𝙸𝚖𝚙𝚕𝚘𝚛𝚎

𝘐𝘮𝘱𝘭𝘰𝘳𝘦

Tekrar edeyim görünüşleri tamamen aynı.

Bazı kelimeleri çok tekrar etmiş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim ya da smutu iyi yazamamış olabilirim çünkü bazı yerler önceden planladığım gibi olmadı. Bu yüzden kusura bakmayın.

Yine de umarım beğenirsiniz

İyi okumalar 💜

°°°

Hava olduğundan biraz daha soğuktu bugün. Bütün öğrenciler sınıflarına koşar adım giriyor ve teneffüse bile sayılı şekilde çıkıyorlardı. Tabii onların belli bir isteği ya da zorunluluğu yoktu bahçeye çıkmak için ya da bu soğuk havaya. Hepsi temiz bir hava almak için çıkıyor zil çalmadan da içeri giriyordu. Hepsi keyfi dışarı çıkarken Jeongguk istemeye istemeye çıkıyordu dışarı.

Çıkmak istemese de sigara içmek istiyordu ve bunu da içeride bir yerlerde yapamazdı. Sinirle siyah deri ceketini üzerine geçirip dolaplarının bulunduğu köşeye gitti. Sigarasını dolabının köşesine bırakırdı çünkü arama olduğunda sorumlu tutulmak istemezdi. Mükemmel okulları sigarayı üzerinde yakalamadığı sürece sorun etmiyordu. Bu ne kadar mantıksız olsa da böyleydi. Jeongguk da bundan memnundu zaten.
Sigarasını deri ceketinin cebine koyup koridora çıktı. Sınıfları giriş katında olduğu için hiç zorlanmadan dışarı çıkacaktı ama durup aynadan kendine baktı.

Okul gömleğinin altına hiçbir zaman okul pantolonu giymezdi. Onun yerine baldırlarını saran siyah bir kot giyerdi. Herkes onun fiziğine hayran hayran bakardı. Çıkık kalçası da ayrı bir olaydı kızlar için çünkü kıskançlıktan ölürlerdi. İnce beli, kalçaları ve bacakları herkesin ağzının sulanmasını sağlıyordu. Jeongguk bunun farkında olsa bile kimseyi umursamıyordu. Hiçbiri onun tarzına ya da tipine uygun değildi. Onun tek bir tipi vardı. Kim Taehyung.

Tek onun değil okulda ki çoğu kişinin de tipiydi hatta istediği. Bu yüzden de Jeongguk vazgeçmişti ondan. Bu kadar kişi arasında asla onu elde edemeyeceğini düşünüyordu ya da onun erkeklere ilgi duymadığını.

Gözlerini kendi bedeninden çekip dışarı çıktı. Okulun arkasında ayrılan kısma geçti. Hep orada sigara içerdi. Köşe kısımda oturan Taehyung'u görmesiyle kaşlarını çattı. Onun burada oturup kahve içtiğini biliyordu ama daha önce hiç denk gelmemişlerdi. Gözleri onu ister istemez süzmüştü. Üzerine giydiği siyah gömleği her zamanki giyiminin aksineydi çünkü dar giyinmişti bu gün. Altına giydiği siyah pantolonu ve Gucci kemeriyle ufak bir sanat müzesiydi. Koluna taktığı kalın, kaliteli saati, mükemmel parmaklarına yerleştirdiği yüzükleri. Her şeyiyle harikaydı o, her ayrıntısı, her hareketiyle. Saçlarını söylemiyordu bile. Yeni boyadığı saçları ona daha erkeksi bir hava katmıştı. Özellikle de biraz yandan ayırmış olması mükemmel yüzüyle birleşince öldürücü bir görüntü oluyordu.

Derin bir iç çekip gözlerini ondan çekti, banka oturdu ve cebinden sigarasını çıkardı. Çakmağı da alıp yakacaktı ama çakmağının gazı az kaldığı için yanmıyordu. Ağzından küçük bir küfür kaçtı. Sinirle çakmağı yere fırlatıp öğretmenine döndü. Taehyung büyük bir ciddiyetle karşısında ki çocuğa bakıyordu.

Dudaklarının arasında duran sigaraya çok sinirliydi çünkü onun ne kadar zehirli olduğunu biliyordu. Jeongguk yerinden kalkıp onu izleyen öğretmeninin yanına gitti. " Çakmağınız var mı ? " Taehyung gözlerini onunkilerden ayırmadan baktı ve kafasını sağa sola salladı. " Yok Jeon. " Jeongguk hiç tepki vermeden arkasını döndü, gidip bir arkadaşından ödünç çakmak alabilirdi. Hemen ileride oturan birine sordu ve alıp sigarasını yaktı. İçine derin bir nefes çekip dumanı bıraktı.