Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneş ışıklarının gözlerini rahatsız etmesiyle homurdandı. Zorlukla kendini diğer tarafa çevirirken açılan bilinciyle şiddetli bir baş ağrısı hissetmeye başlamıştı.
Daha fazla uyayamayacağını anladığındaysa sinirle yatakta doğruldu. Dün alkolü abartmış olmalıydı. Neler olduğunu hatırlamak amacıyla dünü düşünmeye başladı.
Mina'yla buluşmasından hemen sonra eve gelmiş ve dolapta hangi içkiyi bulduysa kapıp arka bahçeye çıkmıştı. Gerisi?
Odasına nasıl geldiği hakkında bir fikri yoktu. Düşünmeyi kesip ayaklandı. Adımları mutfağı bulduğunda ecza dolabından bir ağrı kesici alıp içti.
Arka bahçenin ne halde olduğunu merak ediyordu. Dışarı çıkıp o tarafa doğru ilerlediğinde herhangi bir dağınıklık olmadığını görünce şaşırdı.
Kesinlikle çok içmişti,bu yüzden etrafın şişelerle dolu olmasını bekliyordu. Ortalıkta bir tek telefonunu gördüğünde onu eline aldı.
Birçok bildirim gelmişti hepsi işiyle alakalıydı. Mailler, mesajlar... Bugün pazardı ve iş ile alakalı herhangi bir şey görmek istemiyordu. Mesajların arasından Jennie ismini görmesiyle duraksadı.
Kaşlarını çatıp onunla konuşup konuşmadığını hatırlamaya çalıştı ama aklına bir şey gelmiyordu. Sohbetin üzerine tıkladığındaysa kısa bir mesajlaşma olduğunu ve kendisinin Jennie'ye konum gönderdiğini gördü.
Gözleri anında fal taşı gibi açılırken etrafın nasıl toplu olabildiğini ve odasına nasıl çıktığını anlamıştı.
Avuç içini alnına vurdu.
"Salak Jimin, ne diye konum atıyorsun kıza?!"
Gece herhangi bir rezillik sergilememiş olmak için dua etti.
Tekrar içeri girerken yerde parıldayan bir nesne fark ettiğinde eğilip eline aldı. Bu Chanel'in kolyesiydi. Aynısından kendisinde de olduğundan benimdir diye düşünürken bir eli boynuna gitmişti.
Kendi kolyesinin zaten boynunda olduğunu anladığında bunun Jennie'nin olabileceğini düşünmüştü.
Pazar günüydü ve spor yapmak televizyon izlemek gibi seçenekleri varken bunlardan vazgeçip Jennie ile buluşmak istedi. Eğer dün bir şey yapmışsa özür dileyecek ve kolyesini de geri verecekti.
Rehberden adını bulduğunda bir anlığına tereddüt etti. Yanlış anlar mıydı? Güzel bir kahvaltıdan bir zarar gelmeyeceğini düşündü.
Arama tuşuna basıp telefonu kulağına götürdü.
Birkaç çalıştan sonra kadının ince sesi kulaklarına dolduğunda gülümsedi.
