Aylardan ocak, günlerden ise pazartesiydi (iyi yada kötü geçen hafta sonun bitiğini belirten gündü. ) izmir okula gitmişti ama nedense bir türlü lise ortamına alışamamıştı. Bi an önce okulun bitmesini istiyordu, ve aklından o sırada annenesinin izmirde olan güzel yazlığnı hayal edip bahçesindeki mis gibi kokan mor salkım ağacını düşünüyordu tabi bu hayali zilin çalmasıyla sona ermişti ve sonunda okulu bitmişti izmir büyük bir sevinçle okul bahçesinden çıktığı gibi bir şimşek kadar hızla servise bindi servisteki Mustafa abi de şaşırmıştı ama İzmire hiç bir şey demedi çünkü izmirin onu tersliyceni biliyordu. Aslında kaba bir kız değildi fakat genelde pazartesi günleri ayrı bir siniri oluyordu. İzmirin günleri ödev di dersti olarak geçiyordu. Ha Bi de ergen olduklarını düşündüğü arkadaşlarıyla, yine bir gün annesi babası ve o hep gıcık olduğu kardeşi denizle çok fazla sosyal medyaya ilgilendiğini ve doğayı hiç sevmediği için ruh hastası olarak bakıyordu ona, ve annesine izmir şöyle dedi
- anne artık yaz gelsede annenemin yanına gidebilsem (izmir)
- kızım yaza daha çok Bi o gün gelsin(nilüfer)
-off anne bu yaz gidersiniz demi yine son dakika beni satmazsınız umarım (izmir)
- kızım benim ve babanın işleri çok yoğun olduğu için gidemiyoruz (Nilüfer)
- siz beni gönderin o zaman (İzmir)
-tamam kızım tamam göndeririz (nilüfer)
İzmir odasına çıktı ve yarın ki okul için çantasını hazırlamaya başladı tam o sırada büyük bir çığlık koptu ve sorunlu kardeşi deniz aklı sıra İzmiri korkutmaya çalışıyordu .
İzmir ise bu napıyo der gibi bakış attı ve denizin hiç hevesi kalmadı ve odanın kapısını çok hızlı Bi şekilde kapattı.-Sanırım sinirlendiğim göstermek istedi(izmir)
İzmir o sırada aşağı indi ve annesigile iyi geceler dedi ve uyudu ve günler böyle geçip gitmişti.