10|ex

817 98 11
                                    

Dün basın toplantısında haberi verdikten sonra birçok gazete ve haber kanallarında evlilik konuşulmuştu şimdi de o haberlerden birisini izliyordum.

"Şöhretli bir düğün bekleniyor oysaki bilmiyorlar ki düğün olmayacak." Benimle beraber televizyona bakan Taehyung'u fark etmemle televizyonu kapattım.

"Aniden gelmesen olmaz mı?"

"Böyle daha eğlenceli."

"Her neyse işim var şuan git artık."

"Daha yeni gelmiştim ve güzel haberlerim vardı."

"Neymiş?"

"Şu ortak projemiz kabul oldu 1 ay içinde hazırlıklara başlayacaklar."

"Bekliyordum zaten."

"Bunu kutlamak ister misin?"

"İş saatlerindeyiz yani olmaz ayrıca yarın nikâh var."

"Pekala söylemedim say ben gidiyorum o zaman."

"Zahmet olmazsa." diyip gülümsediğimde odadan çıktı.

Aslında yapacak bir işim yoktu fakat yalnız kalmak benim için her zaman en iyisi olmuştu.

Kapım çalındığında Sekreter Choi göründü.

"Jisoo Hanım Jinyoung Bey sizinle görüşmek istiyor."

"Tamam gelsin." dedim merakla ardından Jinyoung içeriye elinde bir çiçekle girdi.

"Hoşgeldin Jinyoung."

"Hoşbulduk Jisoo,bunlar senin için." diyip çiçekleri bana uzattığında teşekkür edip aldım fakat meraklı bakışlarım'ı anlamış olacak ki yeniden konuştu.

"Evliliğini tebrik ederim,açıkçası hiç beklemiyordum."

"Ah sağol Jinyoung biliyorsun özel hayatımı pek yansıtmıyorum şaşırman doğal."

"Arkadaşız sanıyordum."

"Öyleyiz tabii."

"Ama bir davetiye bile almadım?"

"Aile arasında ufak bir düğün olacak."

"Pekala öyle olsun."

"Bir şey içer misin?"

"Sadece tebrik etmek için geldim,umarım mutlu olursun Jisoo."

"Tekrar teşekkürler Jinyoung." diyip gülümsediğimde odadan çıkmıştı.

Odadan çıktığında yüzümde ki gülümseme anında silindi,aptal değildim Jinyoung'un bana olan hislerinden haberdardım buraya da son kez yoklamak için geldiğini anlamıştım.

Yeniden kendi yalnızlığımla baş başa kaldığımda dinlendirici bir müzik açıp koltuğuma daha da yayılıp dışarıdayı izledim.

İnsanlar ordan oraya koşuşturuyordu,bir arkadaş grubu gülerek ilerlerken arkasından gelen kadın telefonda birisiyle kavga ediyor gibi görünüyordu gözümü diğer tarafa tuttuğumda şarkı söyleyip dans eden bir grup etrafında da birçok insan vardı yanlarından gelen küçük çocuk da onlara katılmak istediğinde annesi kolundan tuttu ve küçük çocuğu geri çekti.

Herkesin kendi hayatı,kendi seçimleri vardı peki ya benim o küçük çocuktan farkım var mıydı?

Ailesi tarafından kontrol edilen,istediği hiçbir şeyi izin verilmeden yapamayan birisiydim ben de.

Kendi kendime mırıldanmaya başladım.
"Sadece 1 sene daha dayan Jisoo."

Arkaya yaslamış olduğum kafamı kaldırdım ve ayağa kalktım çıkış saati gelmişti.

Şirketten çıkarken birçok gözün üstümde olduğunu bilmek egomu okşamıştı,arabaya geçtim ve eve gideceğimizi söyledim.

Hızlı bir şekilde eve geldiğimde kendimi hemen duşa attım.

Sıcak su soğuk bedenime değdiğinde rahatlamıştım,kısa ama bir o kadar da rahatlatıcı duştan çıktıktan sonra siyah saten pijama takımımı giymeye karar vermişken kapım çaldı.

Hiç aldırış etmeden aşağı indim ve kapıyı açtığımda Taehyung karşımdaydı.

"Sen evde hep böyle mi gezersin?" dediğinde geçenki olayı hatırladım.

"Artık gezemeyeceğim sanırım."

"İstersen gez benim için hava hoş." onun gülerek söylediği şeyle omzuna sert bir yumruk attım.

"Peki,bir şey demedim."

"Neden gelmiştin?"

"Babam ve senin baban evlilik hediyesi olarak bir ev almışlar bakmak ister misin?"

"Tamam bakalım sen içerde bekle ben giyinip geliyorum." Kapıyı kapattığımda o içeri geçti ben de odama.

Kot pantolonumun üstüne kırmızı tişörtümü giydim ıslak saçlarımı da ördüm ve odadan çıktım.

"Hadi gidelim." dediğimde beraber evden çıktık.

Onun arabasına bindik ve ilerlemeye başladık şuanki evimden daha uzak olduğu belliydi sonunda bir sokağa girdiğimizde araba durmuştu.

"İşte burası." baktığı yere baktığımda şuan oturduğum evin 2 katı büyüklüğünde bir evle karşılaştım.

Krem rengi duvarları olan ev neredeyse camlarla kaplıydı.

"Geçelim mi?" dediğinde başımla onayladım ve onu takip ettim dış kapısını açtığında karşıma büyük bir bahçe çıktı burası peyzajı seven Taehyung için harika bir alandı.

Bahçenin tam ortasında 2 büyük ağacın arasında masa vardı biraz daha ilerisinde de bir yüzme havuzu bulunuyordu.

Bahçeye bakmayı kesip beraber eve girdik.

Girişin hemen yanında büyük bir dolap vardı sola döndüğümüzde ise beyazlar içinde geniş bir mutfak vardı mutfak ile salonu ayıran şey ise kısa bir duvar ve salona inen 4 ya da 5 merdivendi.

Salonda aynı mutfak gibi beyazlar içindeydi ama birkaç mor eşya ile süslenmişti,büyük camlardan giren akşam güneşi odaya canlılık katıyordu.

"Yukarı bakmak ister misin?"

"Olur."

Yukarı çıktığımda alt kattan daha farklı olarak odalar vardı.

"Bu katta toplam 4 oda var bir de banyo ama her odanın kendine ait banyosu var zaten istediğin odayı kalanları da misafir odası ya da giyinme odası yaparız."

Odalara hiç girmeden direkt 2. kapıyı açtım.
"Bakmama gerek yok burası olabilir."

"Peki nasıl istersen ben de hemen yan odayı seçiyorum o zaman." Başımla onu onayladım ve odaya bir göz attım.

Oldukça genişti ve beni asıl sevindiren manzarası olmuştu.

Bu evin denize baktığını yeni görmüştüm odadan deniz manzarası kusursuz bir şekilde görünüyordu ve bir de balkonu vardı.

Odaya bakmayı bıraktıktan sonra diğer odalara da bir göz attım neredeyse birbirinin aynısı odalardı.

"Bittiyse gidelim mi?"

"Sana da garip gelmiyor mu?" diye sordu soruma karşılık vermeden.

"Ne?"

"Yarın burası resmen bizim evimiz olacak ama hiç öyle hissetmiyorum."

"İstediğin zaman kendi evine gidebilirsin,seni tutan yok."

"Haklısın sonuçta gerçekten evlenmiyoruz." dedi ve gözlerime baktı bunu her zaman söylerdim ama neden o söyleyince kalbim acımıştı?

•••

Jisoo yapma yanarız

ex | vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin