ÜÇ AY ÖNCE
Jungkook dudaklarına kapanan dudaklarla gözlerini irice açtı. Hiç tanımadığı bir adam onu öpüyordu hemde dudaklarından. Tamam onun bir erkek olması değildi mesele. Karşısındaki küçük beden onu dikkat çekmeden çıkaracağını söylemişti ve Jungkook'un da yapması gereken ona ayak uydurmaktı ama kendisini bir anda ona karşılık verirken bulmayı inanın o da beklemiyordu. Jimin dünyaca ünlü şarkıcı Jeon Jungkook ile öpüşüyordu ve bunu sırf onu kurtarmak için yapıyor olması birazcık gururunu incitmişti doğrusu ama buna çok takılmaması gerekiyordu çünkü ona bir söz vermişti önemli olan buydu. Dudaklarına karşılık veren dudaklar ise onunda beklemediği bir şeydi bu yüzden adımları tökezledi ve düşecek gibi oldu, ince beline dolanan kemikli eller ise dengesini yeniden bulmasına yardımcı olmuş ve onu köşedeki duvara ittirerek öpmeye devam etmişti.
Kameralar ve kalabalık grup kapıdan çıkıp tutkuyla birbirini öpen çifte ilgilerini kısa bir süre içerisinde kaybetmişti çünkü aldıkları telefona göre üç gündür Paris'te konser veren ünlü şarkıcı Jeon Jungkook Paris'in en iyi gece kulüplerinden birisinde bir kadın ile görülmüştü ve bu haber büyük bir ses getirebilirdi. Kalabalığın diğer kısmı ise Jungkook'un hayranlarından oluşuyordu ve bu fırsatı kimse kaçırmak istememişti. Jungkook ve Jimin birbirlerini öperek oldukça uzaklaştıran sonra Jimin nefes almak için geri çekilen ilk kişi oldu. Kollarını sert göğüse koymuştu ve nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu ama ona alkolünde etkisiyle oldukça ateşli bakan gözler buna engel olmak istiyor gibiydi. Kızaran yanaklarının karanlıkta belli olmayacağını umarak başını hala barın çıkışında bekleyen kalabalığa çevirdi. Zor olan kısmı atlatmışlardı ama hala tam olarak kurtulmuş sayılmazlardı. Nihayet cesaretini toplayıp hala belini saran ve bulunduğu yerden bir adım uzağa gitmeyen Jungkook'a döndü. Her şeyi beklerdi Jimin ama karşısındaki adamın tekrar dudaklarına kapanmasını beklememişti. Bubkısa bir öpücük olmuştu ama bir nevi teşekkür gibiydi yani Jimin'e öyle gelmişti. Boğazını temizleyerek bir adım geri çekildi ve konuşmak için öpüşmekten şişmiş dudaklarını araladı.
"Ş-şey sanırım kalabalıktan oldukça uzaklaştık size bir taksi çağıralım ve kaldığınız yere sizi götürsün. Olur mu?"
"B-ben teşekkür ederim çok ama bir sorun var.."
"Nedir ?"
"Şeyy.. Ben otelimin adını unuttum sanırım."
Jimin ayakta bir yerden destek almadığı için sallanan bedene bakarak derin bir iç çekti çünkü onu böylece ortada bırakamazdı. Evet başka biri olsa onu belki de bırakmayı düşünebilirdi ama Tanrı aşkına o Jeon Jungkook'tu ve ultra yakışıklıydı bu yüzden Jimin karşısındaki adamın kolunun altına girdi ve en yakın taksi durağına kadar zorlukla da olsa kendisinden oldukça ağır olan bedeni sürüklemeye başladı. Bulduğu ilk taksiye işaret edip sarhoş bedeni arabanın arkasına binbir güçlükle yatırıp kendiside arkaya bindi ve Jungkook'un kafasını kucağına aldı. Oldukça terlemiş gözüküyordu bu yüzden şoföre adresi söyledikten sonra yavaşça uykuya dalmış bedenin şapkasını kafasından çıkarıp saçlarını geriye attı ve alnının terini sildi. Hala yaşadıklarına inanamıyordu çünkü kim olsa bu duruma şaşırırdı. Kucağında savunmasızca yatan beden ünlü bir şarkıcıydı ve Jimin onun şarkılarına bayılıyordu ve fırsat buldukça onu dinliyordu. Kucağındaki bedenin saçlarıyla oynamaya devam etti ve taksi evinin önüne geldiğinde parayı ödeyip uyuyan bedeni arabadan çıkarmak için bir mücadeleye daha girdi. Asansöre kadar ulaşabildiklerinde derin bir nefes aldı Jimin ve kolunun altına girdiği bedenle yavaş yavaş evinin kapısını açarak içeriye girdi.
GÜNÜMÜZ
Jungkook onları çeken bütün kameraların arasından Jimin'in elini tutarak geçti ve arabasına ulaştı. Kapısı anında açılmıştı ve beklemeden elini bıraktığı Jimin'i belinden tutarak önüne çekti. Jimin hiç sesini çıkarmadan onun hareketlerine uyuyordu ve arabaya binmek için harekete geçti bu sırada Jungkook minik beden başını vurmasın diye elini arabayla Jimin arasına koymuştu. Kameralar hala onları çekiyordu ve muhabirler ardı arkası kesilmeyen sorular sorarak haber niteliği taşıyan cevaplar arıyordu ama Jungkook soruların hiçbirine cevap vermeden hızla Jimin'in yanına bindi ve kapısı arkasından kapandı. Jungkook yan dönerek ilgisini direk Jimin'e vermişti ama onu ağlarken görmeyi beklemiyordu. Aslında kendisini şimdiye kadar tutabildiğine bile şaşırıyordu Jimin çünkü günlerdir korkunç anlar yaşıyordu ve sanırım sırf onu tanıyor diye herkes tarafından bilinen birisinin başını büyük bir belaya sokmuştu ve alacağı tepkiden çekiniyordu. Jungkook tereddütle elini diğerinin dizinde duran minik elin üzerine koydu ama beklediği gibi bir tepki almamıştı Jimin'den çünkü açıkcası elini çekmesini bekliyordu ama hiç hareket etmemişti. Araba hızla Jungkook'un evine doğru ilerlerken Jimin başını yanındaki bedenin omzuna koydu ve gözlerini kapatarak bütün bu olanların üstesinden nasıl geleceğini ve hafızasını nasıl kazanacağını düşünmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amnesiac- Jikook
FanfictionSeul havalimanında kim olduğunu bile hatırlamayan ayrıca sosyofobisi olan güzeller güzeli Park Jimin ve onu o havalimanından en dikkat çekici yolla çıkararak kariyerinde büyük bir skandala neden olan ünlü şarkıcı Jeon Jungkook...