🌼 Bölüm 14🌼

247 31 130
                                    

Miriba ben minik yazarınız... Neden mi bu kadar uzun sürdü? Okul işte... Neyse

~Dream anlatsın~

Blue'ya sinir olmuşken birden kapı açıldı. Zamanlama harika. İlk Dust'ı gördüm ardından Error. En sonda benim minik pofuduk Cross'um girdi. Masallardaki prensesler gibi hissediyordum ki İnk bu keyfimi bozdu. Beni sürükleyerek kapıdan çıkardı ve bir yere saklandık.

Dream: Sağol İnk ayaklarım yoktu.

İnk: Ehe çok komiksin. Şimdi onlar savaşırken biz burada beklemeyiz her halde?

Blue: O ahtapotu öldüreceğim! Anime açmadı! Üstelik kandırdı!

İnk: Gücümüz yerinde mi?

Dream: Şahsen evet.

Blue: ANİME AÇMADI!

İnk: Tamamdır. Koşun!

Oklarımı ve yayımı alıp koştum. Ona ne kadar zarar vermek istemesem de mecburen atmak zorundayım. Nightmare'ın zar zor ayakta durmaya çalışması içimi yakıyordu. Neden bu karmaşaya gerek duyuyordu. Bilmiyorum fakat onun bu kötülük sevdası beni yoruyordu. Oklarım bir bir gidiyordu. Herkes elinden geldiği gibi ona karşı çıkıyordu. İnk fırçası ile, Error ipleri ile, Cross yeni bilenmiş bıçağı ile, Blue ve Dust ise sivri kemikler ile saldırırken bir ses duyuldu.

X öcüsü: NİGHTMARE!

Bu ses neden tanıdık geldi? Kimdi bu? Ses git gide yaklaştı. Nightmare bizi tutup bir kenara savurdu. Belli ki bizimle uğraşmak istemiyordu. Sese odaklanmıştı.

X öcüsü: Hey Nighty!

Nightmare gözlerini iri iri açtı. Karşısında çok eskiden tanıdığı bir yüz vardı. Eskiden çok sevdiği...

Bill: Yine mi kötülük yapıyorsun? Hah! Dediklerimi bu kadar mı takmadın huh?

Nightmare: Sen...Sen ne arıyorsun burada!?

Bill: Seni özledim! Dermişim... Yaptığın pisliği temizlemeye geldim. Her zamanki gibi.

Nightmare: Ne ima etmeye uğraşıyorsun!? Defol git buradan!

Bill: Ya gitmezsem?

Nightmare: Seni... seni mahvederim.

Bill: Hadi ya? Bu her dediğin zaman işin sonunda çaresiz bir bebek gibi ağlamaya başlamana ne demeli?

Nightmare aşırı sinirlenmiş bir şekilde Bill'e hücum etti. Kıyasıya bir karşılaşma başlamıştı. Ne yapmamız gerekiyordu!? Bill'e yardım etmeli miydik?

Bill: İNK HERKESİ TOPLA VE GİDİN BURADAN!

İnk kendini toplayıp hepimizi kaldırdı. Hızlıca oradan uzaklaştık. Arkada gürültüler kopuyordu. Git gide sesler uzaklaştı.

Dust: Çocukların yanına gitmeliyiz!

İnk: Haklısın. Sizin eve o zaman.

Hızlıca Blue ve Dust'un evine ışınlandık. Dust kapıyı açtı. Ev sessizdi. Derken Sprinkle odasının kapısından bize doğru baktı. Bizim olduğumuzu görünce sevinçten havalara uçtu. Gözüm Palette'i arıyordu. Derken Palette yanında başka biri ile çıktı. Bu kişi...Night...

Palette: Anne!

Dream: Canım!

Sıkı sıkı sarılırken gözüm hâlâ Night'da takılıydı. Etrafına bakınıyor. Herkesin birbirine sarılmasını izliyordu. Üzülmüştüm. Herkes anne ve babasına sarılırken...onun anne ve babası birbiri ile savaş içinde.

Palette: Bill geldi değil mi!? Onu biz çağırdık!

Dream: Aferin sana Palette. Çok zekisin.

Palette: Biliyorum!

Dream: Night... Bu akşam bizimle kal.

Night: Hm... Annem?

Dream: Şey...o...

Night: Anladım. Peki... Başka çarem yok.

Bu kadar olgun bir tavırla karşılamasını beklemiyordum. Sonuç olarak iyi...

Herkesin dinlenmeye ihtiyacı vardı. Cross ve ben de, Palette ile Night'ı alıp evimize gittik.
Palette Night'ı hemen adapte ediyordu. Ona tüm evi gösterdi. Sonra da beraber oyun oynamaya başladılar. Cross ve ben de kanepeye uzandık.

Cross: Ne gündü ama...

Dream: Uh..evet.

Cross: Bir daha bensiz bir yere gidemezsin.

Dream: Hadi ama...

Cross: Hem Palette'de çok korktu!

Dream: Benim suçum mu?

Cross: Uhh... değil...

Yanağına minik bir öpücük verdim.

Dream: Bir dahakine düşün de karar ver şapşal.

Kafasını kucağıma koyarak bir kedi gibi uyumaya başladı. Heh... Hiç gelmiyor eleştiriye... Ben de olduğum yerde uyuya kaldım.

Ehehe bitti⭐
Şu dersler yüzünden çoğu hobimden eksik kalıyorum...
Neyseh
Bol yorum 🍋🌕🐤🍋🐣🌕🐤🍋🐣🌕🐤🍋🐣
Bol oy 💛🍋💛🐤⭐🐣🌕🐤🍋🐣🌕☀️⚡🌻
Sizi sevirem 💛🍋🌕☀️⭐⚡🎗️☀️⭐⚡🌻💛

🌼~Berceste~🌼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin