir kızdı üstleri yırtılmış kötü durumdaydılar ve üçünün de elinde aynı işaret vardi"Yardım edin lütfen!" dediğimde bana doğru koştular ellerindeki demirlerle camı indirip taksiciyi dışarı çıkarıp dövmeye başladılar.Aşağı inip tam kaçacaktım ki arkamdan kız olan bileğimden yakaladı. "Korkma bizden sana yardım edeceğiz." dediğinde başka çaremin olmadığını bilerek tamam demiştim bana "Seni bizim mahalleye götüreceğiz orda kimse birşey yapamaz."dedi. Sizin mahalle nere diye sorduğumda "Bizim mahalle ağabey mahallesi biz ağabeyin çocuklarıyız..!"
Merhaba bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz.ilk olduğu için yazım hatalarım vb. olabilir hepinizden özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE
Mystery / Thrillerİhanetler yer gösterdiginde sığınacak tek bir yerimiz vardı o mahalle