NANO CASUS İnsanlığın Ölümcül Savaşı

Bölüm 2

- Sonunda karşılaştık ghost spy yoksa sizin dilinizde hayalet casusmu. Beni engelleyen demek sendin sana kızmadım aslında çünkü beni ne yaparsan yap engelleyemeyeceksin bende biraz gecikmiş oldum sadece.

Erol elini açıp kapatıyordu sinirliydi. İnsan ve robot karışımı bir sesle.

- Kendini yenilmez sanma yıkılışın çok yakın.

- Umarım dediğin gibi olur.

Erol iyice sinirlenmişti. Biranda Helikopter sesleri gelmeye başladı x görüşle dışarıya baktı onu kapana kıstırmışlardı. Erol son olarak birşey söyledi.

- Kadere inanır mısın?

- Hem de nasıl hatta senin kaderinde ölüm saati yaklaşmış olabilir.

- Sana çok sevindirici bir haber vereceğim, geçenlerde çok güzel bir güç kazandım ne mi, artık kaderi ben yazıyorum.

- 6 AY ÖNCE -

Ben size demiştim insanlar inanmak istemedikleri veya gereksiz nedenlerden dolayı sevdiklerini yalnız bırakmak zorunda kalırlar bu kalbe giden yolu kapatır ne şefkat geçer, ne sevgi hayat her insana aynı davranmaz acımasızdır soğuk ayaz rüzgarıyla gelen bela denizi gün bitimine doğru geri çekilir bu hergün böyledir. İnsanın sıcak kalbi ayaz rüzgarıyla üşür akşama doğru biraz ısınır ama kalp bir daha eskisi gibi olmaz. İntikam ateşiyle kalplerini ısıtmak isteyenler hep kalplerini yakmıştır. Buna örnek verebileceğim bir kişi vardı o da Erol'du.

Yiğit:

- Erol hala nereye gideceğimizi söylemedin, bizi nereye götürüyorsun.

- ...

Erol konuşmuyordu. Martin, Yiğit'in omzuna elini koydu ve...

- Onun biraz yalnız kalması gerekiyor geçirdiği olaylar normal birşey değil.

Martin, Yiğit'le konuşurken Erol konuştu.

- Amerika'nın sınırına girdik burdan sonra dikkatli olun.

Şehire doğru indiler şehire giremezlerdi üstleri silahlarla doluydu. Erol konuştu.

- Burda bekliyeceğiz dinlenebilirsiniz.

Martin, Erol'un yanına oturdu derin bir nefes alarak konuştu.

- Erol sana saygımız sonsuz ama böyle olmaz bize nereye gideceğimizi söylemen lazım kısacası Leo sana ne dedi.

Erol kafasını yavaş yavaş Martin'e çevirdi bakışları şahin gibi kesindi, cevap vermeden kafasını tekrar önüne döndürdü. Martin tekrar konuştu.

- Erol derdini anlatmak istersen ben burdayım burda bizimde olduğumuzu unutma.

Martin tekrar diğerlerinin yanına gitti. Erol kararsızdı, intikam ateşi beynine giden yolları kapamıştı doğru düzgün düşünemiyordu. Saat dört yönünden bir ses geldi herkes silahını çıkardı sadece Erol silahını çıkarmamıştı herkes merak içindeyken o sakindi. Normal bir sivil çıktı Max seslendi.

- Sen kimsin.

- ...

Cevap vermiyordu Erol konuştu.

- İndirin silahları.

Herkes silahı indirdi Erol adamın yanına gitti.

- Do you speak Turkish.