otobüsteki aşkım

52 0 0
                                    

Kendimi tanıtmakla başlayayım. Çok umursamaz olduğum kesin, aslında umursamaz diğilim ama dışardan öyle gözüküyomuşum.! Neyse içerden herşeyi takan bi tipim. görsel olarakta; kumral, kahverengi gözlü, uzun dalgalı saçlara sahibim ve etrafımdakilere göre orta boyluyum. Şimdi ise gerçek hayattan bahsediyim galiba okula gitmek kadar kötü bişey yoktu ,ama hayatın gerçekleri. Kendimi hiçbişey için zorunda bulmuyorum ama yapmam gerekenler listesinde. Sabah kalkmak zulüm, bize yapılan bi işkence. Şu okulları öğlen yapsanız diye yakınarak kalktım ve annemin sesiyle irkildim "kalkmayı düşünüyo musun TUĞÇE" ben ise "EVET ANNE" demekle kalıyorum çünki annemin tersi çok kötü biliyorum. Tabi kalktıktan sonra kıyafet seçimi var. havalar soğuk olduğu için kat kat giyinmek zorundayım. "bu benim yararıma" üzerime salaş siyah kazak, altıma siyah pantolon giyindim. Pek fazla renkli giyinmeyi seven bi insan değilim ama takılarımda renkli tercih ederim. Sıra makyaj da fazla makyaj yapmam rumel, ruj yeterli fazlada sivilcelerim yok. Stres yapınca çıkıyo lanet olası sivilceler. Neyse yakınmayı bırakıp okula gitmem lazım yoksa geç kalcam. Anneme "ben çıkıyorum anneeğğğgg" dedikten sonra kabanımı, ayakkabımı giyindim. Gitmem için bide otobüs beklemem lazım. Bu sogukta ağağağağa tabikide ağlamıyorum bi 5 dk bekledikten sonra geliyo. Tıka basa dolu yine. Mücadele başlıyoo. Tabikide ayaktayım. Yaşlı teyzeler kalkıpta bana yer vercek değil. Sabah sabah ne işin var teyze senin burda. Neyse yaklaştım zaten. Geleceğim yere az kalmıştı.Galiba bi oğlanın üstüne düştüm. Hemde benim yaşımda, hemde yakışıklı, hemde kibar. Allah'ım çocuk şaşkın bana bakarken göz göze geldim. Ayy aşkım, noluyo lan ben şimdiden sahiplenmeye başladım. Ama kesin sahibi vardır "napıyon be" dedi sonra"görmüyon heralde teyzelerden tutuncak yer yok" dedim Allah'ım o ses ne öle aşık oldum galiba. Hafif açık kumral saçlarını yana yatırarak bana cevap veriyoo. Aynı göz rengi tonuyla bana bakı! Yalnız ben bu cümleyi kurduktan sonra bütün yaşlı teyzeler amcalar düşmanca bana baktı "tamam pardon o zaman" dedi. Bu kadar yakışıklı bi çocuğun otobüste ne işi var. Bende salak gibi "tamam" dedim cümle kuramıyorum. Bitti gitti o yakışıklı çocuk indim otobüsten. Hayallerim neriye gittin. Arkadaşım Beyza beni okulun kapısında karşıladı. "dur knk dur otobüsteki çocuğun şokunu hala atlatamadım, sarılma sakın "Beyza'nın tepkisi "noldu gerizekalı yine kime vuruldun yine hangi otobüs maceran" dedi Beyza hanım soğuktan kızaran yanağımla. "İçeri girelim anlatırım" yine kıyafet kontrolü var ve yine eksi yicem. Hoca bana düşmanca gözleriyle baktı ve yine eksiyi bastı sanki mutlu oldu. Mal yaa sanki çok da tınımda. Benim o mavi tişört, siyah siviti giycemi mi zannediyon. İçeriye girdim ve Beyza'ya aşkıma olanları anlattım "bi olan gördüm knk hem taş, centilmen benim istediğim tipte bi olan aşık oldum galiba" o masumca ve irice gözüyle sadece "deli kız" dedi. Allah'ım ya bide bana rahat derler "bişey demicenmi knk" bu Beyza tabi "sustu" Beyza'dan cevap yok Allah'ım hiç mi merak etmiyon. Derse yine o gıcık fizik hocası girdi. Nerdeyse en gıcık olduğum hocalardan biriydi. Okulun başından beri bana kafayı takmıştı. Derse girdimizde otobüsteki aşkımı Beyza'ya anlatıyodum. O kadının dersini dinlemek istemiyodum. Konuşuyorum diye bana ters bir bakış attı ve dışarıya çıkarttı tabi onu takmadığım için daha çok sinirlenip

"yürü Suat hocanın yanına gidiyoruz"

dedi eyvah! Suat hoca öğrencilerin korkulu rüyası, çekilmezi tek kelimeyle bittim ben. Odasına doğru yürürken istemsizce kalbim yerinden fırlicaktı. Odasına yaklaştık ve girdik. Allah'ım bu ne nerdeyim ben? Cennette falan mı, gül bahçesine mi geldim. Karşımda otobüsteki aşkımı görünce dilim tutuldu, konuşamadım ve yavaş adımlarla biyandan gözüm otobüsteki aşkımdayken Suat hocanın masasına yürüdüm ikimizide bi güzel haşladı "

"siz soytarımısınızda hocalara karşı geliyosunuz saygısızlar"

gibi kelimeler ama benim için o hakaretler önemli değil o çocukla aynı hatayı işleyip aynı saatte buraya düşmemiz oda galiba biyolojiciye kafa tutmuş oda gıcık bi hocaydı ama beni severdi. İkimizide aynı anda odasından attı ben şimdi bu çocukla aynı koridorda mı yüricem çok heycanlııı.

"Meraba sen otobüste üstüme düşen

kızsın"

deyince utancımdan öldüm. Dur Tuğçe konuşman lazım "aynen öyle" diyerek sustum ya dilimi yuttum galiba yine cümle kuramıyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonsuz aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin